"Görmüyor musunuz?" Diyor Hazal şaşkınlıkla. "İzleri hala taze."
"Sen," Diyorum çatlak bir sesle. Sesimdeki öfkeyi belli etmemek için kendimi kasıyorum. "Ne yapmaya çalışıyorsun?"
Hazal bana şoke olmuş bir suratla bakıyor. Bomboş kolunu işaret ederek "Hala görmüyor musun?" Diyor ısrarla. Vücuduma pompalanan adrenalin ona vurma isteğimi daha da güçlendiriyor.
"Ne yapmaya çalışıyorsun?!" Diyorum bağırarak. Ona vurmak için sıktığım yumruğumu havaya kaldırıyorum. Leman ve İz'in korkmuş bakışları arasında yumruğumu bel hizama indiriyorum.
Ona vuramam.
Karşımdaki bir boks torbası değil, bir insan. Burası bir okul. Ona vuramam.
Yapamam.
"Bunu bana nasıl yaparsın?" Diyorum cılız bir sesle. Ağlamak üzere olduğumu fark ediyorum ve kimsenin eline beni ağlarken görmek gibi bir koz vermek istemediğim için Hazal'a (yedi sülalesini kapsayan) küfürler savurarak okul bahçesinden sınıfa doğru önüme çıkan her şeyi tekmeleyerek ilerliyorum.
Kimse de beni durdurmuyor.
Büyük bir hışımla sınıfa giriyorum. Tenefüste olduğumuzdan dolayı sınıfta birkaç kişiden başka kimse yok. Hiç iyi görünmüyor olmalıyım ki sınıftakilerin hepsi -koordine olmuş biçimde- bana bakıyor. Merakla bana bakan gözlerin bakışlarına oldum olası katlanamamışımdır. Şimdi de bir şey değişmediği için sınıftakilerin soru sormasına fırsat vermeden yine aynı hışımla sınıftan çıkıp C sınıfına giriyorum.
C sınıfında yine o bilindik ergen kokusu var. Sınıfta Derin(Leman'ın ikizi), kankası Nida, akıllı tahtada yeni çıkmış bir süper kahraman filmini izleyen birkaç erkek ve kız dışında in cin top oynuyor. Sınıfa öylesine bir göz atıp çıkmak istiyorum ama Nida bana göz kırpıp gülümseyince bütün hayallerim suya düşüyor. Çok geçmeden Derin de beni fark ediyor ve nezaket gereği (biliyorum çok kibarım) yanlarına gidip oturuyorum.
"Sen iyi misin?" Diyor Nida gözlerini kocaman açarak. Kaşlarımı kaldırıyorum;
"Kötü mü görünüyorum?"
"Yoo, sadece... Biraz hırpalanmış gibisin." Onaylanmak istercesine Derin'e bakıyor. Derin onayladığını belirtircesine başını sallıyor ve 100 puanlık uzman sorusunu soruyor;
"Leman'la İz nerede?" Diyor garip bir ifadeyle.
"Iıı, bahçedeler sanırım." Diyorum bakışlarımı kaçırarak.
Cidden yalan söylemeyi hiç beceremiyorum.
"Sanırım?" Diyor Derin, sesimi taklit ederek. Bana öyle bir bakış atıyor ki yerin dibine girsem daha mesut olacağımı hissediyorum.
"Eee, aslında..." Derin bir nefes alıp ikisine de Hazal'la başımızdan geçenleri (Sigara olayı dışında) bir bir anlatıyorum. Anlatmayı bitirdiğimde Derin'in kaşlarını çattığını görüyorum.
"Tatildeyken ben de duymuştum bu olayları. Ama doğrusu bu kadar olduğunu bilmiyordum." Diyor Derin, şaşkınlıkla.
"Bu kadar." Diyorum üzerine basa basa.
"Vay be." Diyor Nida, "Survivor gibi hayat." O zamana kadar tabiri caizse nefes bile almayı unuttuğu için derin bir nefes alıp iç geçiriyor.
Hafifçe tebessüm ediyorum. "Nereden baktığına göre değişiyor."
---------------------------------------------------
Derin ve Nida'yla tenefüsün neredeyse sonuna kadar sohbet edip gerginliğimin büyük bir kısmını üzerimden atıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Femme Forte (girlxgirl)
Romance(Bu kitap kurgu değildir. Okuduklarınız kişiler, yer ve zaman değiştirilerek önünüze sunulmuş bir lezbiyenin hayat hikayesidir.) Ben tekli bir koltukta yalnız başıma oturup servistekileri süzerken onun test çözdüğünü görüyorum. Sonra servis ani bi...