Bitirmek Ya Da Bitirmemek

1.8K 150 11
                                    



Ali

Saatlerdir bir şey olsun diye bekliyordum. Bir şey olsun. Bir şeyler yapabilmek için illa bir itici kuvvete ihtiyacım varmış gibi öylece bekliyordum.

Doğru olanı yapıp yapmadığımı bilmiyordum. Ama sonuç olarak, Selin'i kırmıştım. Emre için belki doğru olanı yapmaya çalışıyordum ama Selin için doğru olanı yapmamıştım bir şekilde işte. Onun yanında durmamıştım. Dışarıdan bakıldığında da doğru olanı yapmaya çalışıyor olabilirdim, ama Selin için doğru olan onun yanında olmamdı. Ve bunu yapmamışken bir de ondan beni aramasını bekleyemezdim. Bunu biliyordum aslında. Ama...

Derin bir nefes aldım. Doğru olanı yapmaya bu kadar takılacaksam eğer, şimdi bir erkek arkadaş olarak doğru olanı yapmalı ve beni zor durumda bıraktığını düşündüğümü ona açıklamak için olsun ona gitmeliydim. Konuşmalıydım. Bundan azını yapmamı kimse hak etmezdi ve Selin zaten fazlasıyla yapıyordu her şeyi. Benim için her şeyi...

Arabanın motorunu çalıştırdığımda direksiyonun ardında bulunan ekranda saate baktım. Görünen o ki Selin için doğrusunu yapma kararını almam tam 4 saatimi almıştı.

Selin

Öylece odamda oturmuş dergileri karıştırıyor, aklımı uzak tutmaya çalışıyordum. Boğazıma oturmuş bir şeyler vardı. Sanırım kimseye daha önce bu kadar kızmamış, bu kadar kırılmamıştım. Onca saat geçmişti ve çığlık atasım geliyordu. Tüm bu yaşananlardan sonra, o kadar güven kırıklığından sonra benim Ali'den vazgeçen kişi olmam gerekiyor, onun benden vazgeçmemesi gerekiyor.

Saatlerdir aramaması bana bir şekilde bu ilişkiyi onun çoktan bitirme kararı aldığını söyler gibiydi. Bu bile, sırf bu bile canımı çok yakıyor ve gururumu zedeliyordu. Hiç yanlış yapmadan, bir defa bile onu incitmeden, onun beni incitmesine sürekli müsaade ederek bir de vazgeçilmeyi hak etmiyordum. Terk edilmeyi hak etmiyordum. Her şekilde benim için bu iş bitmiş olabilirdi. Öyle ya da böyle. Ama yine de, terk eden ben olmalıydım. Bu öyle büyük bir farktı ki, sonucu kadar işleyişi de önemliydi. Ben ondan vazgeçmeliydim. O benden değil.

Ancak görünen o ki, bunun için bile çok geçti. Ve şimdi ben onu arayıp, çağırıp terk ederken bana bir de "Sen kim olduğunu sanıyorsun. Ben seni açıklama yapma gereği bile duymadan terk ettim." dememesi için kendimi tutmaya çalışıyordum. Ama kendimi tebrik edebilirdim.

Farklıydım öyle mi? Farklı. Nerem farklı benim? Ali'nin en uzun ilişkisi 1 hafta sürdü ve bu ne şimdi. Henüz 3. günümüzde her şey bitti. Bir iki süslü sözcük ve kanmıştım işte. Bitmiştim. Ben, biliyordum aslında her şeyi en başından beri. Bana o süslü sözcükleri etmesine bile gerek yoktu diye düşünmemiş miydim? Ben, kendi kendimi tüketmiştim ve Ali'nin geçici ilişkiler defterine kendi adımı hiç düşünmeden yazmıştım. Farklıyım diye düşünmeye gerek yoktu. Uzaktan kesip, bir süre sonra elde ettiği hiçbir kız özel değildi. Ve ben de değildim. Peşinde gezip, kalbi kırılarak terk edilen ilk kız da değildim. Hem nasıl derdim, Didem'e bana güven yeminleri etmedi diye. Nereden bilecektim ki?

Kafamın tüm karışıklığı içinde, telefonum titremeye başladığımda aslında onun beni aramasından en ufacık bir ümidim yoktu. Ancak telefonda Ali yazıyordu. Ne acı ki onu isminden başka bir şeyle kaydetmeye bile zamanım olmamıştı ve şimdi numarasını silmem gerekecekti.

Derin bir nefes aldım. Telefonu açmak istemiyordum aslında. Onu görünce kalkanlarımın erimesinden korkuyordum. Eğer onu affedersem, kendimi asla affetmeyeceğim bir hikayeye başlayacaktım. Eğer onu affedersem, hiçbir şeyi düzeltemeyecektim.

Sen Ve Ben İhtimaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin