Sadece birkaç saatliğine dinlenebildik. Fazla zamanımızın olmadığını bildiğimizden, Jasen ve ben uyumayı bile denememiştik. Oturduğumuz yerde Kaen'le birlikte Gaton ve Kaia'yı uyandırmamaya özen göstererek, kısık sesle konuşuyorduk.
Karşılaştığımız andan beri hiç konuşmadığımız konuları, ayrı kaldığımız süre boyunca neler yaptıklarımızı tek tek anlattık birbirimize. Onu dinledikçe, neler yaşadığını öğrendikçe tuhaf, rahatsız bir hissin beni ele geçirmesine tanık oldum. Keşke tüm bunlara engel olabilseydim! Ama yapabileceğim hiçbir şeyin olmadığını söylemişti Jasen. Raiden bana aksini seçebileceğim bir teklifte bulunmamıştı çünkü. Sadece kendi amacına odaklanmış ve bunu hayata geçirmesinde büyük katkı sağlayacağına inandığı beni de, zorla kendisinin yanında olmam için onun ve Kaen'in yanından çekip almıştı.
İkizim hakkındaki gerçekleri öğrendikçe, ona karşı olan hislerimin değişmeye başladığını sezmiştim. Oysa beni sevdiğini düşünüyordum. Bunca zaman boyunca, bana değer verdiği için yaptığım her şeye göz yumduğunu sanıyordum.
Meğer hiçbir şey benim düşündüğüm gibi değilmiş. Arada sırada bana yansıttığı, sanki artık bana tahammülü kalmamış gibi tavırlarının artık yalnızca bana dair bir fikirden ibaret olmadığını öğrenmiştim.
Raiden sahiden de bana katlanamıyordu...
Sadece -mış gibi yapıyordu. Bir süreliğine...
Fakat hakkını vermek gerek, oldukça yetenekli bir oyuncuydu. Bunca zaman boyunca beni bile kendisine inandırmıştı zira...
"Ne düşünüyorsun?"
Jasen'in fısıltısı beni daldığım düşüncelerden çekip çıkardı.
"Raiden'ı düşünüyorum. Tüm bu olanlar, hâlâ bana çok ağır geliyor. Hiçbir şeyi hatırlayamamak çok kötü Jasen. Geçmişimde nasıl biri olduğumu bile bilemiyorum. Benim için sadece yakın geçmiş zamanın anıları var ve hepsinde de kendimi Raine olarak biliyorum. Aklı karışık, kime ve neye güvenmesi gerektiğini tam olarak bilemeyen ve kardeşinin kendisine bağladığı umudu boşa çıkarmamak için çabalayıp duran bir kız...
Ama şimdi beni bu hâle getirenin, diğer yarım dediğim ikizim, Raiden olduğunu öğrendim. Anlatılan her şeyi yapmış olması ve sırf kendi emelleri için beni, Cyra'yı yok etmesi kabul edilebilir bir şey değil.
İnan ne söyleyeceğimi bilmiyorum..."
Jasen iç çekip parmaklarını saçlarıma doladı. Bir yandan da beni izliyordu. Bakışlarındaki şefkat ve sıcaklık, yaşadığım hayal kırıklığı ve hüznü unutturmak ister gibiydi.
"Kolay olmadığını biliyorum ama bunu birlikte aşacağız Cyra. Ben, Kaen ve sevdiklerin hep senin yanında olacağız, önceden olduğu gibi.
Hiç istemediğimiz şeyler yaşamak zorunda kaldık fakat bak, yine bir aradayız. Bunu telâfi edeceğiz."
"Umarım öyle olur."
Sessizleştiğimiz sırada, kaldığımız odanın kapısı kibarca çalındı ve hemen ardından Viisas göründü.
"Özür dilerim, bir süre daha sizi rahatsız etmek istemiyordum ama bilmek istersiniz diye düşündüm.
Raiden ve adamları Ghanam Çölü'ne ulaşmışlar. Anlaşılan beklediğimizden de hızlı davranmışlar. Gözcülerimiz az önce haberi bize ilettiler."
Telâşlandığımı hissettiğimde vücudumun da aynı hızla soğumasına şahit oldum. Demek gelmişti. Raiden işi asla şansa bırakmıyordu.
"Beni bulamadığında yalan söylediğimi anlayacak," kısık sesime rağmen Viisas beni duymuştu, başını sallarken gelip karşıma oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ #1- Yeniden Doğuş (Düzenleniyor)
Science FictionNew York Araştırma Merkezi'nden bir bilim adamı, çok sayıda "Tasarım Bebek" oluşturarak Dünya'nın bundan böyle çok daha yaşanılası, huzur ve refah dolu, her türlü hastalık ve felâketten uzak bir yer olmasını istiyor. Ama işler umduğu gibi gitmiyor...