20

10.2K 952 420
                                    

OKULLAR AÇILDI, YENİ BÖLÜM ZAMANI :)

Soğuk zeminde soluklanmaya çalışırken yavaşça gözlerimi araladım ve karşımda bana kılıcı indirmiş olan Nario'ya baktım. Kılıcı havada öylece kalmıştı. Sanki bir şey kılıcı tutmuştu fakat engel göremiyordum.

Bir süre sonra elinde ki kılıcı yeniden kaldırdı ve hızla indirdi fakat yine başarısız olmuştu. Kılıcını her  indirdiğinde geriye tepiyor ve bana değmiyordu bile. Sinirlendiğini sinirle çıkardı seslerden anlayabiliyordum. Ben yerde kıvrılarak ayağa kalkmaya çalışırken Nario yeniden kılıcını kaldırdı. O kılıcını indirdiği anda başka bir kılıç engel olmuştu. 

Başımı kaldırıp diğer kılıcı tutan kişiye baktığımda ise iki eliyle sıkıca kılıcı kavramış olan Acwel zorluk çekiyor gibi gözüküyordu. Saçları anlına yapışmıştı ve nefes nefese duruyordu. Nario kılıcı biraz bastırsa da Acwel kılıcı çekecek gibi gözükmüyordu. Acwel bir anda kılıcı yukarı doğru kaldırdığında Nario bir adım gerilemişti. Kılıcın ucunu Nario'ya doğrulttuğunda Brando yarım bir sırıtışla ileri iki adım attı fakat Acwel'in ''Yaklaşma.'' demesiyle durdu. Brando tek eliyle saçını geriye attıktan sonra gözlerini Acwel'e doğrulttu. Gözleri bal renginin öyle bir tonuydu ki sanki sim dökülmüştü. Gözleri parıldıyordu ve onun şu korkunç ve gizemli görüntüsüne daha da ilgi çekici bir hava katıyordu.

Brando kendinden çok emin bir şekilde ''Bir Taşıyıcı'ya yardım eden bir asker. Cezası sanırım askerlikten atılmak ve sürgün edilmekti. Değil mi?'' dediğinde bir sessizlik çökmüştü fakat bu sessizlik üç saniyeden fazla sürmedi. Acwel dikleşerek kılıcı daha sıkı kavrayarak ''Hayır ona yardım etmiyorum.'' dedi. O bunu der demez Brando kıkırdar bir şekilde ''Öyle mi? Ama-'' dese de Acwel hızla ''Sözümü bitirmedim.'' dedi. Brando sırıtışı yavaşça kaybolsa da ona bakarak devam etmesini bekledi. Sırıtışı bariz yok olmuştu ve dişlerin sıkarak Acwel'e odaklanmıştı. 

''Onu koruyorum.  Ama sizden. Neden biliyor musunuz? Çünkü siz kuralları yıkan ve kendinize yeni kurallar yaratanlarsınız. Benim görevim kuralları yıkanları yakalamak ve kuralları uygulamak. Ve gerekirse onu korurum taa ki sizi yok edene kadar.'' demesiyle Nario bir anda ileri atılmış ve kılıcını Acwel'e indirmişti. 

Kıvrak bir hareketle kendimi ileri atarak ellerimi ileri uzattım. Bir anda güçlü bir hava akımı hissetmişti ve bu hava akımı giderek şiddetini arttırıyordu. Ellerim Nario'nun göğsüne değmesiyle hava akımı bir anda artmış büyümüş ve aramızda ki mesafe bir anda açmıştı. Ben olduğum yerde öylece dururken Nario metrelerce geriye savrulmuştu. Birkaç kez yerde yuvarlandıktan sonra sırtı bize dönecek şekilde yerde öylece yatmıştı.

Ben Nario'ya bakarken Brando yavaşça bize döndü ve ''Bizimle savaşmak mı istiyorsunuz? Hadi o zaman! Gerekirse ikinizide öldürürüz!'' dedi. O bunu der demez Üçü aynı anda yerlerinden fırladı. 

Marco ve Pio aynı anda pelerinlerinin boyunlarında ki düğümlerini açtı ve ileri sıçradılar. Pelerinleri yere düşerken ikisi de aynı anda bellerinde duran silahlarını çıkardılar. Namluları Acwel ve bana odaklandığında bir anda aklıma gelmişti. Acwel'in kolundan tutup geriye çektiğimde silahlar patlamıştı. Kollarımı birbirine çaprazlayarak önümde tuttuğumda mermilerin sanki metal bir tabakaya çarparmış gibi çıkardıkları sesi duyuyordum. Ah evet bu yeni güçlerime alışabilirdim.

Silahların sesi kesildiğinde kollarımı yavaşça indirdim. Tam karşımda havada asılı bir halde mermiler duruyordu. Sağ elimi mermilere doğrultup ''Sıra bizde.'' dedim. Acwel'e baktığımda elinde ki kılıcı iki eliyle daha sıkı kavradı ve başıyla onay verdi. 

Kolumu geriye çektim ve bekledim. Mermilerin ucu karşımda duran Marco ve Pio'ya dönmüştü ve mermiler kendi etrafında giderek hızlanarak dönüyordu. Sırıtarak ''Bum.'' dediğimde mermiler bir anda ileri fırlamıştı. Marco ve Pio'dan acılı bağırışlar yükselirken bir toz bulutu yükselmeye başlamıştı.

K.A.O.S ProjesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin