3

17.5K 227 26
                                    

Voleybol maçından 66-33 yenilerek ayrılıyorum.
"İlk voleybol deneyimin sonuçta, kaybetmen işten bile değil." Diyor Zeynep sırıtarak. Fakat bende sırıtacak hal yok. Bütün hücrelerim yenilginin etkisiyle sarsılmış durumda. Unutmadan söyleyeyim; Bu hayatımın ilk yenilgisi.
"Terlemişsin." Diyor Zeynep bir anne edasıyla. "Git üstünü değiştir hasta olursun sonra."
Hep terlerim zaten. Ama bunu ona söyleyip de kendimi rezil etmenin alemi yok.
"Tamam." Diyorum umursamazca. Bana anlamsız bir bakış atıyor.
"Bence de tamam." Diyor. Melis'in elini tutuyor ve bana gülümsüyor. Ben de gülüyorum. Biri bağırıyor;
"Zeynep!" Sesin geldiği yöne doğru dönüyorum.
Donakalıyorum.
Karşımda hayatımda gördüğüm en yakışıklı erkek duruyor. Adeta bakakalıyorum. Orada öyle durup saatlerce onu izleyebilirim.
Sanırım aşık oldum.
Zeynep'le konuşuyorlar. Ne konuştuklarını anlayamıyorum ama zaten hiçbir şeyi duymuyorum. Çok yakışıklı. Zeynep'le yakışıklı çocuk birden bana bakıyorlar.
Lanet olsun.
Açık ağzımı kapatıyorum.
"Sen Gizem olmalısın. " Diyor yakışıklı çocuk. (Sanki açık ağzımı görmemiş gibi)
"He he... Gizem'im ben..." Gibisinden bir şeyler geveliyorum ağzımda. Gülüyor,
"Ben de Egemen." Diyor.
Bir şeye karar veriyorum.
Aşık oldum, hem de bugüne kadar gördüğüm en yakışıklı çocuğa. Egemen gidiyor ama hislerim gitmiyor. Zeynep ve Melis'le başbaşa kalıyorum. Zilin çalmasına daha 20 dakika var.
''Egemen'in sevgilisi yok.'' Diyor Melis bana bakarak. Zeynep'le kıkırdaşıyorlar bir süre. Moralim bozuluyor. Bendeki bu değişimi fark ettiklerinden olsa gerek hiç bozuntuya vermiyorlar. Hatta teneffüs bitince beni kendi sınıfıma bile bırakıyorlar. Matematik dersi boyunca duygularım beni sömürüyor. Bir yanım "Oha çocuğa bak anasını satayım, sakın kaçırma malı." Derken diğer yanım da "Kızım o sana bakmaz ki." Diye beynimi sikiyor. Tam daha kötüsü olamaz diye düşünürken derinlerden gelen bir matematik öğretmeni sesi beni kendime getiriyor,
"Gizem! Dünyadan Gizem'e, beni duyuyor musun?"
"Hıı..." Arkadaşlarımın kahkahalarını duyuyorum. Aybüke bile gülüyor.
"Gizem, kolay bir sorudan başlayalım ha ne dersin?" Diyor matematik öğretmenim. Tamam dercesine başımı sallıyorum.
"65'i asal çarpanlarına ayırabilir misin?" Diyor.
"Hayır." Diyorum. Bana çok kötü bir bakış atıyor.
"Aybüke, Gizem'e bir eksi ver canım."
"Tamam hocam."
İkisine de lanet okuyorum. Bugünümün en iyi tarafı Egemen'di zaten. Egemen'i görünce Zeynep'i de unutuverdim. Zeynep'e karşı hissettiğim o küçücük his Egemen'le bir fırtınaya dönüşüyor. Egemen'in yanında kendimi dilsiz gibi hissediyorum.
Sizce de bu aşk değil mi?

Femme Forte (girlxgirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin