18

9.1K 915 276
                                    

Anlaşılan elini bırakıp hırkamın cebine elimi sokmam onu şaşırtmış olacak ki, bir süre eli havada öylece kalmıştı. Sonunda başını yere eğip, elini hırkasının eline soktu ve peşimden ilerlemeye dvam etti. Tucker'ın arkamdan "Kelly!" diye seslenmesiyle ona döndüm. Ona baktığımda kafamın içinde sesini yeniden duymuştum.

"Near'a böyle davranmak zorunda mısın cidden? O daha 12 yaşında falan." dediğinde sinirle dişlerimi sıktım. Çenemin seyirdiğini hissedebiliyordum. Near'ı Tucker'dan daha fazla tanıyordum. Ve Near bana verdiği sözü çiğnemişti. Bu durumda benimde ona verdiğim sözü çiğnememde hiçbir sakınca yoktu.

Ona bir şey demeden önüme döndüm ve yol boyunca ilerlemeye devam ettim. Başıma kapüşonumu geçirerek tamamen kendimi gizledim ve etrafıma bakındım. Hava giderek kararıyordu ve kara bulutlar artıyordu. Yakın bir zamanda şiddetli bir fırtınaya yakalanabilirdik. Mutlaka yakınlarda bir yerlerde bir ev ya da barınabileceğimiz bir yer bulunmalıydı.

Etrafıma bakınırken buranın tanıdık olduğu aklıma gelmişti fakat nereden tanıdık olduğunu anlayamıyordum.

Bir süre sonra durup "Burada dinleneceğim. İster devam edin ister dinlenin. Siz bilirsiniz." diyerek bir ağaç dibine ilerlemeye başladım. Hırkamı çıkarıp çimene uzandım ve hırkamı omzuma örtüp gözlerimi kapadım. Gözlerimi kapatır kapatmaz yine o titreşimler artmıştı ve birer şekile bürünmeye başlamıştı bile fazla zaman geçmeden.

Uyumayı beklerken birisinin bana yaklaştığını titreşimlerde görmüş ve hissetmiştim. Gözlerimi açmadan gelen kişiyi düşündüm. Lena veya Luke olamazdı. Küçük birisiydi. Sanırım- "Kelly bir sorun var değil mi?" bu soru ile düşüncemde karar kılmıştım. Bu kişi Near'dı.

Gözlerimi açmadan gitmesini beklerken Near başucuma çömelerek "Kelly lütfen böyle davranma. Bir şeye mi kızgınsın?" dediğinde kaşlarımı sinirle çatmıştım. Önce beni yüz üstü bıraktı şimdi de hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davranıyordu. Eli yavaşça omzuma değdiğinde sinirle sol elimle onu omzundan hızla ittim ve "Defol!" diye bağırdım. Bu hareketimi beklemiyor olacak ki bir süre düştüğü yerden bana şaşkınca baktı ve ardından gözleri yavaşça dolmaya başladı. "Kelly..." diye titrek bir şekilde konuştuktan sonra dudaklarını birbirine sıkıca bastırarak hızla ayaklandı ve benden uzaklaşmaya başladı.

Bir süre arkasından öylece baktıktan sonra sırtımı ağaca dönerek gözlerimi yumdum. Sesler netliğini yavaşça kaybediyor, titreşimler azalıyordu. Sonunda koca bir karanlık olduğunda rahatlamıştım.

•••

Bir anda gözlerimi açarak olduğum yerde sıçramıştım. Az önce gördüklerim gerçek miydi yoksa hayal mi? Elimi yavaşça yere koyduğumda çarpılma hissiyle beraber titreşimler hızla görünmeye başlamıştı. Etrafımda oturan Lena, Luke, Caleb, Gena ve Tucker dışında metrelerce uzağımızda bize doğru yaklaşan ellerinde silaha benzeyen birnşey tutan bir düzine askerin varlığını çok net hissedebiliyordum.

Yattığım yerde hızla ayaklanarak "Herkes kalksın!" diye bağırdım. Bana anlamadan bakarken "Askerler! Çok yakındalar!" diye onlara döndüğde onlarda benimpe beraber ayaklanmış eşyalarını topluyordu. Lena üstünde ki toprakları temizlerken "Ne tarafa gideceğiz?" diye sorduğunda elimle ormanlık alanı işaret ederek "Muhtemelen bir taşıma aracı ile yolda ulerleyceklerdir. O yüzden ormanın içine diğru ilerleyeceğiz." dedim ve diğerlerine baktım. Hepsi ormanın içine doğru koşarken bir kişinin eksik olduğunu farketmiştim.
Önümde iden Tucker'ın kolundan tutarak kendime çevirdim ve "Near nerede?" diye sordum. Sanki Near'ın yokluğunu yeni farketmiş gibi "Onu en son senin yanında görmüştüm. Senin yanında değil mi?" diye sordu. Sinirle "Sen diğerlerini güvenli bir yere götür. Bende Near'ı bulup size yetişeceğim."bdedim ve bir şey demesine fırsat bırakmadan en son koştuğu yöne doğru koşmaya başladım. Bu yol doğrudan askerlerin olduğu yöne gidiyordu. Ya Near yakalandıysa? Başka çarem yoktu. Ona sinirli olabilirdim ama hâlâ ona bir sözüm vardı ve onu bırakmayacaktım.

K.A.O.S ProjesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin