Geç kalınmış bir geçmiş...
Terk edilmiş hayatlar..
Anlamanın tek bir yolu var..
Bilincinizi imkansıza açmak.
Loneanın içinde bulunduğu dünyayı, anlamanız için karmaşıklığa kendinizi vermeniz gerekiyor.
İnsani yönü için vaz geçtik...
Ensa: size dedim.... Dışarı çıkmamamız gerekiyordu.. (yürürken bir yandan kollarını kavuşturmuştu. Saçlarını yukarıdan toplamış ve bu şekilde saçlarındaki beyazlığı göstermişti..
Daphne: ya ne olucak bir şeyler alıp geri dönücez.. Evde hiçbirşey yok. Sadece köşede bir iki kan poşeti vardı. Kaç gündür doğru düzgün.. (bunları söylerken daphne kızıl olan saçlarını açık bırakmış sağ köşesinden bir toka ile ortaya doğru çekmişti. sol tarafından dökülen açık saçları sağ tarafındaki hafif toplama ile yüzünün güzelliğini ortaya çıkartıyordu. Gelen geçenlerin özellikle daphneye bakmaları dikkat çekiyordu) Amira elini gözüne götürdü: tamam sus ayrıntı vermee... verme.. kahretsin ... insanmısınız siz? Daphne gülmeye başladı. Kamena: ilaria uyanmadan eve döneriz. Merak etmeyin. Amma telaş yaptınız ya.. Amira yürürken biraz arkada kalmıştı. Bir şey söyleyecekti ama hala karar verememişti..: benim.. sanırım.. Lavaboya uğramam gerekiyor..
Lucrazia: neden? (düşünceliydi)
Amira: insanlar neden tuvalete gider? (inanamaz şekilde bakıyordu)
Lucrazia: yani... genelde insanlar ihtiyaçları için giriyor ama sen.. bir düşüneyim.. saçlarını taramak.. göz kalemi çekmek.. ruj tazelemek...
Amira durmuş bir şekilde lucraziaya baktı: şakasın değil mi?
Ensa önden arkaya doğru geldi: ya genemiii? Evdeykende girdin..
Amira: ya hayırr.. Sadece ducianın verdigi bu bitki caylarından ötürü cok sıkışıyorum... Ensa ellerini yüzüne çekti.
Lucrazia: tamam tamam streslenme hemen sende.. Gitsin bizde marketten bir şeyler temin ederiz. Sonrada hızlıca eve döneriz. Sorun yok. 10 dk ya evdeyiz. Tamam mı? ( ensaya doğru döndü. Ensa kafasını olumlu olarak salladı.)
Daphne: bir gün sinirden inme inecek şu kıza.
Kizlar en yakın markete girdiklerinde tuvaletin bozuk olduğunu gördü. Kararlaştırarak en yakın yere gitme karar verdiler. Ensa: bana bakın.. (önemli bir şey söylemeye hazırlanıyordu) Daphne: gene basladı tellal.. Ensa aldırmadan konuşmaya devam etti: filmlerde hep böyle olur.. Bir benzinci.. Amira: ya suss gerçekten. ( iki elinide ona doğru salladı durması için) Beni korkutuyorsun... (ensa omuz silkti )
Ensa: bilin diye söylüyorum. Tedbir amaçlı.
Daphne: dondurmada alalım...
Amira inanamaz gözlerle bakarak hızlıca benzinliğin tuvaletine gitti.
