-17-

2.8K 128 5
                                    

(Güzel bir bölüm olduğunu ummaktayım. Yani beğenirsiniz inşallah :DDDD I want comment and votes pls :DDD lütfennnn.

Tamam, herneyse. Bu bölümü @yelizacorn a adıyorum. Tatlım, yorumun süperdi :DDD. Dediğim gibi #TeamEgoManyağıMantafonTerbiyesizDuygusuzMalCharlieKentonıÖldürelim :DDD Ahahha herneyse ben sizi fazla tutmayayım :))) İyi okumalarrr :DDDD)

17.Bölüm

Bugün on beşinci kez yaptığım gibi derin bir nefes aldım. Ona olan tüm sevgim dün o sözleri söyledikten sonra bitmişti. Zaten böyle olması çok doğruydu. Klasik sözlerden yararlanmak isterim ki; biz ayrı dünyaların insanıydık. Ve yine aynı konuşma. Ben onun hakkında çok iyi şeyler söyleyecek, kendimi kötüleyecektim. Ukalalık yapmak istemem ama her genç kız kendini çok çirkin ve orantısız hissederdi. Ama artık buna bir son vermenin zamanı gelmişti. Her genç kız güzeldi. Sadece başkalarını teselli etmek için kendilerini çirkin hissediyorlardı. Bu bir yalandı. Herkes mükemmeldi. Şu 'kimse mükemmel değildir' sözüne göre yaşamak insanın canını sıkıyordu. Bu yalnıştı. Bu tamamen yalnıştı. Her genç kız mükemmeldi ve bunu hiçbir ukala çocuk değiştiremezdi.

"Aranızda aşkın tanımını yapabilecek biri var mı?"

Bayan Wate'in bu sorusuyla her kez elini kaldırdığında bir tek ben kaldırmamıştım.

Bayan Wate arka sıralardan birini gösterip,"Evet, Stefan,"dedi.

Stefan,"Aşk, sevgi ve mutluluktur,"dedi.

Bu koca bir YALANDI.

Bayan Wate, Stefan'a teşekkür etti ve,"Jessie,"dedi.

Jessie,"Aşk bazen iyidir, bazen kötüdür,"dedi.

Bayan Wate başını salladı ve Charlie'yi seçti.

Charlie sadece Bayan Wate'e bakarak,"Aşk sadece bir duygudur,"dedi.

Bayan Wate kaşlarını çatsada bir şey söylemedi.

Ne yani? Sizce aşk sadece bu mu? Bunların biraz bilgi edinmesi lazımdı.

Elimi kaldırdığımda Bayan Wate gülümseyerek,"Evet, Scarlett,"dediğinde ayağa kalktım ve sınıfta göz gezdirip etraftakilere baktım. Kimse bana bakmıyor, önündekilerle uğraşıyordu.

Derin bir nefes çektim ve konuşmaya başladım:"Aşk tam bir kâbustur,"dediğimde herkes 'Salak mı bu kız?' bakışı atıyordu. Derin ve titrek bir nefes alıp devam ettim:"Hayatınızı yıkan şeydir aşk. Bir insanı o kadar seversiniz ki, dünyayı umursamazsınız bile. Bir kişi için ailenizle ve arkadaşlarınızla bağınızı koparırsınız,"dediğimde bazıları kafalarını öne eğmiş, bazıları ise beni dikkatle izliyordu. "Sanki sevdiğiniz kişi sizi sonsuza kadar sevebilecekmiş gibi hissedersiniz. Ama bu kesinlikle bir yalnış. Her güzel şeyin acılı bir sonu vardır. Sevdiğiniz kişi sizi bırakıp gittiğinde ne olacak? Ya size ihanet ettiğinde? Depresyona mı gireceksiniz? Yoksa intihar mı edeceksiniz? Ama size bir şey söyleyeyim mi? Hiç bir kahrolası insan..."-ellerimi iki yana açarak sınıfta oturan insanları gösterdim-"... sizi incitemez. Buna hakkı yok. Ama sorun şurada ki, sizi bırakan kişi sizi incitmiyor, siz kendinizi incitiyorsunuz. Giderek kendinizi yıpratmaya başlıyorsunuz. Ve sonunuz acılı oluyor. Sizi bırakmasına kafanızı o kadar çok yoruyorsunuz ki, hayatınız tadını çıkaramadan yalnız ölüyorsunuz. Aşk acıdır. Aşk ölümdür,"dediğimde herkes bana bakıyordu.

Charlie kafasını öne eğmiş, parmaklarıyla oynuyordu. Drake ise beni desteklercesine gülümsüyordu.

Bayan Wate'e döndüğümde gözlerinin dolduğunu gördüm. İçim o kadar burkuldu ki. Öğretmenimi ağlattığıma inanamıyordum.

Tatlı Bir ŞeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin