Bölüm 30.

3.1K 111 22
                                        

Keyifli okumalaaar...

Durduğum yerde sendelerken düşmemek için büyük çaba sarf ediyordum. "Pardon , anlamadım."

Cameron beni elimden tutarak koltuğa oturttu ve kendide tam karşıma geçerek konuşmaya başladı. "Hatırlıyor musun , senin Dean'la yaşadığın kötü olayın olduğu gece ben evden bir kız çıkarmıştım. Brooke Adee. O kız ile bır süredir ilişkideydim fakat o günden sonra beni bir daha görmek istemediğini söyledi. Bende bunun nedenini onu evden atmam sandım ve bu olayı kafama çok takmadım. Geçen gün şirketteyken bana bir telefon geldi. Brooke , trafik kazası geçirmişti. Yaşaması imkansız görülüyordu. Yaşayamadı da zaten. Ve hemen sonra bana Brooke'un 8 aylık bir bebeği olduğunu söylediler. Babasının da ben olduğumu."

Derin bir iç çekerek onu dinledim. Küçük , tek başına bir bebek. Bunları haketmiyordu.

"O şu an nerede?" diye sordum bebeği kast ederek. "Lucinda adlı bir kadın tuttum. Bebeğe o bakıyor." diye mırıldandı.

Gözümden bir damla yaş akıp yanağımdan süzülürken "Ne düşünüyorsun?" diye fısıldadım. Ellerine bakıyordu. "Onu tek başına bırakamam. Olmasını istemezdim ama artık oldu. Tek çarem onu sevmek.". Gülümseyerek Cameron'a sarıldım. "Onu alacağız.".

Geri çekildiğimde Cameron "Magazinciler... Bir sürü farklı hikaye ve olay çıkaracaklar." dedi. Bir kaç dakika sessizce düşündüm. "Ben gideli 14 ay oldu. Bebeğimi 3 aylıkken düşürdüm. Eğer Autumn olsaydı şu an 8 aylık olacaktı. Yani bebek benimmiş gibi davranırsak kimse bundan bir şüphe duymaz." dedim sakince.

Cameron'un bakışları beni bulmuştu. Dikkatle yüzümü inceledi. Ardından kalkarak masanın yanında duran büyük aynalı dolabın çekmecesinden bir kutu çıkardı. Tekrar yanıma gelip oturunca ona anlamsızca baktım. Kutudan bir yüzük ve bir tek taş çıkınca şaşkınlıkla ağzımı kapattım. Cameron elimi tutarak yüzükleri takarken "Sen kesinlikle hayatımı paylaşmak istediğim kadınsın." diye mırıldandı. Gözümden bir kaç damla yaş daha akarken Cameron'a tekrar sarıldım.

Sipariş verdiğimiz ve saniyeler içinde biten pizzaların boş kutularını topladıktan hemen sonra laptopu alarak salona gittim. İnternetten bebekler ile ilgili makaleler okumaya başladım. Bu konuda pek bir bilgim yoktu.

Saatler sonra gözlerim acımaya başlamıştı. Laptopu kapatarak sehbanın üzerine bıraktım. Koltuktan kalkarak "Uyumaya gidiyorum." dediğimde Cameron da televizyonu kapatarak ayağa kalktı.

Odaya girince ilk işim üstümü değiştirmek olmuştu. Cameron yüzüstü yatıyordu ve beni görmüyordu. Hızla pijamalarımı giyerek Cameron'un yanına yattım. Yüzünü bana döndü ve belimden kendine doğru çekti. Şimdi başım göğsüne geliyordu. Cameron ise yüzünü saçlarıma bastırmıştı.

"Yarın bebeği almaya gidelim. Ayrıca annemlere gidip bir çocuk evlat edindiğimizi söylemeliyiz." dedim gözlerim kapalıyken. Cameron onaylarcasına mırıldandıktan hemen sonra uykum ağırlaşmaya başladı.

"İyi geceler , Cameron."

"İyi geceler , Skyler. Benim güzel venüs'üm."

------

Gözüme giren gün ışıklarına küfür ederek gözlerimi açtım. Lanet olası bir gün... Lanet olası bir sab..

Bu gün bebeği görecektik.

Kalbimin ritmi hızlanırken derin bir nefes aldım. Hızla yataktan kalkarak banyoya girdim ve günlük işlerimi hallettikten sonra aşağı indim. Islık çalarak mutfağa ilerledikten hemen sonra mükemmel bir kahvaltı hazırlamaya başladım.

Sen, Ben ve Çok Daha FazlasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin