Kelebek Etkisi

1.4K 64 60
                                    


Şimdi şu notu yazarken neredeyse ağlayacağımı itiraf etmem gerek. Bir final bu. Bir hikayenin sonu. Bir son bir kere. Benim canımdan can kattığım karakterlerin hayatımdan çıkışı. Üstelik bunu ben yapıyorum. Kendi ellerimle. Ama zamanı geldi. İlk günden son güne yanımda olanlar, sonradan gelip kalıcı olanlar, bir gelip bir gidenler falan. Hepiniz canımsınız. Son kez svbi için yorumlarınızı bekliyorum sizden. Bir de bu iki güzel karakterin arkasından söyleyecekleriniz varsa onları. Bana sövmeyin tamam mı :D Final bu ne yapsam mübahtır yani. İyi okumalar....

Selin

Kulaklarımı tavanda duran floresanın uğultusuyla birlikte, insan sesinin yaptığı gürültü de dolduruyordu. Ancak tüm sesler biraz boğuktu. Çünkü henüz bu sabah, sanırım bunu asla hayal edemezdim.

Ali eve gideceğini söylemiş ve vardığında haber vereceğinden bahsetmişti. Ancak iki saat kadar dönüş yapmadığında, sonunda onu benim aramam gerektiğini düşünmüştüm. Telefonum da cevaplanmadığında, içime inceden bir sızı ve endişe süzülüştü ama görmezden gelmiştim. Biz, önceki geceden sağ çıkmıştık. Bize ne olabilirdi ki?

Ancak şimdi burada, onun gözaltında tutulduğu odaya doğru gidiyordum. Bir saat süren yalvarmalarım sonunda onu görme şansını bana vermişlerdi. Ama ben, hala bunca başımıza gelene inanmıyordum. Onun orada ne işi vardı? Ali'nin gözaltında ne işi vardı?

Kapının önüne geldiğimizde, polis memuru beni durdurdu içeri girmeden hemen önce.

"15 dakikanız var. Ve izleniyor olacaksınız."

Başımı aşağı yukarı salladım. Ali'nin söyleyemeyeceği bir şeyi sorarsam bunu anlayabileceğimi umuyordum. Ama burada olması için ne olmuş olabileceğini hala kestiremiyordum. Burada olduğunu da babamdan öğrenmiştim gerçi. Garip bir şekilde Ali babamı aramış ve ondan yardım istemişti. Ve babamdan bana haber vermemesini, bahane bulmasını... Ama ben anlardım. Babam bir yere Ali için gidiyordu. Oraya o gidiyordu ve bana bir şey söylenmiyordu. Kötü bir şey olduğunu anlamamın ardından bir şekilde tüm gerçeklerin ortaya döküleceğinin ve aksi için uğraşmanın sadece zaman kaybı olduğunu babam da anlamış ve bana bildiği kadarını anlatmıştı. O da çok bir şey biliyor sayılmazdı zaten.

Babam avukatı aramış ve karakola yönlendirmişti. İlginçti ki bundan birkaç ay önce evimde durmasın diye ortalığı inlettiği Ali için bir baba gibi endişeli ve ilgiliydi. Olanlar güzel değildi belki. Hem de hiç. Ama bu, bu gerçekten güzeldi.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde gözleri yavaşça beni buldu ve hemen sonra kaşları hızla çatılırken ayağa fırladı.

"Selin?"

Koşup kollarını boynuna doladım ve kokusunu içime çektim. O da kollarıyla beni sardı. Tüm bunlar bir şekilde hep ama hep Ali'nin başına geliyordu ama ben nedense kendimi çok güçsüz hissediyordum. Ali'ye bir şey oluyordu ama güçsüz hisseden hep bendim.

"İyi misin?" dedim kollarımı çözerken. "Burada olduğun öğrendiğimde aklımdan bin türlü şey geçti. Ne oldu? Daha yeni ayrılmıştık."

"Sakin ol." Dedi kolumu okşarken. "Burada olmaman gerekiyordu senin ama bu seni durduramadı değil mi?"

Başımı iki yana salladım. "Hayır." Dedim. "Tam da burada olmam gerekiyordu. Özellikle de sen buradayken. Ne oldu da buradasın Ali?"

"Otur." Dedi az önce oturuyor olduğu sandalyenin karşısındaki sandalyeyi gösterirken.

Başımı salladım ve sandalyeye yerleştim hemen. Anlaşılan anlatacağı şeyler uzundu. Ama ben hala anlamıyordu. Benim yanımdaydı ve eve gidiyordu işte.

Sen Ve Ben İhtimaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin