Şimdi umuda sarılarak burayı terk ediyorum
Ve bu gece yarısı duası
Eğer nefesimizi tutarsak, buranın ötesine gidebiliriz
Yolun sonuna ulaştığımızda
Bizi eve götüreceğim
Hala hayatta mısın? İçten içe korkuyor musun?
Korkarken dikkatli olamazsın
Hala hayatta mısın? İçten içe korkuyor musun?
Yolun sonuna ulaştığımızda
Bizi eve götüreceğim
Ali
Gözlerimle çevremi taradım. Buradan kurtulmamız gerekiyordu. Arabayı bırakmalı ve çıkıp gitmeliydik. Darbe ortamlarını bilirdim. Yani yaşadığımdan değil ama çocukluğumdan beri meraklıydım. Sorabileceğim kimse çevremde olmadığı için de doğrudan birinci el olan kaynaklardan, dönem gazetelerinden, tarafsız kaynaklardan okumuştum. Babama asla bunları soracağım kadar yakın değildim zaten ve bunun faydasını gördüğüm zamanlardan biriydi.
Askerlerin asıl hedefleri sivil halk değildi. Asıl hedefleri, siyasilerdi. O yüzden tehlikede olmadığımızı düşünüyordum. Tabi şu ortalıkta yürüyen bayraklı insanlar delice şeyler yapmazlarsa. Endişe içindeydim. Gerçek bir endişe... Ancak bunu Selin'e yansıtamazdım.
Selin'in korkmuş yüzüne baktım. Sımsıkı tuttuğu elimi bir an bırakmıyor veya gevşetmiyordu. Tek düşündüğü, tek düşünebildiği ve hissedebildiği korkuydu. Ben hep ona bakarken sevgimin onu gözlerimin ardına hapsedeceğini düşünmüştüm. Ve bunu şuana kadar asla istememiştim ama şu an farklıydı. Şuan, onu gözlerimin ardına saklamak ve güvende tutmak istiyordum.
"Tamam, beni dinle." Dedim ellerimi omuzlarına koyarak güven vermek isterce. "Şuan ülkede her ne oluyorsa, bizimle hiçbir ilgisi yok tamam mı? Biz siviliz. Bizden bir şey istemiyorlar. Bu arabadan inip halana gideceğiz ve hiçbir şey olmayacak."
Başını salladı Selin. Kendisini rahatlatmaya çalışıyordu ama insanlar delirmiş gibiydiler. Ellerinde Türk bayrakları vardı ve askerin üzerine yürüyorlardı. Türk bayrağıyla gidilmesi en saçma insanların üzerlerine. Ve bağırıyorlardı.
"Eğer bu bir terör saldırısı olsaydı hedef biz olurduk ama değil." Dedi gülümseyerek. Kendisine bir şey olmayacağına, bana bir şey olmayacağına inanmak istiyordu. "Kurtulacağız."
"Tabi ki. Şimdi beni dinle. Ben arabadan inip senin yanına geleceğim. Ben kapını açmadan bir yere çıkma. Tamam mı?"
Başını salladı. Korkuyordu ve içgüdüsel olarak bana sığınıyordu. Ben nasıl içgüdüsel olarak onu koruyorsam...
Arabadan indim ve yürüyüp kapısını koluna elim attım ki silah sesini duyarak kapıyı itip yere eğildim. Üzerimde bir şey yoktu. Ancak silahı sıkan tarafın askerler olduğunu gördüm. Ön camın dönük olduğu yerden, bu tarafa. Bu arabayı derhal terk etmeliydik. Ayağa kalkıp kapıyı açtığımda Selin'in korkuyla titrediğini gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Ve Ben İhtimali
FanfictionBir yılı aşkın süredir aşığım ona. Bir yılı aşkın süredir gözlerimle seviyorum gözlerini. Daha tek kelime etmedim ona. Ama biliyorum, o da tanıyor beni. Biliyorum çünkü gözlerinde gördüm. Onu öyle yaşadım ki şu birkaç ayda, içinden ne geçse, gözünde...