İçki Gecesi

38 10 0
                                    

Telefonun ekranını Grant'a doğru çevirdim. Grant kaşlarını çatarak "Bu kim şimdi?" dedi. Kahretsin ki Kol'du. Derin bir iç çektim. "Sence?" dedim. "Bir adet Mikaelson olduğu kesin. " dedi tahmin de bulunurmuş gibi. Açsamıydım? Ne diyecektim ben şimdi. "Senden deliler gibi hoşlanıyorum ama işte gururum varya o kahrolası gururum" dedim seslice. Ve telefonu açmıştım. Hayır! Olamaz Kol duymuştu tüm bu söylediklerimi. Yanımda ki üçlü ağızlarını bir karış açmışlar bana bakıyorlardı. Kol'un sesi sessizliği böldü. "Sen sarhoş musun?" dedi. "Sana ne" dedim sarhoş taklidi yaparak. Ciddiyim bunları bilmesini istemiyorum. "Konuşmamız lazım" dedi. "Kol hayır" dedim. Hayırı hecelemiştim. Telefonu yüzüme kapattım. Grant " Onu seviyorsun!" dedi şaşırmıs bir ifadeyle. Beth "Neden değişik değişik konuştun?" dedi. Sonra ağzını değişik bir şekle sokarak beni taklit etmeye başladı. "Hey söylediklerimi aslında ben söylemedim" dedim.l Candice kaşlarını çatarak "Nasıl yani?" dedi. "Şey yani tamam ben söyledim, yani ben söylemedim yani şşeyy..." dedim. "Sesli düşündüm" dedim. Grant ve Beth bir kahkaha patlattı "Kol senin ayarını bozmuş." dedi. Candice "O zaman bizde fabrika ayarlarına geri döndürelim." dedi sinsice gülerek. Viski şişesini elime aldım ve havaya kaldırdım. "Hadiiii! İçki partisi başlasın!" dedim v salona ilerledim. Diğerleride arkamdan geldi. Beth bardakları temkinlice salonun otrasındaki masaya koydu. Grant "Ne zamandan beri içiyorsun Lex?" dedi yanıma oturup. "İçiyorum işte" dedim içkileri doldururken. İlk tekilaları doldurdum. Grant bardağını eline aldı ve "Anlaşılan kızımız aşk acısı çekiyor" diye mırıldandı. Beth "Benim ilk içişim" dedi gözlerini ufak tekila bardağından ayırmadan. "Yarın acayip derecede başın ağrıyacak B." dedim bardağı yukarı kaldırıp. Candice "Kızı korkutmayın, Beth iç sen" dedi sırtını sıvazlayarak. Grant "Sanki kızı iyi birşeye yönlendiriyoruz." dedi. Ah! Her zamanki Grant herşeyin doğrusunu söyleyen, yapmasa bile. Aslında bu onun sevdiğim özelliklerinden biri. Beth ürkekçe bardağı eline aldı ve bir dikişte içti. "Ahhh! Bu çok ekşi!" diye sitem etti bize. Kol ile ilk içtiğim günü hatırladım. Grant "Nasıl hissediyorsun B?" dedi endişeli bakışlarla. Beth silkindi "Çok çarptı" dedi elleriyle serinlemeye çalıştı. Candice "Ben ilk içtiğim zaman, ilk kez seviştiğim geceydi." dedi. Grant elindeki bardağa bakıyordu. Dudağını büzerek "İçkiden dolayı mı olmuştu?" dedi. Candice "Evet baya sarhoş olmuştum." dedi. Beth bana döndü. "Eveettt asıl konuya gelelim. Dökül Lex." dedi. Kol ile öpüşmemi kastediyordu. İçki işe yaramıştı. Rahattım şu an ve uyuşuk. "Anlatacak bişey yok ki o beni öptü" dedi. Grant başını sallayarak "Acaba neden?" dedi. Candice "Ben sıkıldım. Kapatın artık şu konuyu" desi hayıflanarak. "Aynen" dedim. İlk tekila şişemiz bitmişti. Hepimiz yayılmıştık. Ama daha tam sarhoş değildik. "Viski içelim" dedim ve viski şişesini elime aldım. Grant "Sarhoş olmaya kararlısınız" dedi. Viskileri bardaklara doldurdum. Beth sarhoş olmuştu. Daha ilk içişiydi zaten normal. Beth viskiyi içtiğinde "Bu daha ağırmıs vav!" diye bağırdı. Beth kafasını koltuğa dayadı ve ofladı. Beth kanepede sızmıştı. Grant "Candice Beth'i nasıl götüreceğiz evine?" dedi. Candice "Umrumda değil Grant" dedi ve viskiyi kafasına dikti.
...
Sabah saatimin deli gibi çalan sesiyle uyandım. Heralde gece sızmıştık. Kendi kendime kıkırdadım. Grant koltukta ters dönmüş ağzından salyalar akıyordu. Derin bir uykuya dalmıştı. Candice tekli koltukta bacakları havada bir şekilde uyuyordu. Beth zaten yayılmıştı. Grant'ı dürtmeye başladım. "Uyansana uykucu şey seni!" dedim. Grant çok komik bir şekilde biraz daha uyumak için bana yalvarıyordu. "Beş dakika daha lütfen şu an Barbara Palvin önde külotunu çıkarıyor. Ahh! Ne güzellik. Sütyenide eleyelim canım." dedi. Midem bu konuşmaları daha fazla kaldıramazdı. "İğrençsin pislik herif!" dedi. Candice'e döndüm "Uyansana hadi." dedim. Baktım bunların uyanacakları yok masanın üzerine evin anahtarını bırakıp çıktım. Yolda sessizce yürürken arkamdan gelen korna sesiyle irkildim. Kol arabanın camından bana bakıyordu. Konuşmaya başladı "Biraz konuşabilir miyiz?" dedi.

The Sun LightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin