" Bu arada Faruk hakkında ne düşünüyorsun canım?"
Tuğba ön taraftaki Gökalp'e seslendiğinde Gökalp'ten ses gelmedi. Tuğba uzanıp eliyle omzunu dürttü.
" Bir şey soruyorum."
Tuğba ne kadar sabırsızdı.
" Çürüttün oramı çürüttün Tuğba. Dürtüp durma. Bir şey düşünmüyorum ne düşüneceğim. Faruk'un öküzlüğü. Tamam bizden saklayabilir ama kıza ondan sonra öyle davranması mantıksız. Karşısındaki insan seni seviyor sende kabul etmemişsin bari işkence etme kıza. Bildiğin katkısız öküz."
Bu sözleri duyunca yüzümde küçük bir gülümseme yayılırken koltukta iyice yayıldım. Aklım hala Semra'daydı. Şimdi Faruk herkese söylemişti neler olduğunu. Semra bizim bildiğimizi öğrenince ne tepki verecekti merak ediyordum.
" Geldik sayılır. Sizi Esma teyzeye teslim edeyim sonra gideyim."
Merakla Tuğba'ya baktım. Gökalp'i annesi biliyor muydu? Tuğba sorun yok bakışı atarken şaşkınlığımı gizleyemedim. Araba yavaşladığında bir Gökalp'e bir Tuğba'ya bakıyordum. Arabadan iner inmez karanlıkta gözlerimi gezdirdim. Az ileride bir sokak lambası vardı ama burayı fazla aydınlatmıyordu.
" Hadi kızlar. "
Gökalp önden yürümeye başladığında Tuğba ile onu takip etmeye başladık.
" Gökalp'le baya ciddisin demek?"
Tuğba'ya fısıldarken gözleri az ileride yürüyen Gökalp'e kaydı. Yüzündeki gülümseme karanlıkta yarım yamalak görünüyordu.
" Ciddiyim. Gerçekten onu kaybedemem. Kaybedersem kafayı yerdim tıpkı o ayrı olduğumuz zaman gibi. Kolay günler değildi. Buraya taşınmak için babamı ikna etmemin tek nedeni. "
Tuğba ona aşırı bağlı gibi duruyordu. Bu biraz takıntı seviyesinde olabilirdi hatta. Apartmanın dış kapısına geldiğimizde şaşırmıştım. Tuğba da yeterince zengin görünüyordu ama normal bir apartmanda oturuyordu. Dış kapı açıldığında Gökalp bize doğru döndü.
"Bugünlük yukarı çıkmasam daha iyi olur. Esma teyzeye selam söyle hadi iyi geceler size."
Gökalp Tuğba'yı yanaklarından öptükten sonra biz içeri girene kadar kapının önünde bekledi. Yukarı asansörle çıkarken Tuğba'nın yüzü asılmıştı.
" Hala Esma Teyze diyor. Ben onun annesine anne diyorum. Gökalp bu konuda çok çekingen."
Bunlar E seviyesi ilişki gibi gözüküyordu. Ağzımı bile açmadan sadece Tuğba'yı dinledim. Altuğ'un annesine anne demeyi düşündüğümde bir anda içim ürperdi. Gerçekten şuan katlanamayacağım bir seviyeydi. Asansörden inip kapıya geldiğimizde Tuğba hemen kapıyı çaldı.
" Annemle seni tanıştıracağım için çok heyecanlıyım."
Kapıyı açan kimse olmamıştı. Tuğba biraz bekleyip tekrar zile bastı. Acaba evde yok muydu? Tuğba bana bakıp gülümsedi.
" Yatsı namazını kılıyordur. Gelir şimdi."
O bunu der demez kapıyı birisi açmıştı. Kapalı, elinde tesbih biraz soluk soluğa kalmış bir kadın gördüğümde gülümsedim. Tuğba annesine o kadar çok benziyordu ki gözlerindeki bakışlar bile aynıydı.
" Hoşgeldin güzel kızım. Sen de hoş geldin kızım. Kusura bakmayın. Namaz kılıyordum. Geçin hemen. Soğuktur dışarısı."
Ayakkabılarımı çıkarıp içeriye girerken sıcak hava dalgası yüzüme çarptı. Altuğ ile Tuğba'nın aile yapısı birbirine benziyordu.Tuğba'nın annesini böyle görünce Gökalp ile ilgili mesele beni biraz şaşırtmıştı. Daha muhafazakar bir aile gibi duruyordu ama Tuğba daha rahattı. Bunları bana sorgulamak düşmezdi. Herkesin kendine göre bir hayatı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1)
Romance" Mum olmak kolay değil, ışık saçmak için önce yanmak gerek."