Bölüm 28

3.1K 129 7
                                    

Keyifli okumalar canlar...

Cameron ile dakikalardır bakışıyorduk. Bir şey söylemem gerekiyordu. Ama dilim tutulmuş gibi hissediyordum.

"Bir şeyler söylemen gerek." diye mırıldandı sonunda Cameron.

Ne söyleyecektim?

Benimde ona dostça duygular beslemediğimi mi?

Gözlerimi kırparak bakmaya devam ettim. Bir şeyler söylemem gerekiyordu. Ama söyleyemiyordum. Bu çok tuhaf bir duyguydu.

Bende konuşmak yerine Cameron'u elinden tutarak çektim ve kollarımı boynuna doladım. Sanırım bu yaptığım şey "Duygularımız karşılıklı." anlamına geliyordu.

Cameron tek kolunu belime sarmıştı ve diğer kolu ile yataktan destek alıyordu. Düzenli nefesi boynumu gıdıklarken işaret parmağımı ensesindeki saçlarda gezdirdim. Gözlerimi kapatmıştım. Cameron'a ilk kez böyle sarılıyordum. Belki ona bu şekilde defalarca sarılmıştım fakat hiç birinde vücudum bu kadar yoğun bir duygu hissetmemişti.

Cameron'un dudakları boynuma öpücükler kondururken titrek bir nefes verdim. Ağlamak istiyordum. Fakat aynı zamanda boğazlarım patlayana kadar kahkaha atmak da istiyordum.

Kollarımı boynundan çekince Cameron tekrar sırtını dikleştirdi. Gözlerimin tam içine bakarken "Bu sefer kameralara rol yapmadan denemeye var mısın?" diye sorunca gözümün önüne Penelope ve Cameron geldi. Aynı şeyleri yaşamayacağımın bir güvencesi yoktu.

"O zaman senden bu yönden hoşlanmıyordum.". Konuşması ile Cameron'a baktım ve "Ne?" diye sordum. Tekrar dizime döndü ve "Pen konusunda. O zaman sana öyle bir çekim beslemiyordum. Sen döndükten sonra fark ettim." diyerek turuncumsu bir renge dönmüş olan ilaçlı pamuğu odadaki çöpe attıktan sonra getirdiği şeyleri banyoya geri götürdü.

Odada bir o tarafa bir bu tarafa yürüyerek bana zaman kazandırıyordu. Kendimi biraz daha yukarı çekerek sırtımı başlığa yasladım. Ellerimi önümde birleştirerek kendime düşünme süresi tanıdım.

Cameron'dan ciddi anlamda çok hoşlanıyordum.

Yanında olmak iyi hissettiriyordu.

Ona benden başka sadece annesi katlanabilirdi.

Her hareketi soluğumu kesiyordu.

Kendimi bildim bileli beraberdik.

Ve en önemlisi...

Benden hoşlanıyordu .

"Varım."

Mırıldanmam ile Cameron'un gözleri bana kaydı. Elinde en sevdiğim kitaplardan biri vardı. Yüzündeki ifadeye bakılırsa belli bir süredir düşünüyordum ve o sorusunun gidişatını unutmuştu.

"Rol yok." dedim hatırlatmak istercesine. "Bu sefer duygularım var. Ve senin duyguların.". Konuşmamı sakince dinledi ve kitabı bırakarak yatağa doğru geldi. Yanıma yatarak kafasını karnıma koydu ve bacaklarıma sarıldı. "O zaman uyuyalım."

Ellerim saçlarına giderken "Uyuyalım." diye fısıldadım.

---

Gözlerimi açtığım da akşam üstü olmuştu. Uyku düzenim kesinlikle yoktu ve sabah uyursam geceleri kesinlikle uyuyamıyordum.

Cameron'a baktığım zaman kollarını başımın etrafına sarmış olduğunu gördüm. Sımsıkı sarılmıştı. Bu haline kıkırdarken uyanmaması için özen gösterdim. Elimi yavaşça telefonuma götürerek elime aldım ve bir sürü cevapsız çağrı olduğunu gördüm. Julia' lar gelecekti ve ben bunu unutup uyumuştum.

Sen, Ben ve Çok Daha FazlasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin