O zamanlar, 5 ya da 6 yaşımdaydım. Tam hatırlamasam da, günlük işlerimizin içerisinde bana en heyecan vereni buydu. Belki de bu yüzden hep düşünüp duruyordum.
Gerçi, sadece bir kaç anı değil, hayatımın temeliydi bu kısa satırlar.
Beynimde canlanmalarına izin verirken arkama yaslandım ve kısa bir gülümseme geçirdim içimden.
~
"Merhaba, burada biri var mı?"
Kapıyı hafifçe tıklatan kadının sesi kulaklarıma ulaştığında sevinç içerisinde kapıya koştum.
Yeni biri gelmişti!
Elimdeki bıçağı yanda duran masaya bırakıp yaşıma göre kısa olan boyumla kapıyı açtım ve uzun kadına göz gezdirdim. "Buyrun, efendim?"
"Ah, sonunda biri açtı. Karşıdaki yolda arabamın tekeri patladı ve pek iyi durumda değil. Ebeveynlerin bana yardım edemezler mi?" Her gün aynı bahaneler ile gelen bu insanlar gerçekten gülünçtüler.
Gerçekten bunu bizim bilerek yaptığımızı anlamıyorlar mıydı?
Bir şey demeden üzerindekileri inceledim. Büyük göğüslerini çıkaracak bir tişört ve şortu vardı.
Şortu giyemeyebilirdim ama tişört kesinlikle bende güzel olabilirdi. Sonunda yeni elbiselerim olacaktı!
Yeni elbiselerim olacağı için sevinirken kadına gülümsedim ve söyledim. "Ebeveynlerim içerideler, size yardım edebilirler. Fakat çok susamış gözüküyorsunuz, isterseniz size su getireyim."
Kadın bir süre tereddütle baktıktan sonra derin bir nefes verdi. "Aslında çok susadım. Bir bardak içsem iyi olacak."
"Peki öyleyse, siz biraz bekleyin. Ayrıca babamı da çağırayım, arabanızı çabucak tamir eder." Tatlı bir yüz ifadesiyle söyleyip hızla içeri koştum.
Babamın bıçağını bilediğinin sesini duyduğumda hızla oraya koştum ve odasının kapısının önünde durdum. "Baba, yeni biri geldi!"
"Oh, şimdi mi?" Babam şaşkınlıkla elindeki bıçağı bıraktı ve ayağa kalktı. "Gidip abilerine haber ver. Baekbom'u da yanıma yolla. Sen ve Woohyun da odayı hazırlayın."
Hızlıca kafamı sallayıp yanımdan geçen babamın arkasından baktım.
O sırada aklıma düşen şeyle babama seslendim. "Baba?"
Babam sözüm ile durup bana döndüğünde kapıdaki kadın duymasın diye sessizce söyledim. "Elbiseleri benim olabilir mi?"
Babam donuk yüzünde oluşan küçücük bir gülümseme ile yanıma geldi ve saçlarımı karıştırdı. "Eğer bugün iyi bir iş çıkarırsan, elbette evlat."
Yüzümdeki gülümseme büyük bir sırıtmaya dönüştüğünde babamın gülümsediğim için kızacağını biliyordum ama boşverdim.
O güzel elbiseleri giymek için çok heyecanlıydım!
---------
Merhaba, bebekler. Evet, yeni kitap *alkış*
Size daha önce de belirttiğim gibi, Wrongdoer bittiğinde veya bitişe yaklaştığında yeni kitap yayınlayacağımı söylemiştim ve şimdi paylaşıyorum. Bunu da Chanbaek yazacağım çünkü Chanbaek benim sevgililerim jfjdj Bu arada, bunda yan çifti cidden yazacağım ve onlar da Kaisoo~ Ama yarım bırakmayacağım bak vallahi jfjfj Umarım beğenirsiniz kapıllarımı ;)
Tanıtım size bir fikir vermiş olmasını diliyorum kitap hakkında. Çok uzun not yazmayayım şimdi daha tanıtımdan. Büyük ihtimalle 1. Bölümü Wrongdoer bittikten sonra gelir, sizi de biraz bekleteceğim ama umarım beklersiniz. Sizi seviyorum, sağlıcakla kalın~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Until It's Gone || Chanbaek
Fanfiction"Neden saçların gri senin?" "Sen neden hastane kokuyorsan, ondan."