13. BÖLÜM

126 16 2
                                    

(NOT: Size kıyamadığımdan ve birden bire bana yazma isteği geldiğinden olsa gerek ki bugün iki bölüm paylaştım. Yalnız bu bölüm en kısa bölüm olacak. Bir daha böyle bir durumla karşılaşmayacaksınız.

Kitabın kaç bölüm olduğunu soranlar için tekrar ediyorum en az 55 bölüm garanti. "Kafamda hiç bir şey net değil, anlayamıyorum" diyenler için ise sadece okumaya devam edin diyorum. Çünkü son bölüme kadar heyecan dinmeyecek. :)

Bu arada dinlemeniz için fotoğrafın yanına bir de şarkı koydum. Jamie Campell Bower'a ait. Ben çok beğendim. Sizce sesi nasıl? )


Jamie odanın ortasında sadece duruyordu. Ne düşünmesi gerekiyordu? Ne yapmalıydı, bilemedi. Tüm bildiklerini unutturan bu sözlere inanmak istemedi. Tekrar aynı şeyi yapmaktan korktu. Şaka olmasını umarak sordu:

"Ginta Hoç neyden bahsediyor?"

Hoç sinirli görünmüyordu. Devam etti.

"Jamie otur lütfen."

"Hayır, onu sorgular gibi etrafına dizilmenizden hoşlanmadım."

"Otur!"

Jamie hızlı bir hareketle, rahatsızca Ginta'nın yanına oturdu. Sandalyenin ucundaydı. Dizini sallıyor, konsantre olamıyordu.

"Peki tek tek anlatın."

Ginta'nın boğazından geçen, düğümlü bir yutkunma ile durum ciddiyetini kesinleştirmişti. Jamie Sıranın sonunda oturan Clary'e baktı. Tıpkı o gün, Ginta'yı herkes ararken baktığı gibi bakıyordu. Soğuk ve ifadesiz. Belki biraz da kötü niyetli ve mutlu... Kafasını çevirdi. Ginta'nın dudakları kuruydu. Odaklanmaya çalıştı.

"Sanırım... Vampirlerin beni ısırdığı günden başlamalıyım anlatmaya..."

Jamie duymak istemiyor gibiydi. Elini yüzünde gezdiriyor, biraz da olsa duyduklarını bu şekilde hafifletebileceğini sanıyordu.

"Jamie... O gün. Bill nöbetçiyken ben uyuyamadım. İçimden bir ses uyanık kalmam gerektiğini söylüyordu. " serumundaki narkozu arttırarak devam etti "bende içimi dinledim. Sonra çıkış kapısında beklerken uyuya kalmışım. Gözlerimi açtığımda şarkı okunuyordu. Gelen geçene bakmak için dışarı çıktığımda sokağın başında bir kadının kaçarcasına koştuğunu gördüm. Onu takip etmek için peşinden gittin ve sonrası... Gözlerimi burada açtım. Son olarak hatırladığım tek şey boynuma yapışan iki diş hissi o kadar. Size sadece doğruyu söylüyorum. Ne eksik ne de fazla."

Hoç ayağa kalktı.

"Hikayedeki eksik noktaları bulunuz. Jamie?"

Jamie farkındaydı, hikaye eksik. Ama bunu Ginta söylemiyorsa bir nedeni olmalıydı diye düşündü ve irdelemedi.

"Hoç... Bunun neresinde Ginta avcı olmadığını söylüyor anlayamadım. Sanırım bir şakaydı. Belkide bu hikayeyi ben Ginta dan bir de yalnızken dinlemeliyim. İzinizle yalnız kalabilir miyiz?

"jamie yalan söylemiyorum, yalnız kalsakta anlatacaklarım değişmeyecek"

Ginta'nın söyledikleri havada asılı kalmış Hoç, Elena ve Clary odadan çıkmıştı. Afro biraz bekledi ve gitmeden önce bir cümle ekledi.

"Avcı olmadığını söylemesi şaka değildi. Sadece Hoç'un yaptığı ufak bir yorum. Onun bizden olduğuna inanmıyor. Son olarak odana girdiğimde yatağın topluydu. Gerçekten hiç uyumamışsın. Sanırım doğru olan tek şey bu."

GİNTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin