Bakın bir hafta geçmeden yayınladım çünkü size dayanamadım :DDD Herneyse bu bölümü @gozdesnr1 e adamak istiyorum :DD Canım istediği için adamadım herhalde :) yorumların içn teşekkür etmek isterim :DD Herneyse, sizi daha fazla sıkmayayım ve Charlie'ye küfür serbest. Ama etmezsenizde önemli değil yani ama ben ediyorum işteee :DD Tamam o zaman. İyi Okumlarrr :DDDD
16.Bölüm
Bir ay. Tam koca bir ay . Onu bu lanet bir ay boyunca görmemiştim. Bana ne demişti? "Sen beni hep bırakıyorsun,"demişti. Hala o dudaklarının yumuşaklığını hissediyordum. Her bir dudak darbesini... Herşeyi. O dudaklar sanki bana özel yapılmıştı. Ama tabiki de o günden sonra bir daha o dudaklara sahip olamayacağımı biliyordum.
O gün hiç birşey yapmadan on beş dakika boyunca beklemiş, olayın şokunu atlatamamıştım. Sonra ise eve gitmiştim. Jade evdeydi ve yatağında yatıyor, uyuyordu. O gün Jade'in yanına yattığımda hiç bir şey sormamış, beni kollarıyla sıkı sıkı sarmıştı. Ertesi gün ise okula gittiğimde kimse benimle konuşmuyordu. Bana bakmıyorlardı bile. Ama Jason ve Jade sürekli yanımdaydı. Jason'la çok iyi arkadaş olmuştuk ve neredeyse her gün beni ziyarete geliyordu. Ve bir de Jade ile çıkıyorlardı. İlk başta bu olaya karşı çıksamda bende alışmıştım onlara. Jason... O çok farklıydı. Hiç tanıdığım gibi biri değildi gerçekten. Jade onu iyi ve tatlı biri yaparken bana da çok nazik davranıyordu. J J. Oldukça zıttılar ama birbirleri için uyumluydular.
Emma. O da benimle konuşmuyordu. Sebebinin Charlie olduğu çok belliydi. O, Charlie'yi herşeyden çok seviyordu. Ve ben neden benimle konuşmadığını anlayamamıştım. Okulda bir gün onunla konuşmaya çalıştığımda, beni takmamış, yanımdan geçip gitmişti. Diğerleride aynı şeyi yapmıştı. Sally ve Emma o günden sonra da benimle uğraşmaya başlamıştı. Beni okulda küçük düşürüyor, canımı yakıyorlardı. Bana bunu neden yaptıklarını sorduğumda ise,"Sen sus ezik."demişlerdi. Filmlerde ki kötü popüler kız rolüne bürünmüşlerdi.
St. Perg Lisesinde ise yine aynı duruma düşmüştüm. Bir kızın sevgilisi bana aşkını ilan etmiş, benimle çıkmak istediğini söylemişti. Bende kabul etmiştim. Sonra dediğim gibi iki ay çıktıktan sonra beni eski sevgilisi ile aldattığını öğrenmiş ve ondan ayrılmıştım. Ama çocuk bunu inkar etmişti. Benim onu sevmediğimi söylemişti. Neymiş, ben onun kalbini kırmak için çıkıyormuşum da. İşte ondan sonra ise çocuk benden ayrıldı diye depresyona girmişti. Benim girmem gerekirken o girmişti. Sonra ise ablası ve en iyi arkadaşı bana bir hafta boyunca acı çektirmiş, beni okulun gözü önünde rezil etmişlerdi. Sonra ise çocuğun ve ablasının Portland'den ayrıldığını duyduğumda, o kadar rahatlamıştım ki sevinçten okulda yüzlerce parante atmak istemiştim ama kendimi yeterince rezil etmişken, daha fazlasının ne anlamı vardı?
Sonra ne oldu diye soruyorsanız bir daha o ikisini hiç görmedim. İsimlerini de hatırlayamıyordum ki şimdi.
Konu Kelly Teyze'ye gelirse, aslına bakarsanız tek onunla konuşuyordum. Arada sırada nasıl olduğumu sormak için beni telefonla arıyordu. O benim bir tanecik Kelly Teyzem'di.
Şu ev konusuna gelirsek, evet. Charlie'nin evinden ayrılmış, babamın evine taşınmıştım. Anneme bunu söylediğimde bana çok kızmıştı ama ısrarıma dayanamadığı için kabul etmişti. Tabi ki tek bir şartla. Akşam yemekleri için Kenton'lara gidecektim. Anneme itiraz ettiğimde ise,"Sana o evde kalmana izin verdiğim için bile şükretmelisin. Eğer dediğimi yapmazsan Scarlett, Kelly'nin yanına geri dönersin."diye tehdit dolu bir karşılık almıştım. Sonra ise olanlar oluyordu işte. Her akşam Kenton'ların evine gidiyor, sessizce yemeğimi yiyiyordum. Kelly beni konuya çekmek istediğinde ise tek kelimelik cevaplar veriyordum. Ve konuşmaya katılmayacağımı anladığında ise beni fazla zorlamıyordu. Tabi bu süre zaafında Charlie yoktu. Bir profesyonel fotoğrafçılık gezisine gitmişti. Fotoğraf çekiyorum dediğinde beni etkilemek için söylediğini sanmıştım ama o gerçeği söylüyormuş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Bir Şey
Teen FictionŞu ana kadar yaşadığını sanan Scarlett, Londra'ya taşındığında aslında hayatının daha yeni başladığını bir süre sonra anlar. Ve elbette ki bu hayatın da zorlu yanları vardır. Scarlett ise bu zorluklara göğüs gererek aşmaya çalışmaktadır.