-Defne-
Eveet, okulun ilk günü için hazırım.Yazın bitmesine hala inanamıyorum.Ama bizim grubu da özlemedim değil.Işık hızıyla elimden geldiğince okula ışınlandım.Kapıda okulun ikizleri herkese gül veriyordu, biraz şaşırsam da gülümseyerek kapıdan geçmeyi başardım.Birkaç arkadaşla selamlaştıktan sonra kendi kendime şarkı mırıldanmaya başladım.Okul yine canlanmıştı.Yoluma devam ettim, kızları nerede bulacağımı gayet iyi biliyordum.Her zamanki yerimize doğru yöneldim.Etrafıma bakınırken Ceren gözüme takıldı.Anlaşılan daha arkadaşlarıyla buluşmamıştı.Yine bıraktığım gibi konuşuyordu.Onu ne zaman görsem sürekli hararetli bir şekilde bir şeyler anlatır.Dinleyenlere Allah yardım etsin.Yanılmamışım Eylül masamızda oturmuş dizinde yatan Beril’in kıvırcık sarı saçlarıyla oynuyordu.Pelin de kahvesini yudumluyordu.Bir iki adım ilerledim ve çığlıklarımızı zor bastırdık.Sevgi yumağı olup hemen çözüldük.Beş dakikaya masamıza yerleşmiş muhabbete başlamıştık.Tam Naz’ın konusu açılmışken Naz da karşıdan geliyordu.Surat ifadesine bakılırsa yine kavga etmişti.Naz manken gibi bir kızdı; uzun siyah saçlarıyla, lacivert gözleri ve fiziğiyle herkesin beğenisini topluyordu.Bir o kadar da bu konularla hiç ilgilenmezdi.Küçüklüğünden beri boks dersleri alır.Bu yüzden çoğu kişi ondan korkar.
Ders zili çaldığında hepimiz sınıflarımıza dağıldık.Pelin’le ben aynı sınıftaydık.Diğerleri farklı alanlarda olduğu için farklı sınıflardaydı.Sınıfımı seviyordum birkaç kişi hariç.Buğlem ve çetesi her zaman işlerimize burnunu sokmuştur.Tabi ki de sınıfta da olmaları gerekiyordu.Buğlem bizdeydi, Beril’de Nisa, Naz’da Ceren, Eylül’de Gamze ve Başak vardı.Hayatımızı dört yandan kıstırmış gibiydiler.Liseye adım atar atmaz bu grup olaylarına karışmıştık ve çetin ceviz rakiplerimiz vardı.Her konuda yarışa tutulmuş gibiydik.Ben Buğlem’i görünce bunları düşünürken Kutay gelip arkamdan beni korkutunca yerimden sıçradım.Bu çocukta ne vardı böyle niye zamanlaması bu kadar iyi.İnsanı nasıl korkutacağını gayet iyi biliyor.
“Sana da günaydın, Kutay.” dememle Uzay sınıfa girdi peşinden birkaç kızla birlikte.Yine çantasını, tostunu, meyve suyunu ve gitarını kızlara kardeş payı yapıp dağıtmıştı.Onu görünce sinirlerim iyice gerildi.Pelin Kutay’ı kovarken öğretmen geldi.
Zil çaldığında Pelin’e “Kantinde buluşalım” bakışı atıp tuvaletlere koştum.Daha ilk günden hasta mı olacaktım bu ne baş ağrısı.Elimi yüzümü yıkadım ve tam çıkacakken Buğlem bana bir omuz attı.
“Dikkatli olsana biraz!” biraz bağırmıştım sanırım.
“Olmazsam ne yaparsın?” gülmeye başladı.
“Midem bulanıyor.” yüzümü ekşitmeye başladım.
“Beş dakikaya geçer.” sanki üzerine kusacakmışım gibi korktuğu belliydi.
“Hayır, geçmez.Seni görünce bulanıyor.” Onun üzerine kusacak gibi yapıp koridorlara çıktım. Okulun ilk günü kavga çıksın istemiyordum sonuçta.
Kantinde otururken Kartal’ı gördük, yine kızlardan bir şeyler alıyordu.İki elinde kahve, koltuk altlarında bisküviler, ağzında daha paketi açılmamış çikolatayla derdini anlatmaya çalışıyordu.Anlamıyordum bu haliyle bile kızlar bu çocukta ne buluyordu.Ah kalan üyeler de geldi, tam oldu.Berk, Kutay, Uzay ve Baran yerlerini aldılar.Karşı masamızdalardı.Onların arkasındaki masaya da Buğlemler geçti.Resmen çevreledik onları.Gamze kendini beğenmiş haliyle masalarına geçip bir şeyler anlatmaya başladı.
“Amma da kibirliler, sanki sabah özel küstahlık hapı yutmuşlar.” Diyerek hepimizi kahkahaya boğdu Eylül.
“Haklısın canım, ama böylelerinin ek olarak bir şey yapmasına gerek yok” diye onayladı Beril.
Biz gördüğümüz manzaranın karşısında böyle yorumlar yaparken Gamze ağlayarak kantinden dışarı çıktı.Bunu kimler gördü bilmiyorum ama ben çok net görmüştüm.Uzay bir şey söylemişti ve Gamze morarmıştı adeta ve ağlayarak oradan uzaklaştı.Neler olduğunu anlayana kadar zil çaldı ve sınıflara geçtik.
“Okulun ilk günü olarak gayet iyiydi” dedim kızlara gülerek.
“Evet, kavga çıkmadı” diyerek güldü Naz da.
“Durun daha yeni başlıyor okul” dedi Pelin bizlere göz kırparak.
Evlere dağılma aşamasına gelmiştik ki “Sizi özledim!” diye bağırdım istemsiz bir şekilde.
Kızlardan da “Ben de” “Kesinlikle” “Hem de nasıl” diye sözler yükseldi ve yavaş yavaş dağıldık.
Akşama kadar oyalanmış şimdi yatağımda uyumaya çalışıyordum.Gamze geldi bir an aklıma ama takılmamam gerek diye o düşünceyi zihnimden bir güzel kovdum.Uyumam için şarkı söylemeye başladım kısık bir sesle.Tam şarkım bitmiş ben uykuya yenik düşecekken telefonuma bir mesaj geldi.Yavaşça kalkıp telefonumu aradım karanlıkta ve buldum.Tanımadığım bir numaraydı.
“Ben de seni özledim Defne.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise Günlüğü
ChickLitBüyüdükçe değişen arkadaşlıklar, değişen olaylar ve gelişen duygular... Defne, her zamanki gibi güzel bir yazın ardından okul açılacağı için heyecanlıdır. Arkadaş grubunu çok özlemiştir. Tabi tek özleyen Defne değildir. Okulun yakışıklı ikizleri he...