Babamın ölüm yıl dönümünde bütün aile toplanmıştık. Herkes üzgün, kimi ağlıyor, kimi uzaklara dalmış düşünüyor. Ben eğer bir dakika daha orda durursam babama verdiğim sözü yerine getiremeyecektim. Biraz hava alma bahanesi ile bahçeye çıkmıştım.
Babam için ambulans beklerken babam bana;"Söz ver bana kızım, kimsenin seni ağlatmasına izin vermeyeceksin. Buna ben de dahilim."
Canı yandığı için kelimeleri söylemekte zorluk çekiyordu. Ben de gözyaşları içinde;
"Kimsenin beni ağlatmayacağına dair sana sözverebilirim babacım. Fakat aynı şeyin senin içinde geçerli olabilmesi için senin yardımına ihtiyacım var, benim yanımda olmana ihtiyacım var. Şuan daha güçlü olup beni bırakmamalısın baba, bundan sonra ki günlerimin sensiz geçmesine izin vermemelisin."
"Doluna, bana söz ver, ben öldüğümde ağlamayacaksın ve güçlü bir kız olucaksın."
"Ba-baba. Baba bak ambulansta geldi. Kurtulacaksın, ölmeyeceksin."
Evet babama ağlamamak için söz verdim ve sözümde durmak için elimden geleni yapıyordum. Ama bu biraz zor oluyordu. Annem beni pek sevmezdi, mahallenin dedikoducu Melehat teyzenin oğlunu bile benden daha çok değer verirdi. Zaten gerekmedikçe annemle pek konuşmazdık. Ben bunları düşünürken bahçede hava almış eve girmekteydim. Mutfağa su içmek için giderken duyduğum şeyler beynimden vurulmuşa döndürmüştü beni.
"Başak eğer Dolunay'a onun senin kızın olmadığını söylersen hayatını çok kötü etkiler."
İşte o an gerçekten yıkılmıştım. Babama olan sözümü tutamamıştım. Ağzımdan kopan hıçkırık yüzündrn teyzem ve annem bana döndü. Teyzem koşarak yanıma geldi fakat annem sanki bunu duymuş olmamın rahatlığı içindeydi.
Bunları düşünürken uykuya dalmıştım. Gözlerimi açtığımda ise çoktan o güzel (!) yeni evimize gelmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Dolunay Gecesi
Teen FictionBüyüyemezsin! Kalbin kırılmadan, acı çekmeden. Boyutu önemli değildir acının. Mutlaka gelip vurmuştur seni en hassas yerinden. Yaşın 15! En değer verdiğin insan, aynı kanı taşıdığın, hayatında en önemli yere sahip olan insan eksilir hayatından. Baba...