Bir Yudum Selin Olmak

4K 287 41
                                    

Bölümün soundtrackı yukarıda yer alıyor. Etki arttıracağına inandığımdan, dinlemenizi tavsiye ederim. Keyifli okumalar.

"Selin!"

Kıpkırmızı gözlerle salonda oturmuş topluluğa baktıktan sonra koşarak üst kata, odama yönelmiştim. Biriyle konuşmaya ihtiyacım vardı, ama konuşacak birine ihtiyaç duyduğumda hep bir şeyler olurdu. Şimdi de o malum aile yemeği vardı. Ancak annem peşimden seslenmişti.

Gözlerimden yaşlar, bahar yağmurları gibi boşanıyorlardı. Ardı arkası kesilmeksizin ve çok fazla. İçinde hissettiğim acıyla, kendimi olabildiğince gücümle yığılıp kalmadan odama doğru itiyordum. Selin böyle çünkü. Selin zayıf...

Dışarıya gözyaşlarım yoktu, kırıklarım yoktu. Ama içimde çok fazla kırık vardı. Asla gözyaşlarımı göstermesem de, çok ağlıyordum.

"Selin kızım bekle."

"Gelme anne!"

Odama girip yere bıraktım kendimi. Kendim kurmuştum tüm bu hayalleri. Aklım hala gidip gidip geliyordu beni yanıltacak fikirlere. Kendimi bu kadar zehirleyebileceğimi hayal bile edemezdim. Kendi canımı en çok ben acıtmıştım.

"Kızım, ne oldu?"

Dönüp baktığımda annemin odaya girdiğini gördüm. O bile beni benden çok düşünüyordu. Tüm o insanları bırakıp gelemeyeceğini düşünürken o en çok beni düşünmüş ve benim için gelmişti.

"Anne..." dedim sesim titrerken. "Ben çok kötüyüm..."

Gelip yanıma, yere oturdu annem yüzümü ellerinin arasına alıp gözyaşlarımı silerken.

"Ne oldu kızım? Anlat bana haydi."

"Ben hayal kurdum anne." Dedim bir hıçkırık gelmeden hemen önce.

Annem sıkıca sarıldı bana. Ben devam edemeyecektim zaten, o beni anlamasa bile. Ama o beni anlamıştı. Başımı omzuna yaslayıp kazağına akıttım birkaç damla gözyaşımı. Beni tutan kollarına emanet ettim bedenimi. Sırtımda dolanan eli beni yatıştırdı yavaş yavaş. Hıçkırıklarım zamanla senkronik nefeslere dönüştü. Beynimdeki kötü düşüncelerin yerine huzur gelmeye başladı. Belki de yorulmuştum. Onun peşinden koşup düşmekten yorulmuştum. Hem dizlerim acımıştı, hem ciğerlerim, hem kalbim. Ve pişmanlıklarım ölmeye başlamışlardı. Yeniden nefes alabiliyordum sanki.

Yeteri kadar sakinleştiğimde, annemin sesini duydum tekrar şefkatinin ardından.

"Aşık mı oldun Selin?"

"Başka türlü çekilmez dimi böyle acı..." dedim sesim titrerken.

Gülümsedi annem. Çekilirdi tabi. Ama bu, sonuçta öyle bir acıydı. Bu da gelir geçerdi belki.

"Her zaman kırılacak mı hayallerim böyle?" diye sormadan edemedim. Alacağım tüm olumlu cevapları Ali'ye adayacağımı, kendimi öyle ya da böyle aldatacağımı biliyordum. Ama yine de bu soruyu soruyordum.

"Sen çok çabuk büyüyorsun Selin. Çok erken hissediyorsun her şeyi. Ondan yanıyor canın bu kadar. O yüzden böyle olgunlaşıyorsun."

"Olgun olmak istemiyorum." Dedim küçük bir çocuk gibi omuz silkerken gözümden bir damla daha yaş süzüldü. Annemin içimdeki çocuğa seslenişi, benim o çocuğu dışarı çıkarmamı sağlıyordu. Bana iyi geliyordu. Canım yanıyordu çünkü.

Sen Ve Ben İhtimaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin