34

7.1K 722 349
                                    

Alex'e geri dönüp ona baktığımda şakaklarını ovalıyordu. Omuz silkerek ''Sanırım sadece ikimiz kaldık.'' dediğimde başını kaldırıp bana baktı fakat bir şey dememişti. Alex'in yanına gidip oturduğumda Alex üzgün bir şekilde ''Sanırım İsabella'nın yanına gitmemiz gerekebilir.'' dediğinde ona baktım. Bir kolumu bankın arkasına atarak ''Neden böyle bir şey düşündün?'' dediğimde arkasına yaslandı ve başına kapüşonunu geçirip ''Çünkü hala bana verilen zehri hissediyorum.'' dedi. Ona baktığımda Alex'de bana bakıyordu. Ellerini karnına koydu ve ''Eğer bu zehir bende kalmaya devam ederse çevremdekiler için tehdit olabilirim. Beni anlıyor musun Kelly?'' diye kısık bir şekilde konuştuğunda başımı sallayarak ''İsabella'yı bulmalıyız. En son onu gördüğümde bize bahçede olacağından bahsetmişti fakat bahçede onu görmedim.'' dedim ve ayağa kalktım. Alex'de ayağa kalktığında ''Benimle gel. Birileri onun nerede olduğunu biliyordur.'' diyerek yürümeye başladığımda Alex'de peşimden hızlı adımlarla geliyordu.  

Etrafa bakınırken önümüze çıkan çocuklara İsabella'nın yeri hakkında sorular soruyordum ve hepsinin cevabı aynı oluyordu: ''Onu görmedim.''

Sonunda buraya geldiğimiz zaman bizi soktukları bina aklıma geldi. Alex'e bakarak ''Belki İrus ile tanıştığımız zamanki yerde olabilir?'' dedim ve cevabını bekledim. Yerdeki bir taşa vurarak ''Bakmaktan zarar gelmez.'' dediğinde  yeniden yürümeye başladık. Uzun bir arama sonucunda tüm binaları gezdikten sonra, aradığımız binayı bulmuştuk. Diğer tüm binalara oranla bu bina betonla yapılmış ve çok büyüktü. 

Tam kapıyı açmak için kapıya uzanmıştım ki birisi bileğimi sertçe tutmuştu. Elin sahibine bakmak için kafamı kaldırdığımda otuzlarının başında bir adam ile karşılaşmıştım. Adam net bir şekilde ''İçeriye giremezsiniz.'' dediğinde bileğimi ondan kurtarmaya çalışarak ''İsabella ile konuşmam gereken bir konu var.'' dedim. Bileğimi daha sert sıkıp ''İçeriye henüz kimse giremez. İçeride önemli bir toplantı var.'' dediğinde gözlerimi kısarak kolumu ondan kurtarmaya denedim yeniden. Bir yandan da sinirle ''İsabella bize bir şey olursa beni bulun dedi. '' dedim. Gücümü kullanarak ondan kurtulmak çok kolay olurdu ama yeteneğimi kullanırsam mutlaka bir sorun ortaya çıkardı.  Kolumu çektiğimde adam bu sefer diğer eliyle de diğer bileğimi tuttu ve bileklerimi sıktı. Elimin uyuştuğunu hissedebiliyordum

Adam net bir şekilde ''İçeri giremezsiniz.'' dediğinde Alex'in sinirli bir şekilde ''Bırak onu!'' dediğini duydum. Alex elini adamın bileğine koyduğunda yüksek sesle ''Bırak onu!'' dedi. Sesi öyle emrediciydi ki bir an dediğini bende yapmak istemiştim. 

Alex'in gözlerine baktığımda ölü birisinin gözleri gibi grileşmişti. Beni tutan adama yeniden baktığımda onunda gözlerinin grileştiğini fark etmiştim. Bileklerimi tutan adam elini bileklerimden çektiğinde Alex hala adamın bileğini tutuyordu. ''Şimdi burada bekleyeceksin ve bizi gördüğünü hiç hatırlamayacaksın.'' dediğinde adam hipnoz olmuş gibi ''Burada bekleyeceğim ve hiçbir şey hatırlamayacağım.'' diye baygın bir şekilde konuştuğunda elini ondan çekip bana döndü. 

Gözleri yeniden yeşil olmuştu. ''İyi misin?'' dediğimde gülümseyerek ''Gücümü kullanmaktan her ne kadar nefret etsem de işe yaramasına seviniyorum.'' diyerek kapının kolunu tutup yavaşça açtı. İçeri girip etrafa baktıktan sonra ''Gel.'' dedi. Peşinden içeriye girip kapıyı arkamdan kapattım ve koridora baktım. Koridor sağa ve sola uzanıyordu ve ışıklarla aydınlatılmıştı. Elimi belime koydum ve ''Ne taraftan?'' dedim. Alex bir süre düşündükten sonra sağ tarafı işaret ederek ''Bu taraftan.'' dedi. Onu peşinden ilerlerken ''Emin misin?'' dediğimde durup bana döndü ve ''Titreşimleri hissedebilen sensin. Neden İsabella'nın yerini kesin olarak bulmuyoruz.'' dediğinde bir an irkilmiştim. Bulunduğum yerde dikleşerek ''Titreşimleri hissedebildiğimi nereden biliyorsun? Sana bunun hakkında bir şey söylemedim.'' diye kuşkuyla konuştuğumda yüzü kızarmıştı. 

K.A.O.S ProjesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin