6

16K 1.3K 982
                                    

BraKurt5
Bana baktığında bir anda ağ geriye tüm hızıyla çekilirken Near ağdan ellerini uzattı ve "Kelly kaç!" diye bağırdı. Bu bağırış her ne kadar görünürde benim kaçmam için olsa da aslında, en derinde benden yardım istiyordu. Peki ya ben ne yapacağım? Onu sadece üç gündür tanıyordum.

Bir aracın bulunduğum yere yaklaşmaya başlamasıyla geri koşup çöp konteynırının altına girip bekledim.

Evet. Onu kurtaracağım. Onu sadece üç gündür tanısamda benimsemiştim artık. Yanımda olmasına ve her ne kadar sinir bozucu olsa da bana sarılmasına alışmıştım.

Araç beni geçtiğinde sürünerek bulunduğum yerden çıkıp ilerlemeye başladım. Şimdi bir askeri esir alıp Near'ın nerede olduğunu öğrenmeli ve onu kurtarmalıydım. Evet. Peki ya bu asker kim olacaktı?

Sağa döndüm ve arada arkamı kontrol ederek koşmaya başladım. Tam yoluma ilk çıkan sola dönen sokağı geçmiştim ki birisini bana çarpmasıyla sendeleyerek ileri tökezledim. Arkamı döndüğümde şu beni tehdit eden Acwel ile karşılaşmam bir olmuştu. Belimde ki silahı ve bıçağı hızla çıkarıp havaya kaldırdım ve ona doğrulttum. O da aynı anda elinde ki silahı bana doğrultmuş öylece bana bakıyordu.

İkimizde burun buruna olduğumuz için rahatsızlığımı belli edecek şekilde yüzümü buruşturup ondan bir adım uzaklaştım ve alaylı bir şekilde elimi sallayarak "Hayat benimle anlaşılan bir oyun falan oynuyor. Yoksa seninle sürekli karşılaşmamız imkansız. Yoksa beni takip mi ediyorsun?" dediğimde dikleşti ve gözlerini büyüterek sahte ve sinirli olduğunu belli eden yapma bir kahkaha atarak "Bende tam senin için aynı şeyi söyleyecektim Kelly. Yoksa benden hoşlandın mı?" dedi. Gözlerimi kısarak "Asla." diye tısladığımda o "Asla, asla deme. Hayat karşımıza ne çıkartır bilemezsin." dedi. Sinirle dişlerimi gıcırdatarak "Burada senin benden hoşlandığını mı konuşacağız yoksa dövüşecek miyiz? Bak yanlış anlama ama iki sinyal alıyorum. Birisi savaşmak ve umarım bu doğu olandır." dediğimde bana doğru bir adım attı ve "Dur tahmin edeyim. İkinci sinyalde sevişme değil mi?" dediğinde bir adım daha geriledim. Neden durmadan üstüme geliyordu?!

"Ne o? Hızlı nefes alıyorsun. Yoksa heyecanlandın mı? Benimle olmak seni heyecanlandırdı mı yoksa?" dediğinde sinirle elimi hareket ettirdim ve elinde ki silahı havalandırdım fakat silahı bırakmamış aksine daha sıkı tutmuştu. Ayağımı sertçe yere vurdum ve silahı hızla yukarı kaldırdım. Silah elinden fırladığında öylece kalmıştı. Silahı arkama geçirip namlusunu ona doğrulttum ve "Bana yardım edeceksin." dedim. Ellerini göğsünde birleştirdi ve "Asla." dedi. Sinirle silahların mermilerini namluya verdim ve "Eğer yardım etmezsen seni vururum." dediğimde alayla "Hayır vuramazsın. Eğer o yapmak istediğin şeyi gerçekleştirmek istiyorsan bana ihtiyacın olduğu belli." dediğinde çenem seyirmişti. Haklıydı. Ama bunu ona belli edemezdim.

Ondan aldığım silahı hızla ateşlediğimde mermi duvara saplanmış ve duvarda oyuk açmıştı. Tek kaşımı kaldırıp "Bir sonraki hedefim duvar değil sen olursun." dediğimde bir süre sessizlik olmuştu. En sonunda kollarını indirip "Ne yapmamı istiyorsun?" dediğinde "Near'ı kaçırdılar. Onu almam gerekiyor. Ve sende bana yardım edeceksin. Sonuçta senin her yere girme yetkin var değil mi, asker Acwel?" dediğimde ağırlığını bir ayağından ötekine verip "Peki ya sana yardım ettikten sonra?" dediğinde anlamadan ona bakıyordum. Bana yaklaşarak kendisini işaret etti ve "Peki benim kazancım ne olacak?" dediğinde omuz silkip "Ne istiyorsan o." dedim.

Gözlerini kıstı ve "Bana teslim olacaksın." dedi. Sinirle onun gözlerine baktım ve reddetmek üzere hazırlandım. "Kabul," cümleme devam edemeden durdum. Near beni kurtarmak için gelmişti. Hemde burada olacakları bildiği halde, yakalanmayı da göze alarak yine de gelmişti. Onu bırakamam.

K.A.O.S ProjesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin