15

10.8K 1K 481
                                    

Melek olduğunu söyleyen, hâlâ adını bilmediğim çocuk önden ilerlerken bizde hemen arkasından ilerliyorduk. Near bir anda koluma girerek başını kaldırdı ve gülümseyip "Tren nasıldır sence? Daha önce hiç ttene binmedim." dedi. Ona bakarak "Bende binmedim ama eğlenceli olacaktır kesinlikle." dedim ve aynı şekilde tebessüm ettim.

İki tarafı ağaçlarla çevrili yolda çakma melek de dahil hepimiz yavaşladığımızda, yokuşun ucunda ki eski tahtalardan yapılmış olan tren istasyonunu gördüm. Anlaşılan merkezleri olabildiğince son teknolojiyle donatırken bu eski tren istasyonlarını esgeçmişlerdi.

Çocuk durduğunda ona bakarak "Niye durdun?" diye sordum. Hafif başını bize çevirerek "Sen. Ne zaman başka bir insanın formuna gireceksin? Seni görürlerse saniyesinde anlının ortasından tek kurşunla vururlar." dedi. Near şaşkınlıkla çocuğa bakarken bana baktı ve yavaşça değişmeye başladı. Acwel mi? "Ciddi misin? Acwel mi yani?" dediğimde çocuk hızla "Bir asker mi? Bu daha iyi. Askerlerin her şeye erişimleri vardır." dediğinde çocuğa baktım. Ah harika. Çocuk resmen Near'ı kullanıyordu. Fakat eğer cidden böyle bir şey oluyorsa bu iyi bir şeydi. Sanırım.

Tren istasyonuna yaklaşırken Lena "Caleb. Seni ve Gena'yı görünmez yapacağım o yüzden konuşmayın. Biz büyük görünüyoruz fakat siz normalsiniz. Projeye katılan olduğunuz çok belli." dedi usulca. Gena hareketsizce onu izlerken Caleb Gena'ya bakarak "Tamam. Sorun olmaz. Bir süre sessiz kalabiliriz." dedi ve Lena'ya baktı. Onaylayarak Gena ve Caleb'ı yanına çekti ve bileklerinden tuttu.

İstasyona yeterince yaklaştığımızda İnsanların sayısı da artıyordu. Acwel yani Near önden ilerlerken çakma melek ona yaklaşarak "Güvenliğe yaklaş ve kartını göstererek bizim seninle olduğumuzu söyle." dedi. Near başını sallayarak güvenliğe doğru yaklaşırken bizde peşinden hızlı adımlarla ilerliyorduk. Güvenliğe yaklaşarak yakasında ki kartı ona gösterdi ve "Onlar benimle. Bir sorun olmaz sanırım." dedi. Güvenlik kartı elinden alarak incelerken "Neden bu trene binmek istiyorsun Acwel? Sonuçta görev yerin burada." dediğinde Near duraksamıştı. Melek araya girerek "Binmemize izin vercek misin vermeyecek misin?" diye asabi bir şekilde konuştuğunda güvenlik ona bakarak "Pekâlâ. İçeri geçin." dedi ve trenin içinde ki birine "Acwel için özel bir oda ayırır mısın?" diyerek seslendi. İçeriden onaylama sesi geldiğinde Lena önden, hemen ardından Luke ilerledi. Melekle aynı anda binecekken bana tek kaşını kaldırarak bakıp trene bindi ve elini bana uzatarak "Yardım edeyim." dedi. Tek kaşımı kaldırıp "Yardımına ihtiyacım var gibi mi görünüyorum? Çekil şuradan." diyerek kenarda duran eline vurup çekmesini sağladım ve tutunarak kendimi içeri çektim. Kenara çekilerek içeri girmemi izlerken ona bakmadan "Nereye gidiyoruz?" dedim. Bir garson giyimli adam bize yaklaşarak "Ben sizi götüreceğim. Lütfen beni izleyin." dedi ve yürümeye başladı.

Hepimiz tek sıra halinde adamı takip ederken adam bir kapıdan geçerek durdu. Bizde peşinden kapıdan geçtiğimizde "Burası sizin. Yolculuk boyunca burada kalacaksınız. Yemek servisi bir sonraki vagonda. Geç saatlerde gürültü yapmazsanız seviniriz. İyi yolculuklar." dedi ve ilerlemeye başladı. Herkes odaya girip arkamızdan kapıyı kapadığımızda ise herkesten eğlendiğini gösteren çığlıklar yükselmeye başlamıştı.

Tren yavaş yavaş hareket ederken Caleb ve Gena hızla "Sol taraftaki yatak bizimdir." dedi ve o yöne doğru koşmaya başladı. Luke ise alt kattaki ranzaya ilerlerken Lena hızla "Üst katı da benimdir." diyerek Luke"un peşinden koştu. Geriye kalan iki yataktan birisine Near ilerlerken diğerine melek çakması gidiyordu. Near yatağa ilerlerken durup bana döndü ve etrafına bakındıktan sonra bana, "Ama senin için yatak yok." dedi. Sesi hafif kırgın çıkıyordu. Elimi sallayarak gerekli olmadığını ifade eden bir ses tonuyla "Önemli değil zaten uyuyabilir miyim sanmıyorum." dediğimde bir anda bileğimden tutarak "Beraber yatarız. Ben fare olurum yatarım önemli değil." dedi. Beni yatağa çekerken gülerek onu izledim. Omzumdan ki çantayı yere bıraktığımda Lena eline bir yastık almış şekilde Luke'a bakarak "Bu yastıklar cidden çok yumuşak." dedi. Ayağa kalkarak cam kenarına ilerlerken Gena'da Lena'ya katılır gibi bir ses tonuyla "Evet. Cidden çok yumuşaklar." dedi. Bunu dediğinde ikisi de birbirlerine baktı ve sırıtmaya başladılar. Bir anda Lena Luke'un, Gena ise Caleb'ın kafasına yastıkla vurdu. Caleb ileri biraz tökezlese de Luke onun gibi şanslı değildi. Böyle bir şeyi beklemiyor olacak ki yastığın kafasına çarpmasıyla sola doğru savrularak yere kapaklandı. Bunun olmasıyla kendime engel olamadan bir anda kahkaha attığımda birkaç saniye içinde bir yastıkta benim kafama çarpmıştı. Sola doğru savrulduğumda Luke'da Near'da kahkaha atıyordu. Demek öyle Luke. Bir bir savaş demek.

K.A.O.S ProjesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin