Flashback

22 8 1
                                    

Kol'un Gözünden: (1819)
Rose ile ormanda yürüyorduk. Ellerimiz birbirini güvenle ve aşkla kucaklamıştı. Soğuk ve cansız ellerim onun sıcak ve hayattayım diyen elleriyle can bulmuştu, ısınmıştı.

"Sevgilim?" ince ve tok ses tonuyla bana seslendi.

"Evet?"

"Senden bir şey isteyeceğim."

"İste."

"Senden..." devamını getirmeden yutkundu. Bu zaman aralığında kaşlarımı kaldırarak ona meraklı bakışlar attım.

"Imm, senden beni dönüştürmeni istiyorum."

Gülerek ona yaklaştım ve alnını alnıma dayadım.

"Sevgilim seni şu an dönüştüremeyeceğimi sende biliyorsun."

"Cadıların kurallarını bir kez çiğnemekten birşey olmaz."

"Eğer seni şu an dönüştürürsem cadılar seni öldürür."

"Ama Kol ben seninle sonsuzluğu istiyorum." alnımı biraz daha alnına yaklaştırdım ve nefesimi onun yüzüne verdim. Mavi gözleri bana beklentiyle bakıyordu.

Alnına düşen bir parça altın sarısı saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırdım ve gülümsedim.

"Bende."
...

Gece gizlice Rose'un evine yol aldım. Eve vardığımda görkemli bahçenin arka tarafına Rose'un odasına bakan bölüme ilerledim.

Bizi Rose'nin evebeynlerinin yakalamasını istemediğimiz için çok dikkatli davranıyordum.

Hızlı bir hareketle cama sıçrayıp eve girdim. Rose beni yatağında bekliyordu. Tırnaklarını kemiriyor etrafı inceliyordu. Anlaşılan heyecanlıydı.

Beni farkettiği an ayağa kalktı ve bana yaklaştı.

"Hazır mısın?" dediğimde biran gözlerindeki endişeyi gördüm ama sonra cevap verdi. Geciktirmeden.

"Evet."

Gülerek ona yaklaştım. Önüne geldiğimde, bileğimi parçaladım ve akan kanı onun dolgun kiraz rengi dudaklarına götürdüm ve içmesine izin verdim. Yeteri kadar içtiğinde onu uyarmadım. Onun haberi olmadan boynunu kırıp bu evreyi kolay atlatmasını sağlayacaktım. Kanı emmeye devam ediyordu.

Bense ellerimi boyun hizzasına götürüp okşuyormuş görünümü verdim ve aynı saniyede boynunu kırdım.

Yavaşça kucağıma süzülürken kendimi onun yatağına bıraktım. Beraber yatağa düştük ve onu izlemeye başladım. Zama geçtikçe göz kapaklarım.biraz daha ağırlaşıyordu.

Sabah uyandığımda kollarımdaki ağırlık yok olmuştu. Yataktan doğruldum ve etrafıma bakındım. Rose yoktu...

Kol'un Gözünden : (1970)

Rose kaybolduğu günden beri onu arıyordum. Sonunda onu bulmuştum. Tahmin ettiğim gibi dönüşmüştü fakat cadıların ellerindeydi.

Onun için onlarla anlaşma yapmıştım. Yaklaşık 29 yıl sona doğacak bir cadıyı onlara getirecektim. Bunun için 29 yıl beklemeye değerdi.

Kol'un Gözünden : ( 2016)
Bende öyle yaptım onu araştırdım ve onu korudum. Sabırla bekleyip hayatımın aşkı için savaşmaya başladım. O beni hiç farketmedi bilmedi ama ben yıllarımı onunla geçirdim. Onun hakkındaki her şeyi öğrendim. Onu tanımaya başladım. Ve artık onu neredeyse ondan iyi tanıyordum.

Bu benim için büyük bir avantajdı. Artık nerede ne yapacağını yada olaylar karşındaki tepkisini ondan önce tahmin edebiliyordum.

Lisenin ilk gününe kadar beni tanımıyordu. Ama artık tanışma vakti gelmişti.

Tanışmaya hazır mısın Lexi?

...
Medyadaki Rose.

The Sun LightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin