(NOT: Sevgili okuyucularım. Kitabın daha başlarında olduğu için bu bölümlerde pek bir şey anlamaya bilirsiniz. Ama bu bölümlerde keşfedeceğiniz her şey ileride kitabı anlamanıza yardımcı olacak. Hızlı değil, anlayarak okuyun. Geçen bölümlerde size Jamie'nin bakışlarını armağan etmiştim. Şimdi ise sizi Ginta'nın bakışlarına kenetliyor ve iyi okumalar diliyorum.)
Jamie sabahın erken saatinde Ginta'nın kapısına dayanmıştı. Yüzüklü ellerini kapıya koydu.
"Ginta. Kapıyı açar mısın? Konuşmak istiyorum."
Ginta uyanmıştı. Pencerenin önünde, elindeki bıçakla küçük odun parçasını yontuyordu. Odun silindir şeklindeydi ve ucunu sivriltmişti. Tıpkı bir mızrak gibi.
Jamie kapıya tekrar vurdu. Sesi yalvarır gibiydi.
"Lütfen Ginta... Bana bunu yapma. Kapıyı aç. Konuşmalıyız."
Ginta oturduğu mermerden kalktı. Üzerinde sadece iç çamaşırları vardı. Dolaptan aldığı hırkayı üstüne geçirdi. Fermuarını kapattı. Kapıya doğru ilerlerken aklında bin bir türlü şey vardı. Clary onun odasında belki de onun yatağında yatmış olabilirdi. Bununla yüzleşmek istemiyordu. Şu dönemde kardeşi olması bir şey ifade etmezdi. Sonuçta Jamie, Clary'e ne şekilde olursa olsun -eskiden- aşıktı. Ginta Jamie'ye inanmak, Clary'i silip atmak istiyordu. Kapıya doğru ilerledi. Konuşmak onun için bir çözüm değildi. Zamanla görecekti ama Jamie'yi kapıda bırakmak istemiyordu. Derin bir nefes aldı. Kapıyı açtığında Jamie perişan görünüyordu. Saçları taranmamış, üstü başı dünden kalmaydı.
Jamie, -yarı çıplak olmasına rağmen- Ginta'nin sadece gözlerine bakıyordu. Yaklaştı.
"Girebilir miyim?"
"Hayır."
Jamie neden der gibi bakıyordu.
"Giremezsin. Burası benim odam. Seninki gibi kardeşlerime açık değil." Dişini sıkıp, işaret parmağını Jamie'nin göğsüne bastırdı ve devam etti. İmalı konuşuyordu.
"Ah bir de senin gibi avcı arkadaşlarım için de odam açık değil."
Jamie kaşlarını büktü.
"Söyleyemezdim. Lütfen böyle yapma."
"Neyi? Neyi söyleyemezdin?"
"Seni."
"Jamie! Ben kimim? Bana bile bunu itiraf edemezken karargâhtakilere ve kardeşine açıklamanı beklemiyordum zaten."
Ginta tam kapıyı kapatacak iken Jamie elini kapıya bastırdı. Ginta'dan daha güçlü olduğu için çok uzun sürmemişti. Kendini içeri attı. Ginta'nın dolabını açıp kıyafetlerini kurcaladı. Siyah ve dar bir pantolonu tutup çekti. Ginta'ya uzattı.
"Giy hadi."
Ginta inkar edemezdi. Jamie ile beraber yarı çıplak durmak istemiyordu. Yatağına oturup giydikten sonra hemen ayağa kalktı. İşaret parmağı ile kapıyı gösterdi.
"Çık buradan!"
Jamie yaklaştı.
"Jamie çık."
Elini tuttu.
"Yeter artık. Çık!"
Jamie birden Ginta'yı çekti. Elini Ginta'nin göbeğine bastırdı. Parmakları bacaklarına doğruydu. Yavaş yavaş bacaklarına doğru ilerleyen elini Ginta tuttu. Tahrik oluyordu.
"Yapma."
"Ginta... Seni seviyorum."
Elini hızlıca dizine kadar indirip Ginta'yı kucağına aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİNTA
Misteri / Thrillerİblisler, kurt adamlar, vampirler, honglar, pajular ve iblis avcılarının yaşadığı; fanilerin göremediği dünyaya girmeye hazır mısınız? Bu yolculukta sizinle ne istediğini bilen ve uğrunda her şeyi yapmaya hazır bir kadın olacak. Beynindeki kıvrımla...