Şuanda neler oluyor bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa o da yüzümün içime çökmek üzere olduğudur. Yumuşak bir şey yüzümü öldürürcesine vurmaya devam ettiği zaman olayı çaktım. Tamam, geç oldu ama oldu.
"Abi mal mısın sen?" Ben sinirli bir şekilde ona bakarken o sırıttı. Niye? Çünkü benim abim gerizekalıdır. Yani düşünün, kim kardeşine yastıkla saldırmaktan hoşlanır? Tamam, ben de hoşlanıyorum ama aynı şey değil. Cidden mi, nasıl bir şey peki? Tamam, sen kazandın. Oldu mu?
"Okula gitme vakti." Oflayarak ayağa kalktım. Abimi kenara ittim. Telefonumun şarjını kontrol ettim. Evet, her şeyden önce o geliyor. Benim minik, tatlı, şirin telefonum. Minik değil ama Note 4 sonuçta.
Hatırlıyorum da bir keresinde prizimi yatağımın yanına almak istemiş, kablolarını falan sökmeye çalışmıştım. Sonra elektrik çarptı. O günden sonra da elektrikle uğraşmadım.
"İyi misin lan?" Abime baktım. Kafasını eğmiş bana uzaylı görmüş gibi bakıyor. Acaba yine mi 'Kurumuş Sümükler'in istilasına uğradım? Yani aslında birkaç sene öncesine kadar öyleydi. Sonra benden sıkılmış olmalılar herhalde gittiler. Onlar bile beni terketti. Düşünün yani sümük bunlar.
"Abi git başımdan." Abimi başımdan attıktan sonra üniformamı giydim. Bunları giyince kendimi ayı postu giymiş gibi hissediyorum. Ayı olduğun için öyle hissediyorsundur. İçses sen şimdi komik misin? Sen, sana 'Emin misin?' diye sorduklarında 'Hayır, ben Ayça'yım.' dediğinde ne kadar komiksen ben de o kadar komiğim.
Aşağı takır tukur inerken, hemen durdum. Hayır, bugün düşmeyeceğim. Sürekli düş düş düş, eh yani ben de insanım ama değil mi? Hayır, içses sakın konuşma.
Düşmemenin verdiği rahatlama hissiyle masaya oturarak omleti normal bir şekilde yemeye başladım. Bu senin normal halinse, acaba bir üst halin nasıl oluyor, açıkçası düşünmek bile istemiyorum.
"Kaşında çikolata var Ayça." Sesin sahibi olan abime baktım.
"Ha?"
"Kaşın diyorum, kaşın. Neyse ben silerim." Ben daha ne olduğunu anlamadan abim peçeteyi aldı ve kaşımı sildi. Bugün abimden uzak durmam lazım. Çünkü yüzümle kemiklerimi birleştirmeye karar vermiş . Sanırım geçen hafta çaldığım paraları fark etti. O değil de yüzünle kemiklerin zaten birleşik değil mi? Olabilir.
Biraz daha yemek yedikten her şey gayet normalmiş gibi ağzımı peçeteyle sildim. Çatalımı yavaşça tabağımın yanına bıraktım ve ayağa kalktım.
"Ben doydum. Hadi gidelim." Ben güzel bir gülümsemeyle onlara bakarken abim başta olmak üzere beni aileden kabul etmediklerini belirten bakışlar atıyorlardı.
Babam ayağa kalkıp, kapıya doğru yönelince biz de onun peşinden gittik. Abimin yolda söylediği şeyle her şeyin o kadar da normal olmadığını fark ettim.
"Tabakların tadı güzel miydi bari?"
Belki de biraz fazla yemiştim.
***
Okul bitmişti. Gayet sıkıcıydı. Hiçbir dersimiz boş geçmedi. Bir tanesi bile ya. Neden gidip çocuk mocuk yapmıyorsunuz ki? Bugün dersine giren tüm öğretmenler erkekti. Ne yani erkekler hamile olamaz diye bir kural mı var? Bilim denilen icatla her şey mümkün. Tamam Ayça, sen haklısın.
"Abi erkekler hamile olabilirler, değil mi?" Yanımda yürüyen abim bana 'Git şuralarda bir yerlerde öl sen.' bakışı attı. Haklı, ben olsam seni şimdi öldürürdüm de, neyse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Şarap
ЮморDünya üzerinde çeşit çeşit insan barındırıyor. Her biri birbirinden farklı. Ama bizim için söz konusu olanlar çok farklı. Mesela bir çocuk hayal edin, hayatta en sevdiği ilk şey kendisi, ikincisi peluş bebekleri olan. Sonra da bir kız hayal edin. T...