(NOT: Bu bölüm Ginta'nın duygularını daha iyi anlamanız ve onu yakından tanımanız için yazılmıştır. Ginta'nın kendi kedine olan konuşması yazılmaktadır.)
Haklıydı... Clary haklı.
Bana senin de sonun kötü biter demişti. Öyle oldu sanıyorum...
Öldürecekmiş beni. Elinde bir silah. Belki de gözünü bile kırpmadan. Belki mi...?
Hâlâ seviyorum diye bu kaçamak cevaplar. Anlatamıyorum kendime gerçeği. Hiç kolay değil. Saatlerdir gözümden akan yaş dinmedi. O gün beni öldürseydi bu kadar acımazdı canım. Bu kadar sellere boğulmazdı gözlerim. Tek bir kurşunla, biterdi her şey.
Gel gör ki, şimdi yaşamak zorundayım. Milletin parmaklarını acımadan içine sokup deştiği yaralarımı belki de sonsuza kadar açık bırakacağım. Ama en güzel yaralar avcumuzdaki yaralardır. Sımsıkı kapatıp, acıyı kendine sakladığında senin olur. Tüm açık yaralarımı kapanmış gibi gizlesem de... Güvensizlik bir yara değil ki kapatasın. O salakların bana güvenmemesi acıtmıyor artık canımı. Beni her seferinde savunan, sevdiğini söyleyen adam dayayınca kafama silahı... İşte o zaman başladı bu karın ağrıları. İşte o anda tutamaz oldum kanamasını yaralarımın. Şimdi bu yaralara kimse tuz basmasın. Çünkü kendinden tuzu basılmış benim yaralarımın. Her nefeste acıyan yaralar bunlar. "Neden hâlâ yaşıyorsun!" Diye çığlıklar atıp kulakları sağır ediyorlar. Acı ile sağırlaşmış kulaklarımda onun sesi olmasın artık. Ben sadece kendimi dinlemek istiyorum. Yaralarımın acısıyla, kendime bir konuşma düzenliyorum.
Şimdi, hiç kimse el uzatmasın bana... Kimse eliyle tutup çekemez beni bu karanlık ve tekinsiz çukurdan. Tekinsiz yerlerde sürtüyorum, doğru. İnanmıyorum artık aşka, sevgiye hatta güvene. Ben tüm kalbimle inanmıştım çünkü beni sevdiğine.
Tüm kalbimle... İçi şimdi boş bir fabrika gibi. İçi boş duygularla, pas tutmuş makineler var yüreğimde. Ufak bir tın tın sesi. Arada bir kafama geçiriyor oklavayı. "Salak! Hayal kurmak senin neyine!" diye bağırıyor. Kalbimin içinden bağıran o sese kulak veriyorum. Zaten benim hayallerim yarım kalır genelde. İstediğin kadar kur... Sonu mutlaka kötü biter yahut yarım kalır. Bırak yarım kalsın...
Güvensizliğe boynuz atacaksan bırak... öyle kalsın.
Bu durumu bir şarkıyla düzeltemezsin. Yada filmlerdeki gibi ağır çekim sahnelerle... Bir iki dakikalık üzüntü sahneleri mi geri getirecek kaybolan güveni? Ben bu gün üzülsem yarın Jamie tüm kalbiyle inanacak mı bana? Hayır, kandıramam kendimi.
Sinirli halleriyle iblis olduğuma dayanan bir teori uyduruyorlar ve benim sevdiğim adam buna inanıyor. Belki bunun affedilecek bir yanı vardır. Ama inanmayışı yetmez gibi gelip de kafama silahı dayaması... Bunu yıllarca ağlasam da kendime kabullendiremem. Bu bir sonsuzluk. Belkide sonsuza kadar ağlayacağım. Bir sihirli deynek yok ki beni bu çıkmaz yollardan düz yola koysun...
Beni öldürecekmiş ha...
Ama gerek kalmadı... Sen silahın demirinden eline iz bıraktırma. Sen, derisi yüzülmüş tenimde hiç kapanmayacak yaralar açtın. Artık kurşuna gerek yok. Sen sözlerinle bana vaat ettin ölümü. Güvensizliğinle getirdin sonumu...
-Ginta Lapina.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİNTA
Mystery / Thrillerİblisler, kurt adamlar, vampirler, honglar, pajular ve iblis avcılarının yaşadığı; fanilerin göremediği dünyaya girmeye hazır mısınız? Bu yolculukta sizinle ne istediğini bilen ve uğrunda her şeyi yapmaya hazır bir kadın olacak. Beynindeki kıvrımla...