Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~
-----------
"Woohyun abi, lütfen!" Woohyun'un koluna ağlayarak tutunan Gri bağırarak söyledi. "Lütfen, babama söyleme!"
"Kapa çeneni! Söyleyeceğim tabi." Woohyun Gri'nin çelimsiz ve olması gerekenden kısa bedenini koluyla ittiğinde Gri geriye doğru savruldu. Bu kadar güçsüz olmaktan nefret ediyordu! Onu durduramayacak ve babası bu sefer Gri'yi gerçekten mahvedecekti.
Olanlar şuydu, Woohyun Gri ile en sevdiği olan Chanyeol'ü beraber oynarken görmüştü ve bunu babasına söylemeye gidiyordu. Gri ise bunu fark etmiş olacak ki, Woohyun abisini durdurmaya çalışıyordu fakat, görüldüğü üzere işe yaramıyordu.
"Woohyun abi, ne istersen yaparım. Yeter ki gidip babama söyleme." Gri bir daha asla Chanyeol ile oynayamayacağı düşüncesi ile hıçkırarak ağlarken abisi sadece gülmüştü. "Bir şey istemiyorum. Sadece dayak yediğini izlemek istiyorum."
Gri abisinin onu neden bu kadar sevmediğini bilmiyordu. Ona neden iyi davranmıyordu hiç bilmiyordu, ona bir şey de yapmamıştı. Fakat Woohyun ona asla iyi davranmıyordu. Gri bir kez olsun abisinin kalbinin yumuşamasını diledi.
"Woohyun?" Gri kafasını Baekbom abisinin sesiyle kaldırdığında Woohyun abinin kalbinin yumuşamasını beklemek yerine, yumuşak kalpli diğer abisinden yardım istemeyi düşündü. "Nereye gidiyorsun?"
"Baek'i babama şikayet edeceğim." Woohyun heyecanla söyledi. "Onu geçen gece bir çocukla oyun oynarken gördüm. Ayrıca onun kendisini öpmesine bile izin veriyor."
"Bu geçenlerdeki çocuk mu? Baekhyun, onunla bir daha görüşmeyeceğini söylemiştin." Baekbom abisi arkada ağlayan kardeşine baktığında kalbinin sevdiği kardeşinin gözyaşları ile eridiğini hissediyordu.
Geçenlerde gece onda kaldığı ve dudağından öptürdüğü için dayak yemişti. Eğer babası bir kez daha o çocukla oynadığını öğrenirse, Gri bir daha Chanyeol'ün yüzünü göremezdi.
"Baekbom abi, ben onu seviyorum. Onunla arkadaş olmak istiyorum, lütfen bırak da arkadaş olayım." Gri alt dudağını büzüp söylediğinde içi eriyen abi derin bir nefes verip Gri'nin yanına geldi ve onu kucağına aldı. Gri ise hemencecik kucağına yerleşmiş ve omzunda ağlamaya devam etmişti.
"Woohyun, babama gitmiyorsun." Baekbom sert sesiyle söylediğinde Woohyun çıkıştı. "Nedenmiş o?"
"Neden gerekiyor mu? Ben böyle söylüyorum çünkü." Baekbom da aynı babası gibi sözünü geçirebildiği için Woohyun'un ona direnme şansı yoktu. Ofladı ve başını eğerek oradan uzaklaştı.
Gri abisine minnettar kalırken kollarını ona sıkıca sardı. "Teşekkür ederim abi! Söz veriyorum, bir daha öptürmeyeceğim dudağımdan."
"Sen daha çocuksun, Baekhyun. Daha küçücüksün." Abisi Gri'nin yanaklarına ellerini koyup sevimli kardeşine söyledi. "İstediğin gibi arkadaşlarınla oynayabilirsin, tamam mı? Babamın kulağına gitmemesini sağlayacağım. Eğer bir arkadaş edindiysen ve o sana şefkat gösteriyorsa, bundan daha iyi ne olabilir ki?"
Gri abisinin kelimeleri ile mutluluk dolarken gözyaşları aniden kurumuş, sadece abisine verdiği büyük gülümsemelerinden birini yüzüne yerleştirmişti. "Seni çok seviyorum abi! Sen en sevdiğim abimsin!" Gri kollarını abisine sararken abisi de mutlulukla ona sarıldı.
Kardeşini mutlu etmeyi hep seviyordu. Kardeşinin babası tarafından yontulmuş gülüşlerini seviyordu. Kardeşine iyi davranan o çocuğu da seviyordu. Kardeşi ileride bir insan avcısı olabilirdi, hatta şimdi bile öyleydi ama sevgi ve oyundan yoksun bir şekilde büyümesini istemiyordu. Onun da sırf babası yüzünden Woohyun gibi, hatta kendisi gibi olmasını istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Until It's Gone || Chanbaek
Fanfiction"Neden saçların gri senin?" "Sen neden hastane kokuyorsan, ondan."