Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~
---------
"Her şey tamam mı, Jaegook?" Jaegook odadan çıktığı gibi karşısına çıkan ve oldukça genç görünen kadına gülümsedi. "Evet. Ona enjekte ettim."
"Harika! Peki tepkileri, tepkileri nasıldı?" Duyduğu ile daha da sevinen kadın merakla sorduğunda, Jaegook onun güzel görüntüsünün etkisine girmişti fakat belli etmemeye çalışarak yutkundu. "Aniden bir robot gibi oldu. Hatta öyle ki, beni duyduğundan dahi emin olamadım."
"Sorgulama bittiğine göre, onu götürebilir miyim?" Güzel kadın konuya hiçbir yorum yapmadan sorduğunda Jaegook düşündü. "Sanmıyorum. Ailesi onu almak isteyecektir."
"Onlara bir günlüğüne çocuklarını burada tutacağını söyleyebilirsin, değil mi?" Kadın, kendisinin Jaegook'un zayıf noktası olduğunu bildiğinden ona cilvelenerek söylediğinde Jaegook arada kalmıştı. Sonuçta bu çocuğun babası dedektifti, bu tür konularda ona yalan söylemek oldukça zordu. Yine de, karşısındaki kadını kırmak istemiyordu.
"Eh, pekala." Bir polis olarak bu yaptıklarının onun yanına kâr kalmayacağını bilse de, izin verdi. Çünkü kalbi onu öyle yönlendiriyordu, kendisine hak tanımıyordu.
"Ah, çok teşekkürler Jaegook! Bu iyiliğini asla unutmayacağımı bil lütfen." Kadın mutlulukla söyleyip Jaegook'a sarıldığında Jaegook başta şok olmuştu, fakat onun kendisine sarılmasını hissetmek bütün hislerini tek eliyle geriye ittirmişti.
Jaegook da kadının beline ellerini koyarken gözleri kapandı ve dudakları kıvrıldı mutlulukla. Onun kendisini sevmediğini biliyordu fakat sorun değildi, yakınında olduğu sürece sorun değildi.
~
"Uyan bakalım!" Chanyeol yüzüne dökülen su ile uyanırken neler olduğunu anlamayarak sanki uzun zamandır nefes almıyor gibi derin bir nefes aldı.
Neredeydi?
En son, bir polis onu sevgilisini öldürdüğü için sorguluyordu. Ona öldürdüğünü ve bir deli olduğunu itiraf etmişti fakat herif onu içeri tıkmak yerine ona sorular sormuş, ardından da ona iğne gibi bir şeyler yapmıştı. Şimdi ise, neresi olduğunu bilmediği bir yerde açmıştı gözlerini.
"Hey, günaydın çaylak." Chanyeol neler olduğunu anlamadan etrafa bakınırken oturduğu sandalyenin yanına biri elini koydu ve üzerine eğildi. "Beni hatırlıyor musun?"
Chanyeol gördüğü yüzle göz bebeklerine kadar titrerken, şaşkınlık ve korkudan dudakları açılmıştı. "H-Heechul?"
Onun burada ne işi vardı? O, Chanyeol ve iki arkadaşını yıllar önce kaçırmış ve onları birbirlerini öldürmeye zorladığı için hapise girmişti. Şimdi ise tam karşısında duruyordu.
Acaba hapishaneden mi kaçmıştı? Ya da çoktan çıkmış mıydı? Fakat onun çok uzun süre orada kalacağına emindi, şimdi burada olması imkansızdı!
"Şaşırmış duruyorsun. Bu ifade hoşuma gitti." Heechul gülüp Chanyeol'ün üzerinden çekildi ve ondan geriye birkaç adım gitti. "Seni görmeyeli epey oluyor, Chanyeol. Sanırım seni cidden özledim."
"Burada ne işin var?" Chanyeol sinirle büyüyen gözleri ile bağırdı ve elleriyle saçlarını karıştırdı. "Burada olmaman gerek lanet olası!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Until It's Gone || Chanbaek
Fanfiction"Neden saçların gri senin?" "Sen neden hastane kokuyorsan, ondan."