-22-

62 12 0
                                    


Son zamanlarda yaşadıklarımı düşündükçe her şey birbirine giriyordu. Olaylar o kadar karışıktı ki hiçbir şey tam olarak çözümüne kavuşamıyordu. Abim ve Robin konuşurken o sesleri duyduğum için kendimden geçmiştim. Dediklerine göre bağırıyormuşum da. Sonra abim endişelenmiş(!) ve beni kendisine ait olan ve ileride bir hastane olarak kullanılacak boş bir binaya getirmişler. Bina tamamen boş olduğu için kaybolmamın imkansız olduğunu düşünüp beni yalnız bırakmışlar.

İronik bir şekilde kendimi çok iyi hissediyordum. Abime hiçbir şeyi açıklamamış olsam da arkadaşlarımla aramdaki bağ güçlenmişti. Oysa onların aramızın bozulacağını düşündüklerinden adım gibi emindim. Ama ne gerek vardı ki boşune üzülmeye, sanki yeterince üzülmemişiz gibi?

"Dina, iyi misin?" Monica'nın endişeli yüzüne dönüp gülümseyerek başımı salladım. Hastaneden çıkmış kapının önünde dikiliyorduk. Bir şeler eksik geliyordu fakat ne olduğunu çözememiştim. Unutmak değildi bu. Tuhaf bir histi.

"Neden bekliyoruz?" diye sordum Argos'a. Gözlerini kısıp birkaç saniye düşündükten sonra yanıtladı. "Andre, bizi almaya gelecekmiş sanırım." Abimin adını duyduğum an başka şeyler düşünmeye yoğunlaştırdım kendimi. Ralph? "Ralph nerede?" dedim eksikliğin ne olduğunu bulmuş olamının sevinciyle. Argos'un yüzü bir an düşer gibi olsa da "Bilmiyorum." dedi ve gülümseyerek yanımızdan ayrıldı.

Monica'ya dönerek sorumu yineledim. "Belki içeridedir, bizimle birlikte buraya gelmişti." cevabını aldıktan sonra düşünmeden içeri geri girdim.

Her yer beyazdı yine ve bu boğuluyormuş hissi veriyordu bana. Giriş kattaki koridoru geçip merdivenlerden yukarı çıktım. İçimde bir korku filizlenmeye başlamıştı. Bomboş bir hastanedeydim ve Ralph'in burada olmama ihtimali de vardı. Tek başıma olma düşüncesi beni ürkütmüştü. Üst kata geldiğimde odalara teker teker baktım ve yeniden merdivenlere yöneldim. Odaları her açışımda içimdeki korku büyüyordu. Sanki bu hastane odalarında kötü şeyler yaşanmış gibiydi.

"Tek başına değilsin küçük kız." zihnimde yeniden fısıldaşmalar olmaya başlamıştı. Kısa bir süreliğine görüşüm bulanıklaşsa da merdivenleri çıkmaya devam ettim. "Tek başıma değilim, Ralph'i bulacağım." diye düşündüm onların sesini bastırmak için. Bu hastane kesinlikle bana kötü hissettiriyordu.

2. kata geldiğimde yine tüm odalar boştu. Umudum tükenmeye ve sesler artmaya başlamıştı. Birkaç saniye durup dinlendim. Ardından yeniden merdivenlerden çıkmaya başladım. "Ralph burada değil. Bomboş bir hastanede tek başınasın. Elektriklerin kesildiğini düşünsene, ne kadar korkardın. 3. kata çıkıyorsun. Kimse seni orada bulamaz. Bulsa bile çok geç olur." Fısıldaşmalar yeniden yükselmeye başlamıştı. Korkum da giderek artıyordu. Derin bir nefes alıp gözümün önünde uçuşmaya başlayan noktaları yok saymaya çalıştım. "Hayır, Ralph burada ve ben onu bulup buradan çıkacağım." dedim kendi kendime.

3. kata geldiğimde odalar genişledi ve içlerinde tuhaf aletler görmeye başladım. Bu kat hastaneye daha çok benziyordu. Yine tüm odalar boştu. Bu katın sonuncu kat olduğunu bildiğimden içimdeki sesin zafer sözcüklerini duyabiliyordum. Sanki ona yenilmiş gibiydim. Gözümün önündeki karaltı artınca iki elimle merdivenlerin yanındaki demire tutundum. Gözüm iyice kararmaya başlamıştı. Elimim altındaki demiri daha da sıktım güç almak istercesine. Bir anda demir hareket etti ve düşeceğimi sanarak gözlerimi kapattım. Gözlerimi açtığımda Ralph beni tutmuştu ve tutunduğum demir bir kapıydı. 3. katta bir balkon olabileceğini hiç düşünmemiştim. Birlikte yeniden balkona girdik ve içimdeki korkunun yavaş yavaş dağılmaya başladığını hissettim. Yine de görüntüm hala düzelmemişti ve güçlükle hızlı ve kesik kesik nefesler alıyordum. Bu nedenle Ralph'e tutunmak zorunda kalmıştım. Başıma saplanan ani bir acıyla elimi başıma götürerek yere çöktüm. Sırtımı duvara yaslayarak dizlerimi kendime çektim. Ralph de yanıma oturunca ciğerlerime dolan soğuk havanın etkisiyle görüşüm düzelmeye başladı. Ralph'in hiç konuşmamış olduğunu fark edip ona döndüm. Başını duvara yaslamış gökyüzünü izliyordu. Üzülmüş gibi görünmüyordu. Sadece yalnız kalmak istemiş olmalıydı. Ralph, sahip oladuğum en iyi dosttu. Onun yanımda olması bile iyi hissettiriyordu.

Gerçeğin PeşindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin