19- "Ayça böcek haremi mi kuracaksın?"

967 45 16
                                    

Multimedya'ya HensleyinPrensesi'nin çalışmasını koydum. Gerçekten çok güzel olmuş. Teşekkür ederim.

Bölüm şarkısı olarak Twenty One Pilots - Stressed Out dinleyebilirsiniz. Gerçekten harika bir şarkı.

İyi okumalar!

Tabii ki bir çoğunuzun güneşlik bir adaya tatile gittiğinizde yapacağınız ilk iş değişik böcekler toplamak değil. Ama iş iddia işine girdiğinde olay biraz değişiyor.

Bu oyunu oynama kararı her ne kadar benden çıkmış olsa da eşlerimizi kurayla çekme fikri benden çıkmamıştı. Normalde bu oyunu üç kişiyle gayet rahat bir şekilde oynayabilirsiniz. Ama kurada size Anıl çıkıyorsa o zaman bu işte tek başınızasınız demektir. Çünkü Anıl'ın hayvanlara karşı fobisi var ve buna tırnağının yarısı kadar olan böcekler de dahil. Ya tırnakları uzunsa? İçses ciddi misin? Mantıklı olmaya çalışıyorum. Bence senin devreler ters köşe yapmış sen bir süre mantıklı düşünme.

Üçüncü eşime gelirsek de oyuna bile katılmaması gerekirken kuraya kalmadan hemen benim yanıma geçmişti. Enes'in bende abisinde bulduğundan daha çok ne bulduğunu anlamıyorum.

Açıkçası şuanda ikisi de nerede bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki abim, Buse ve Selim bu oyunu zaten baştan kazandılar. Zaten Buse oynamayalım demişti. Her ne kadar gıcık olsa da düşünebiliyor işte.

Toplantının üzerinden geçeli birkaç gün oluyordu. Toplantı benim yüzümden ertelenmişti. Ama bu sefer tarihini hiçbirimize söylemediler. Zaten ben de #TeamKolanya Koray'ı görmeye çok meraklıydım.

Gizem konusu da hala gizemli. Daha çözemedim ama Gizem birkaç gün sonra yanımıza geleceğini söyledi. Tabii o birkaç gün ne kadar olur onu bilemem.

Dışarıda böcek aramak çok saçma bir iş. Özellikle de böyle bir yerde. Topladığım böcekleri bir kavanoza koyup burada bir yere koydum ama nereye koyduğumu hatırlamıyorum.

Burada çok böcek olduğunu söyleyen o Selim'i de öldüreceğim. Burada çok olan tek şey ot ve toprak.

Homurdanırken katı bir şeye takılıp yere düşünce daha çok homurdandım. Ellerimdeki toprakları temizlemeye başladım. Hani düşersiniz avucunuzun içi sızlar, küçük küçük taşlar da elinize girmiştir ya, ha işte ilk defa bunun için mutlu oluyorum.

Beni yere düşüren cam kavanozu hemen elime aldım. Bakalım, kaç tane böcek toplamışım? Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz. Dokuzuncu nerede? Yok ki. Nasıl yok ya, ben onları toplamak için ne kadar uğraştım biliyor musun? Ayça böcek haremi mi kuracaksın? Bir tane de eksik olsun.

Oflayarak buluşacağımız parka doğru yol aldım. Böcek toplamak için bir saatimiz vardı. Enes ile Anıl ilk on dakikaya kadar benimleydi sonra ikisi de benden iki metre ötede bekledikleri için onlara kızıp başka bir yere gitmiştim.

Şimdi ise o bir saatin sonuna gelmiştik. Haksızlık olmasın diye o bir saatten sonra gelen böcekleri kabul etmeyeceğiz. Enes ve Anıl da böcek oldukları için büyük ihtimalle onları da kabul etmeyeceğiz çünkü sadece beş dakika kaldı ve tek gelen benim.

Saat mi yanlış diye düşünsem de abim ve Selim mutlu bir yüzle böcekleri sayarken Buse'yi de arkalarında somurtarak buraya doğru gelirken görünce sorunun saatimde değil Enes ile Anıl'da olduğunu bir daha anladım.

"Kaç tane buldunuz?" Abim yanıma gelince yalnız olduğumu görünce güldü. "Ya da buldun mu demeliyim?" Ne kadar da komik. Her ne kadar içimden abimi dövme isteği gelse de böyle bir şey yapmadım.

Kırmızı ŞarapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin