7. BÖLÜM

229 22 6
                                    

(NOT: Arkadaşlar resimdeki kişi Bill dir. Onunla tanışmanızı istedim. Orjinal adını oyuncular bölümünde bulabilirsiniz. Zayn Malik'e benziyor ama değil. Şarkıyı da bölümü okumadan önce dinleyin diye koydum. İyi okumalar)

Karargâhın kapısında uzun boylu, fit bir adam belirdi. Bu Jamie idi. Saçlarını geriye atıp, getirilen tüm silahları bir araya topladı. Ellerindeki eldivenler pislenmişti. Pantolonundaki tozlar onu daha da uzun ve savaşçı gösteriyordu. Kıyafetlerinin pisliği arasında kendi düzeni var gibiydi. Eline küçük bir silah alarak ambarın içerisine girdi.

"Silahları verin."

Ambar tek kişinin sığabileceği bir yerdi. Çünkü birçok silah odanın duvarlarını kaplıyor, alanı daraltıyordu. Eline F81 adlı iblis silahını aldı.

"Bunu kullanmak için can atıyorum."

Bill yarı dudağıyla gülümsedi.

"Bence o senin elinde ateş almak için can atıyordur."

Jamie güldü. Sırayla tüm silahları yerleştirmişti. Hepsi bittiğinde ambarın merdivenlerinden yukarı çıkarken bacak eklemleri dar pantolonunun altından belli oluyordu. Keskin yüz hatları ve kemikli yapısı çok çekiciydi. Basamakların en sonunda boşluk vardı. Bill elini Jamie'ye uzattı. Tutacağını sanmıyordu ama olmuştu. O boşluktan geçmek için Bill'in elini tuttuğunda Bill buz kesmişti. Kafasında Ed Sheeran çalıyordu. Ellerindeki kemikleri ve damarları hissetti. Kan akışı hızlanmıştı. Onu kendine doğru çekti. Jamie yukarı çıktığında fazlasıyla yakınlardı. Bill gözlerini kapattı. Nefesini hissediyordu. Jamie'nin nefesi ciğerlerine kadar dolmuştu. Konserveler gibi bir hali vardı. Daha sonra da kullanmak için onun nefesini konserveliyordu. Kalbi mutluydu. Yakın olduğu için. Jamie'nin dudaklarından geçen nefesi yüz hatlarında hissettiği için...

Bu mutluluk uzun sürmedi. Sadece birkaç saniye... Birkaç saniyede Jamie her şeyiyle Bill'i dağıtmıştı. Anlaşılmamalıydı. Gözlerini açtı. Geriye adım attı.

"Hadi gidelim."

Jamie, Bill'in son zamanlardaki halini anlayamıyordu. Aslında bu yıllardır olan bir şeydi ama şu sıralar arttığı yalan değildi.

"Hemen mi gideceğiz?"

"Sorun mu var?"

"Midem sorun verebilir. Açım."

Ginta kahkaha attı. Bill'in yaşadıklarını gözleriyle görmüştü ve böylesine güzel saniyelerin ardından Jamie gibi bir adamın "açım" demesi garip olmuştu. Bill onu bakışlarıyla susturdu. İçinden gülüyordu. Hafif hışırtılı gülüş sesleri çıkıyordu. Jamie Ginta'ya döndü.

"Komik olan ne?"

"Hiç. Mutfak nerede?"

Jamie mutfağa doğru yürümeye başlamıştı, seslendi.

"Beni takip et."

Ginta yürürken arkasına dönüp Bill'e dil çıkardı. Onun halini küçümsüyor ve "mutfakta güzel işler dönecek" der gibi bakıyordu. Bill bir şeyler mırıldandı. Sert saçlarını tutup çekti. Elena durumu anlamıştı. Dudaklarını büzdü.

"Fazla aptalsın. Anında etkilendin."

Doğrusunu isterseniz Bill Elena'nın bunu demesini beklemiyordu. Belli etmediğini sanıyordu ama iki kız da bunu anlamıştı. Jamie'de anlamış olabilir diye düşündü. Kemikleri gerildi. Dişini sıktı.

"Bir dahakine beni durdur sevgili kardeşim. Bunu yap! Ondan etkilendiğim an bana tokat atmana izin veriyorum."

Elena elini havaya kaldırıp Bill'e sert bir tokat attı.

GİNTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin