Bölüm 4/ Farklı bir hayat..

139 16 0
                                    

***

Karşınızdakinin yerinden baktığınız oldu mu hayata?

Peki ya başkalarından ne kadar hızlısınız?

***

-HENRY-

- Henryyy kitabını unuttun.. Sanırım bize okutturacaksın.

- Saol Jacop.. sende olmasan (karşısndaki güvenlik görevlisine gülümsemişti.)

(Çalıştığı binadan çıktı)

O gece oldukça soğuk olacak gibiydi İyi ki montumu almışım diye düşündü  henry. Yağmur delicesine yağıyordu. Hani tabir ederler ya bardaktan boşalırcasına...

Uzun zamandır merak ettiği kitabı almıştı sonunda. 'Bir yağmur tanesinin sonu..'

Bu kitabı oldukça uzun yıllar beklemişti. Yazar sonunda bitirmeye karar vererek okuyucularına: daha önceden kitabın ismini açıklamış ve içindekiler hakkında bilgiler vermişti. İyi bir kişileştirme yapmış, bir insanı bir yağmur tanesi olarak nitelendirmişti. Ve her anını bir yağmur tanesi bakımından inceleyecekti. Ne kadar basit değilmi dedi kendi kendine.. Aslında basit geliyordu fakat bazı sözlerini internette bekleyenlerle paylaşana kadar..


'Her insanın ömrü bir yağmur tanesi kadardır aslında..

Ya gökyüzüne yakın bir çatıya rastlayarak ölür..

Yada şanslıysa bir ağaç ve yollara..

Belki de en şanslıları uçurumlara denk gelenlerdir. Ne dersiniz?

Daha uzun yaşarlar..

Yinede sonu ne kadar uzun oluyorsa olsun..

Ölüm hep aynıdır.

Sadece biri hızlı ve kısa bir sürede ölürken..

Diğerleri rüzgarın verdiği her an acıyla daha fazla yaşayıp daha uzun ölür.'


Bu yazıyı  internette okuduğundan sonra kendini kaptırmıştı. Her yağmur tanesi düştüğünde ölümü düşünür olmuştu. Tabi ki bu durum psikopat derecede değildi.. Sadece  hem çok basit hem de çok zorlu bir hayatların  olduğunu hatırlamasına yetiyordu.

Bunları düşünürken saatine baktı. 16:37 .. Eve gidip bir an önce bu kitabı okumak istiyordu. (Evine taşınalı daha 1 hafta olmuştu. Burayı satın almasının nedeni şirkete çok yakın olmasıydı. Ve yürümeyi sevmeseydi.) Meraktan çatlıyordu. Aslında metro kullanarak gitseydi biraz okuyabilirdi.. Fakat iki durak sonra ineceğini düşünürken.. yarıda kesmek istemiyordu. Yürüyerek biraz temiz hava alarak gitmek en iyisiydi. Zaten bütün gün ofiste otur otur sıkılmıştı. Bu gün pek bir şey danışmamışlardı.

Üniversitede son senesindeyken yaptığı seminer konuşmalarının birine : ünlü bir iş adamının tanık olması ile başlamıştı her şey. Önce adam henrynin yanına gelip fikirlerini enteresan bulduğunu söylemişti. Sonra ona yemekte daha rahat konuşabileceklerini söyleyip kartını vermişti. Önce anlamamıştı. Fakat yanına onun gibi bir danışman almak istediğini söylemişti bir öğlen yemeğinde. Yaptığı işlerin farklı bir bakış açısı ile süzülmesini istiyordu. Ve bu zamana kadar böyle bir şeye güvenebilecek insan görmemişti. Ta ki henryi görene kadar..

Şu anki durumu ise  5 senedir yanındaydı. Henrye seviyeli davranıyordu. Bu durumunu seviyordu. Çalışanlarına içten ve sıcak olması. Gerçekleri uslubu ile söylemesi onu gerçekten rahatlatıp, ciddi şekilde düşünebilmesini sağlama fırsatı veriyordu. Onunla çok büyük işler halletmişlerdi ve çok kez batmaktan kurtulmuşlardı. Şuan ki şirket konumu ise.. Ülke genelinde ilk 3. sırasındaydı.. Henry bir şirkette çalışmanın asıl temellerinin güvenilir , sevgi , saygı ve zevk almak olduğuna inanıyordu.. Bu işe sahip olduğu için şanslı hissediyordu kendini. Hayatı gayet normal gidiyordu. Zaten hep hayal ettiği yaşam normal bir yaşamdı..

Gambadis ÇemberiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin