Multimedia: Tahir Şimşek- Gamze Özay- O Gece Dolunaydı
Hastaneden gelmemin arasından iki gün geçmişti. Rüzgar'la konuşmadık. Telefon numaramı vermedim, o da istemedi zaten. Sadece dün eve gelmişti 10 dakikalığına nasıl olduğumu kontrol etmek için. Şimdi önümde çeşit çeşit abur cuburla film izliyordum. Aklıma Rüzgar gelip duruyor. Onun yanında olmayı çok istiyorum ama ben kalbimle hareket etmeyi çoktan bırakıp aklımı kullanmaya başladım. Ve bu birlikte olmamamızın en mantıklı karar olduğunu gösteriyor. Ben dalmış bunları düşünürken telefonumun mesaj sesiyle irkildim. Tanımadığım bir numaradandı.
Gönderen: 0538.......
Hazırlan kıvırcık hatun, seni almaya geliyorum.
Kıvırcık hatun demesinden Rüzgar olduğunu anladım. Bu benim numaramı nerden aldı peki?
Aradım ve tanımamış gibi yaptım."Alo? Kimsin ve numaramı nerden buldun?"
"Tanımadım deme sakın!"
"Tanımadım." dedim ses tonu yüzünden gülmemek için zor tutuyordum kendimi. Çok iyi oyuncuyum canım. Deyip olmayan egomu tatmin ettim alttan alttan.
"Mmm o zaman şöyle tanıtıyım kendimi küçük hanım. Gözlerinde kaybolmak istediğin insan. Mavi!" dedi ve o da egosuna bindirdikçe bindirdi.
"Mavi? Ha mavi. Şey ya kim kaybolmak istiyomuş senin gözünde."
"Açtırtmayın benim ağzımı lüften."
"Ay tamam. Neyse nereye geliyosun, niye hazırlanıyorum?"
"Sürpriz. Güzel giyin ama. Saçlarını sal mesela."
"Tabi ki de hayır!"
"Ciddi değildim zaten. O kadar güzel bir insanı bir de saçları salıkken başkasına gösteremem. Sadece ben gördüm ve benden başka kimse görmeyecek!"
"Bak sen mavi beye." dedim ve gülüştük biraz. Sonrada kapattık zaten.
Kalktım ve hazırlanmaya başladım. Bugün Rüzgar için ufak bir değişiklik yapıp giyimime özen göstermeye çalıştım. Tabi ne kadar başarabildiysem. Buz mavisi jean hafif yırtık gibi ama tenimi göstermeyen pantolon ve boğazlı badimi giydim. Saçımı at kuyruğu yaptım. Bir süre sonra Rüzgar aşağı inmem için mesaj attı ben de hafa çok soğuk olmadığı için siyah deri ceketimi ve ayaklarımada siyah botlarımı giydim. Dışarı çıktığımda arabasına yaslanmış ayaklarına bakan bir Rüzgar gördüm. Ben bu kadar cool bir adam görmedim be. Yanına gittiğimde beni süzdü, gözlerini pörtletti ve ağzı "o" şeklini aldı.
"V-vay be. Bu güzelliğinizi neye boçluyuz?"
"Bir kereliğine mahsus. Size özel." dediğimde gözleri parladı ve kocaman bir gülümseme yerleştirdi suratına. Hemen arkasından bende gülümsedim.
"Hadi bin arabaya, üşüyeceksin." dediğinde birkaç saniye ona baktım. Ne güzel bi adamı seviyorum ben. Beni düşündüğünü belli eden en ufak bir kelimede bile kanatlanıp uçuyorum sanki.
~~~
Gideceğimiz yere geldiğimizde karaoke bar olduğunu anladım. 18 yaşından küçük olduğum için girebilmem sıkıntı olur diye düşündüm ama adam bizi takmadı bile. İçeri girdiğimde her yer karanlıktı. Sonra yanıma baktığımda Rüzgar yoktu. Neler olduğunu anlamak için etrafıma baktığımda sol köşede bir ışık yandı ve heryer de geçmiş olsun Dolunay gibi şeyler yazıyordu ve her taraf süslenmişti. Sonra diğer köşelerde aydınlandı ve her yer insanlarla doluydu ve bunların hepsi bizim okulda ki çocuklardı. Sonra en orta da baya büyük bir aydınlık oluştu ve orda da Rüzgar vardı. Elinde mikrofon bana bakıyordu. Sonra konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Dolunay Gecesi
Teen FictionBüyüyemezsin! Kalbin kırılmadan, acı çekmeden. Boyutu önemli değildir acının. Mutlaka gelip vurmuştur seni en hassas yerinden. Yaşın 15! En değer verdiğin insan, aynı kanı taşıdığın, hayatında en önemli yere sahip olan insan eksilir hayatından. Baba...