Rüzgar beni kaç kez aramıştı ama açmamakta ısrarcıydım. Çünkü biraz sakinleşmem ve mantıklı düşünüp konuşmam için zamana ihtiyacım var.
Ben hala ne yapmam gerektiğini düşünürken telefonuma mesaj geldi.
Gönderen: Mavi
Kayalıklara gel. Anlamadan, dinlemeden saçma sapan tartışmalara girmeyelim. Her şeyi konuşalım.
Aslında doğru söylüyor. Saçma bir konu ama o an kanıma dokundu. Sanki ben herkese bir yerlerimi açmaya meraklıyım. Neyse mesajına "geliyorum" diye cevap verdim ve üzerime eşofman takımımı giyip çıktım.
Kayalıklara gittiğimde arkası dönük bir şekilde oturuyordu. Tahminlerimde yanılmayarak elinde sigara olduğunu gördüm. Ciğerlerine giden dumanı bile kıskanıyorum bu çocuğun. Sessizce yanına gittim. Oturana kadar geldiğimi fark etmedi.
Bana döndü ve ağzının içinden çıkarmaya zorlanırcasına"Hoşgeldin." dedi. Ben de sadece
"Hoşbuldum." dedim. Ondan sonra hiç konuşmadan dalgaları izliyorduk. Belki 10, belki 15 dakika belki de yarım saat ağzımızı bıçak açmadı. en sonunda ben konuştum.
"Nasılsın?"
"Kıskanç Rüzgar'dan hallice. Sen?" Burnuma gelen kokudan içtiğini anladım ama sarhoş değildi. Ben de onun gibi cevap vererek
"Atarlı Dolunay'dan hallice." dedim hafif gülümseyerek.
"Dolunay bugün neden öyle davrandın? Ben seni kırmak ya da kızdırmak istemedim. Sadece sana senden beklentilerimi söyledim. Zaten sen benim istediklerimi önceden de yapıyordun. Yani ne demek istediğimi anladın." diyerek konuyu yine erkek gibi davranmama getirdi.
"Anladım. Anladım ama o an damarıma bastın sen benim. Ben zaten öyle giyinmeye karşı bir insanım. Yani tamam iki yıl öncesine kadar ben de giyiyordum şort olsun, etek olsun ama bazıları öyle bir giyiyor ki adım atarken götleri gözüküyor. Yani bir an beni o kızlar gibi görüyorsun sandım şey ettim işte."
"Trip attın."
"Hayır, ben trip atmam. Yani bu söylediğimi komik ve klişe bulacaksın ama gerekmedikçe ve ufak tefek konularda trip atmam. Yani saçma gelir bana trip atmak, küsmek falan. Boş yere zaman kaybı. Öyle yani."
"Dolunay, ben sana aşık oluyom lan." dedi kolunu omzuma atıp beni kendine çekerek. Ben de beline sarıldım ve başımı göğüsüne koydum. Huzurun bulunduğu yere.
"Ne yalan söyleyim ben de o yolda ilerliyorum." dediğimde bağırmaya başladı.
"Aşığım ulan! Bu kıvırcığa, kahverengi olmasına rağmen gökkuşağını izlememe sebep olan gözlere aşığım. Ben ilk kez sana aşığım." dedi ve yavaş yavaş dudaklarıma yaklaşmaya başladı. Ben de gözlerimi kapattım ve vücuduma dağılan heyecan dalgasını dindirmeye çalıştım. Rüzgar dudaklarıma derin bir öpücük bıraktıktan sonra geri çekildi ve burnuma da öpücük kondurdu. Sonra alnıma ve sonra elmacık kemiklerime. Boynuna sarıldım dayanamayıp. Sonra ben de onun aksine kulağına fısıldayarak dile getirdim aşkımı.
"Aşığım ulan! Mavinin sen tonu kadar aşığım sana. Deniz kadar mavi, gökyüzü kadar sonsuz aşığım."
Sonra ayrıldık birbirimizden. Yüzümüze en anlamlısımdan bir gülümseme kondurduk ve gözlerimizin içine baktık. Hava karardığı halde mavileri öyle bir belli oluyordu ki, öyle bir tona sahipti ki aşık olmamak elde değil.
"Aşığım sana be adam, öyle böyle değil." diye yineledim ona olan aşkımı. O da bana en güvenilir biçimde sardı. Saçlarımdan derin nefesler alırken fazla oksijen almış olmalı ki öksürmeye başladı. Kendimi tutamadım ve gülmeye başladım. Komik mi dercesine bakarken ben de ona hem de nasıl der gibi baktım. Sonra o da gülmeye başladı. Kahkahalarımız tüm sahili inletiyordu ve bu ses bana o kadar huzur veriyordu ki. Bu adam mutluluğun bedene bürünmüş hali resmen.
Bölüm sonu.
Yavrulaar, selamlar. Nasılsınuz bakalım? İnşallah beğenmişsinizdir yeni bölümü, yorumlarınızı bekliyorum.
Bölüm biraz kısa oldu kusura bakmayın. Annem ders konusunda biraz hassas olduğu için yeni bölüm yazdığımı ona söylemedim. Ders çalışmam için ısrar edince kısa kesmek zorunda kaldım. Tekrar kusura bakmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Dolunay Gecesi
أدب المراهقينBüyüyemezsin! Kalbin kırılmadan, acı çekmeden. Boyutu önemli değildir acının. Mutlaka gelip vurmuştur seni en hassas yerinden. Yaşın 15! En değer verdiğin insan, aynı kanı taşıdığın, hayatında en önemli yere sahip olan insan eksilir hayatından. Baba...