Gambadis Çemberi

Bölüm 44

...

Sessiz ol....

Duyacaklar...

......

Daniel, kızların karşısında dikildi.

Danielin vampir olduğunu ve yol boyunca onlara eşlik edeceğini anlatması ile sakince dinlemişlerdi.

Daniel loneaya doğru döndü : gerçekten iyi karşıladılar. uyuşturucu falan almadıklarına eminmisiniz?

Lonea gülümsedi.: sadece çok şey gördüler diyelim. Eee.. ne duruyoruz hadi gidelim.

Görünen patikaya doğru yürürken çevresine göz attı.

Etrafın güzelliği başını döndürürken ileride görecekleri şeyden sonra kızların ne tepki vereceğini düşünmeye başladı.

-----------------------

Loneanın ileride gördüğü noktaya vardıklarında hafiften kararmaya başlamıştı hava.

Kamena: neden buraya bakmamız gerekti? (diğerler kızlarında  aklında yer alan bu soru işaretini sordu)

Ducia önden giden loneaya bırakmadan araya girdi usulca: bilemiyoruz. Önemli bir şey olsa gerek vede yolumuzun üzerinde. Sadece gideceğimiz ana yoldan 10 dklık uzaktayız.

Kamena kafasını salladı. İçinde tuhaf bir korku belirdi.

-Bir süre sonra-

Lonea: kızlar biraz geride kalın.

Kızlar önce birbirine baktı. Hiçbiri itiraz etmedi. Çünkü bulundukları yer onlara yabancıydı. Alışkan olmadıkları bir yerdelerdi. Ne derse yapacaklardır. Birbirlerine yakın durarak ilerlediler . Ilarıa diğerlerine göre daha bir meraklıydı. Toprağa eğilerek dokundu.

Ilaria: tuhaf bir tedirginlik var toprakta.

Lonea ılariaya doğru döndü.: sööylemeliyimki doğa ...seni gördüğüne çok sevinmiş gibi.. Bana öyle fısıldadılar.

Ilaria hafifce kızardı. Bu tuhaf bir bağdı onun için. Farklı bir büyüydü.. Yaralarının iyileşmesi doğaya yakın olduğu her an dahada hızlanmıştı. Nerdeyse dikiş kısımlarında iz kalmadı.

Lonea dikkatini duciaya çevirdi. Sonra Daniele..

Ducia: burada neler olmuş?

Lonea gözleri ile hızlı bir şekilde inceledi. Ducia dağılmış ve arta kalan çadırlara bakarken Danielde etraftaki belli noktaların topraklarını inceliyordu.

Daniel: aylar olmuş buraya birisi gelmeyeli. (elindeki toprağı attı ve eğildiği yerden kalktı) Sanki hiç buradan gitmemişler gibi. İzlere baksanıza.. topraktan ötürü izler silinmemiş. Buranın değişik bir toprak durumu var sanırım.

Loneanın gözleri hafifce tutarsızlaştı.. Çünkü kan birikintileri görüyordu. Gözü bir noktada kaldı.

Köşede ağaçta gördüğü kurumuş kanın yanına gitti.. Sol eli ile dokundu ağaca.. amacı ne kadardır kuruduğunu ve  gerçekten bir insana ait olup olmadığıydı.. Gözleri bir anda beyaza döndü..

Gördüğü şeyler iyi değildi .. Kadının çığlıkları.. Eller.. her birini toprak içine çekmişti.  İçinde yaşıyor gibiydi.. Kendine geldiğinde az önce gördüğü  olayın geçtiği sonbahar yapraklarının olması gerektiği tümsekliğe baktı..

Lonea: gerçekten aylar olmuş dedi gözleri yerine gelirken. hafifce şaşkındı. Çünkü dokunduğu noktada olan olayları görmek onun için değişik bir deneyimdi. Aurası hafifce tutarsızlaştı.