9~ 102 Dalmatians.

11.7K 975 1.2K
                                    

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~

------------

Bir gün Chanyeol, yine Gri'yi özlüyordu. Onu yakın bir zamanda görmüş olmasına rağmen onu özlemesi normal miydi? Sebepsizce onu hep yanında istemeye başlamıştı.

Chanyeol, evde canı sıkıldığı için odasından çıktı ve birilerine dışarı çıktığını söyleyip evden de çıktı. Çıktığı anda çocuklarla dolu olan mahalleye koştu ve Namjoon'u buldu. "Hey, Namjoon!" En yakın arkadaşına seslendiğinde Namjoon ona döndü. "Hey, bizim aşık buralardaymış demek!"

Gözleri büyürken ne olduğunu anlamak için saf saf Namjoon'a baktı. "Eunji'den bahsediyorum Park Chanyeol. Herkes sizin birbirinizi sevdiginizi biliyor zaten." Namjoon Chanyeol'ün yanına gelip kolunu omzuna attığında Chanyeol güldü. "Ne alakası var canım? Arkadaşız biz."

Cidden, bu konu şimdi nereden çıkmıştı? Onlar daha çocuklardı ve eğer Chanyeol cidden birine aşık sayılırsa, o kesinlikle Gri olmalıydı.

Aklına Gri'nin düşmesiyle salak gibi gülümsediğinde Namjoon garip sesler çıkardı. "Yalancı! Nasıl gülüyorsun, şuna bak." Gülerek söylediğinde Chanyeol yanlış anlaşıldığını fark edip gülümsemesini bozdu. "Neyse, sana tavsiyem şudur ki, bu geceki açık hava sinemasına sevdiğin kız ile git, Eunji'den bahsediyorum. Tabi annen izin verirse."

Bu çocuğun beyin yaşı kesinlikle 2 falan olmalıydı. Hadi ama, 9 yaşındaki bir çocuk neden bir kızı sinemaya götürürdü ki? Annesi elbette izin verirdi, burası zaten küçük bir mahalleydi. Fakat o gitmek istiyor muydu, bu tartışılırdı.

"Düşüneceğim." Boğazını temizleyip söylediğinde Namjoon kafasını salladı. "Öyleyse gel de oyun oynayalım." Namjoon söyleyip çocukların yanına koştuğunda Chanyeol de koşmak için harekete geçti, fakat koluna tutunan bir el yüzünden durmak zorunda kaldı.

"Chanyeol-ah, hani en sevdiğin bendim?" Chanyeol'ün koluna tutunan Gri bağırarak söylediğinde çocukların dikkatini çekmemesi Chanyeol eliyle onun ağzını kapattı ve onun boyuna yetişebilmek için yere çöktü. "Bağırma." Chanyeol onu azarlayarak söyleyip elini çektiğinde gözleri dolan çocuk kalbini ele geçirmişti. "Ama bana en sevdiğin olduğumu söylemiştin! Yoksa yıldızlara o kızla mı gideceksin?"

Çocuk aniden hızla ağlamaya başladığında Chanyeol şok olmuştu. Namjoon ve onu mu dinlemişti? Üstelik bunun için niye ağlıyordu ki?

"Neden ağlıyorsun şimdi?" Chanyeol onun gözyaşlarını silmek için ellerini yanaklarına götürdüğünde çocuk ellerini itti. "Çünkü beni yıldızlara götürmeyeceksin! Başka biriyle gideceksin."

"Hayır, Gri. Ben seninle gideceğim." Çocuk hıçkırarak ağlarken Chanyeol onun bu haline dayanamayıp söyledi. Çocuk hemen ağlamasını yavaşlattı ve Chanyeol'e baktı. "Cidden mi? Ama az önce o çocuk-" Chanyeol dudağını büzerek konuşan çocuğun yanağını öpüp sözünü kesti. "O çocuk seni tanımadığı için böyle söylüyor. Benim en çok sevdiğim sensin."

Chanyeol'ün sözleriyle Gri'nin gözleri parladı ve gülmese bile mutlu bir ifadeyle Chanyeol'e sarıldı. "Benim de en çok sevdiğim sensin!"

Chanyeol çocuğun ona sarılması ile mutluluk taşarken o da ona sarıldı. "Öyleyse bugün benimle açık hava sinemasına gelir misin? Yoksa baban kızar mı?" Çocuk gözlerini silip Chanyeol'den ayrıldı ve hımladı. "Kızmaz. Kamp ve sinemalara gitmeme kızmıyor zaten. Ama sen beni öptüğünde çok kızmıştı biliyor musun?"

Until It's Gone || ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin