kazan dairesi

115 61 0
                                    

Rüzgar'ın yaşadıklarımı öğrenmesi hiç iyi olmadı. Yani bugün bana iyi davrandı, sanki duyduğu şeylerden dolayı bana acımıştı. En son isteyeceğim şeydir insanların bana acımasını. Ne yazık ki bu başıma geldi. Aslında onunla konuşmak güzel oluyordu, o mavilere bakınca kayboluyordum sanki gözlerinde. Fakat konuşmamalıyım onunla, samimi olmamalıyım. Tekrar bir insana güvenip, duygularımla oynamalarına izin vermemem. Zaten yeterince hissizleştim, bir hayal kırıklığını daha kaldıramam

~~~

Yolda yürümeye başladım. Akşam olmuştu ama evde sıkıntıdan patlıyordum ve bu bile kendi kendime depresyona girmem için yeterli bi bahaneydi. Markete girmek için karşı kaldırıma geçecektim fakat bir el buna engel oldu. Ağzımı kapatmıştı bir eliyle, diğeriyle kolumu tutuyordu. Başka birisi ise ayaklarımı tutmuştu. Ağzımı kapatan adamın elinde bez gibi bir şey vardı ve çok iğrenç bir koku geliyordu burnuma. İğrenç bir şekilde genzimi yakan bir koku. Kim bunlar? Ne istiyolar benden?

Sıçrayarak uyandığımda ne olduğunu anlamak için etrafa bakındım ve rüya olduğunu anladım. Derin bir nefes aldım ve su içmek için mutfağa indim. Rüyanın etkisinde kaldığım için son 5 basamakta ayağım kaydı ve basamakları kayarak indim. Artık çanağım kırıldı mı, çatladı mı ne olduysa yere uzandım ve sürünerek gitmeye başladım. Mutfağa girdiğimde aya kalkmaya üşendim ve 2 dakikalığınada olsa orda uyudum. Sonra kendime geldim ve ayağa kalkıp su içtim. Yalnız rüya hala gözümün önüne geliyordu. Hangi bilinçaltıyla uyuduysam artık. Tekrar odama çıktım ve yatağıma girerken bildiğim bütün duaları okudum ve gözlerimi kapattım. Sabah tekrar uyandığımda saatin 8 olduğunu görmemle yıkılmam bir olmuştu. Zaten düzgün bir şekilde uyuyamamıştım. Pazar günü bu saatte uyanılır mı ya! Kalkım 10 dakikada duş aldım, pizza dilimli pijamalarımı giydim ve mutfağa gidip nescafe yaptım kendime. Televizyon karşısına geçtim ve kanallara bakmaya başladım. Karşıma THE DARK filmi çıkınca çok sevindim. Karışık bir film ama seviyorum biraz fazla sevinmiş olmalıyım ki kahveyi üstüme döktüm, yani çok değil canım bir kaç damlasını. Neyse ya tamam yarısını döktüm. Annem uyanmadan koltuğu silmekniçin mutfaktan temiz bir bez aldım ve koltuğu silmeye başladım. Bezi yerine koymak için gittiğimde dün cips aldığım aklıma geldi ve onlarıda bir kaba boşalttım. Kahvenin geri kalanınıda döktüm ve yerine ice tea koydum ve filmi izlemeye başladım. Saat 1'e kadar farklı farklı filmler izledim ve zamanın bu kadar çabuk keçmesine gıcık olduğum için saate sinirli bakışlar atmaya başladım. Diğer saatlerde durmadan bi şeyler tıkınmakla geçti.

~~~

Sabah Semiha Sultan'ın sesiyle uyandım. Annem erkenden işe gitmişti. Ben dr okul kıyafetlerimi giydim ve Semiha teyzenin ısrarlarına rağmen hiçbir şey yemeden otobüs durağına doğru ilerledim. Artık otobüsle gidip geliyordum, annem her zaman bırakamıyordu beni. Okula girdiğimde karşıma Berke çıktı ve karşılıklı gözlerimizi devirerek sınıflarımıza doğru ilerledik. İlk ders öğretmenler toplantısı varmış ve dersler boş. Ben de bu durumdan yararlanarak okulu gezmeye karar verdim. Spor salonunu, labaratuarları gezdşm ve bodrum katında tiyatro salonu olduğunu öğrendim. Oraya gitmek için yola koyuldum. Alt kata indiğimde Berke ve Rüzgar'da yukarı çıkıyordu. Birbirimize anlamaz gözlerle bakarak yolumuza devam ettik. Ne yapıyordu o mallar burda diye düşünmeden edemedim. Sahneyi ve sahnenin arkasındaki giyinme odalarınıda gezdim ve çıktım salondan. Yine merakıma yenik düştüm ve Rüzgar'ların çıktığı yere doğru ilerledim. Kapıdan girdiğimde kazan dairesi olduğunu anladım. Başka yapacak bir şeyim olmadığı için orayıda incelemeye başladım. Biraz daha gezindikten sonra çıkmakmistedim fakat girdiğimden beri burnuma gelen koku genzimi yakmaya başladı. Bu koku rüyamda boğazımı yakan kokunun aynısıydı. Bir an da tüm vücudum uyuştu, çok güçsüzleştim ve daha fazla dayanamayarak yere yığıldım.

Bir Dolunay Gecesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin