***----****-----***----
Kamena etrafında olanları idrak edebilmek için bakındı. Yaşadığı karmaşa alanından sonra adrenalin seviyesi yükselmiş olacaktı ki elinin acısını hissetmiyordu. Hala kulaklarında çınlama vardı. Hiç böyle bir noktada yer almadığı için ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. Korkuyordu evet. Diğerlerininde korktuğunu biliyordu. Şu anki bulunduğu an.. Yaşadıkları kamptaki yangın gecesinde yaşadıklarına benzediği için midesi bulandı. Titredi.. Burada kalamazdı. Ne yapmalıydı? Ah dedi kendi kendine .. Ensanın yanına doğru gitmesi gerektiğini hatırladı... Daha sonra diğerlerini daha rahat bir pozisyonda görebilirdi. Karşısına gelen eskiden çok uzun fakat şu an bir enkazdan ibaret olan çökmüş yapının üzerinden tırmanması gerekiyordu. Ellerine aldırmadan tırmanmaya başladı. son noktaya doğru yaklaştığında.. kafasını diğer tarafa döndürmüştüki.. Kızları gördü.
Lucrazia.. daphne .. amira.. ensa.. ılaria.. Ducia ve omzunda taşıdığı owen.. bitkin oldukları halde telaşlı bir şekilde dolanıyorlardı. Kızların gözleri etrafı tarıyordu.. birilerini arıyor gibilerdi.. Bir kaç saniye geçtikten sonra.. ılaria kamenayı görüp elini havaya kaldırıp diğerlerine bir şeyler söyledi.
Kamena onlara doğru koştu ve karşılarında durdu: ona ne oldu? (owen'ı kast etti. -kalbi deli gibi atıyordu.)
Amira: eline ne oldu senin? (yaklaştı ve tuttu.. Kamena geri çekti) ah yok yok bir şey yok.. sadece küçük bir sıyrık..
Amira öylece baktı: sıyrık..?(sıyrıktan öte gibi duruyordu. Çünkü eline sardığı her ne ise kan içinde kalmıştı.)
Ensa: ansızın gidince meraklandım nerelerdeydin?
Kamenanın gözüne yaşadığı korku dolu an geldi.. Yutkundu.
Lucrazia: sanırım büyük bir büyü topu yemiş göğsüne. Ölmeye yakınladı. (owenı kast ediyordu)
Ilaria gözlerini ona dikti: ölmeyecek. Ölmemeli. (ölmemeli diye düşündü tekrar.. Ona çatmaktan başka bir şey yapamamıştı. Neden? Kendi içiyle çelişiyordu. Her şey onun suçuydu)
Lucrazia: Şu etrafa bakın.. Fazla dayanamayacaklar.. O kadar çok kayıp verdiler ki, tekrar toparlanmaları bir mucize gibi görünüyor.
Amiranın kafasını kurcalayan bir şeyler vardı.: diğerleri nerede? Markus..Edward..? ah... Red.!
Daphnenin gözü sabitlendi: öldüler. .(kendi hatası diye düşündü. Daha dikkatli olabilir , onuda koruyabilirdi.)
Amira: hepsimi?
Daphne: hayır.. red dışındakiler öldü. Fakat red de öldümü bilmiyoruz.(isimlerini ağzına almak istemedi.Ensaya döndü)
Ensa: yo hayır.. ölmemiştir. Yani yaşıyordu buralarda bir yerde sıçan kovalıyor bile olabilir..
Amira ah dedi sessizce kafasını öne doğru eğdi.. Üzülmüştü.: üzgünüm.. Onlar iyi birilerine benziyorlardı.
Lucrazia: evet amira. öylelerdi. (gözünü uzağa doğru dikti. Onun hatasıydı. Yanlışlıkla öldürmüştü. Hakim olamamıştı zihnine.. Gözleri , yaşlı adamı ararken, zihnine girdiği yaratığında ona döneceğini düşünmemişti.)
Ducia genel konuşmayı susturmak için söze girdi: evet seninlede karşılaştığımıza göre ekip tamamlandı demektir. Herkes iyi ve hala iş yapabildiğine göre bir kaç plan var kafamda onları uygulamak için rahat görebileceğimiz bir noktaya gitmemiz gerekiyor. Pozisyonlarımıza yerleşmeli loneaya destek çıkmalıyız. Önce şu owenı güvenli bir noktaya götürmeliyiz. Şu köşedeki yer fena değil..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gambadis Çemberi
FantasyGeç kalınmış bir geçmiş... Terk edilmiş hayatlar.. Anlamanın tek bir yolu var.. Bilincinizi imkansıza açmak. Loneanın içinde bulunduğu dünyayı, anlamanız için karmaşıklığa kendinizi vermeniz gerekiyor. İnsani yönü için vaz geçtik...