Ritüel

35 9 0
                                    

Genç adam duvarlara ve yerlere dehşetle  bakıyordu. Bu lekelere anlam veremiyordu. Ama kolunda Lexi yazısı belirince bunu onu ritüelde kullanmak isteyen cadıların yaptığı bir oyun olduğunu anladı. Lavabonun kenarına dayandı. Nefes alışverişleri hızlandı. Aşağıdan kız kardeşinin sesi geldi. "Kol iyi misin?" dedi endişeli bir ses tonuyla.
Kol cevap veremiyecek kadar halsizdi. Bir şey dememekle yetindi. Kolu çoktan iyileşmişti. Rebekah banyonun kapısını tıklattı. "Ne var?" dedi Kol bıkkınlıkla.
Rebekah içeri daldı. Kol'u bitkin ve bembeyaz bir halde görünce gözleri kocaman açıldı. "Sen iyi misin?" dedi ürkekçe. "Bekah cadılar Lexiyi almadan durmayacaklar." dedi Kol endişeli bir biçimde. Rebekah "O zaman bizde onları engelleriz." dedi bir savaşçı edasıyla. Kol şaşırmıştı. Gözleri büyümüş dudakları anlamsız bir biçimde kıvrılmıştı. Rebekah "Lexi'yi almaya gidiyoruz." dedi.

...

2 saat sonra;

Kol ve Rebekah arabadan indiler ve iki katlı minik bir eve doğru ilerlediler. Siyah paslanmış kapıyı açıp içeri girdi.Kol önden ilerleyip verandaya ulaştı. Küçük zile uzanıp üstüne baskı uyguladı. Rebekah'da yanına yetişmişi. Bir kaç dakika sonra kapı açıldı. Kapıyı Lexi'nin annesi Sara açmıştı. "Evet Kol?" dedi yutkunarak. Tedirgin olmuştu çünkü az çok ne için geldiklerini tahmin edebiliyordu. Kızını almak için. "Lexi için buradayız..." dedi Rebekah. Sara sözünü kesip kısık sesle konuşmaya başladı. "Bakın kızımı sizin kadar bende kurtarmak istiyorum." dedi. Kol anlam veremiyordu. "O zaman izin verde onu alalım." dedi. Sara "Nasıl alacaksınız?" dedi soru dolu bakışlarla. "Onu başka yere götüreceğiz." dedi. "İçeri girin sizi bulmalarını engelleycek bir büyü yapacağım." dedi. İkiside içeri girdiler. "Lexi nerede?" dedi Kol merakla. "Dışarıda birazdan onu arayıp gelmesini söyleyeceğim." dedi bir takım objeleri kucağına toplarken. Salonun ortasındaki kısa sehpaya doğru ilerledi. Onlara dönüp "Davetiye ister misiniz?" dedi tek kaşını kaldırarak. Ardarda sıralanarak salona girdiler. Kısa boylu masanın etrafına oturdular. Sara Lexi'nin tarağını masanın üzerine bıraktı. "Kişisel bir eşyanızı verin." dedi ellerini açarak. Rebekah küpelerini çıkarıp masanın üzerine koydu. Kol ise kolundan kahverengi deri bileklik çıkarıp koydu. Sara gözlerini kapatıp bazı kelimeler söylemeye başladı. Ellerin iki yana açıp masanın kenarına dizdiği mumları bir el hareketiyle yaktı.
"Das mandos fermianda. Galdes vantra. Saçes mag tesda."
Kol ve Rebekah şaşkın gözlerle onu izliyorlardı. Sara gözlerini açtığında tüm mumlar sönüverdi. Derin bir nefes aldı ve "Büyü tamamlandı." dedi. Kol "O zama hemen Lexi'yi buradan götürmeliyiz." dedi dudağını ısırarak. Hızlıca yerlerinden doğrulup kapıya ilerlediler. Sara "Durun eşyalarınızı unuttunuz." diye seslendi. Eşyaları onlara doğru fırlattı. Sar yine seslendi "Kol kızıma iyi bak!" dedi gözleri hafif nemlenmişti. Kol ona güven verici bakışlar attıktan sonra evden çıktı. Rebekah'da arkasından ilerledi.

...

15 dakika süren yolculuktan sonra bir kafenin önünde durdular. Arabadan inip kafeye girdiler. Rebekah Kol'a fısıldadı "O bir cadı etki altına alamazsın." dedi. Kol "Gelmekten başka şansı yok" dedi ve Lexi'nin olduğu masaya doğru ilerledi. Yanında yakışıklı bir oğlan vardı. Rebekah oğlanı alıcı gözüyle şöyle bir süzdü. Lexi onları görünce yüzünde şaşkın bir ifade belirdi. "Kol?" dedi tek kaşını kaldırarak. Jason çocuğun adı buydu. Jason arkasına döndüğü gibi Kol onu yakasından tutup havaya kaldırdı. Gözlerini gözlerine kilitleyip "Bu olanları Lexi'yi ve bizi unutacaksın!" dedi dişlerini sıkarak. Lexi hiddetle ayağa kalktı " Ne yapıyorsun sen!" diye kükredi. Tüm kafe sakinleri ürkmüş gözlerle onları izliyorlardı. Jason'ı bıraktığında silkelenip kafeden hızlı adımlarla çıktı. Rebekah Lexi'yi kolundan tutup arabaya ilerledi. Kol masanın üstüne bir yüz dolar bırakıp arkalarından ilerledi. Lexi kızgın bir ifadeyle onlara bakıyordu. Rebekah "Üzgünüm tatlım, ama bunu yapmak zorundayım." deyip pantolonunun cebinden çıkardığı şırıngayı Lexi'nin boynuna sapladı. Lexi sarhoşlar gibi Rebekah'ın kucağına düştü. Rebekah onu arabanın içine yatırıp kapıyı kapattı. Onu hüzünle izleyen Kol'u görünce kardeşinin bu haline hem üzüldü hemde hayret etti. Çünkü Kol kimse için ne bu kadar üzülürdü nede uğraşırdı. Tabi bir çıkarı yoksa. "Sen iyi misin?" dedi Rebekah. Kol yine sırıttı "Bu soruyu birdaha sorarsan sana akmeşeyi saplarım." dedi. Rebekah bir kahkaha patlattı ve arabaya bindiler. Rebekah "Nereye gideceğiz?" diye sordu. Kol'un yüzünde bir sırıtış belirdi. "New orleans'a" dedi. Rebekah çığlık attı "Ne saçmalıyorsun sen! New Orleans'da bizi hemen bulurlar!". "Bekah bizi bir tek orada aramazlar oraya gitmeyeceğimizi düşünürler." dedi. Rebekah başını salladı ve arkasına yaslandı. Geçirdiği bu yorucu gümden sonra biraz kestirmeye karar verdi "Ben biraz kestireceğim." dedi ve gözlerini kapattı. Yaklaşık 30 dakika sonra Lexi büyük bir gürültü ile uyandı. "Kol!" diye bağırdı. Kol "Al işte! Etkisi daha uzun sürer diyordum." dedi. "Kol bana ne haltlar yediğini hemen açıklar mısın?!?!?!" dedi Lexi. Rebekah ikisinin çıkardığı gürültüden dolayı uyandı. "Biraz sessiz olun!" dedi. Kol "Lexi çığrınıyor" dedi onu ispiyonlarmışçasına. Lexi "Beni bayıltıp arabayla kaçırdınız... Yani ne yapmamı beklıyordun!" diye bağırdı. Rebekah ikisinin bu haline gülmekten kırııyordu. Lexi'nin sesi sonlara doğru o kadrar yüksek çıkmıştı ki. Kol "Biliyorum!" diye bağırdı. Rebekah Lexi'ye dönüp bir doz daha sakinleştirici yaptı. Lexi sallana sallana koltuğun üstüne yayıldı. Göz kapakları ağır ağır kapandı. Kol " Sonunda sustu." dedi bir oh çekerek. Rebekah "Kol neden ondan kaçıyorsun?" dedi. "Kaçmıyorum Bekah sadece ben bilemiyorum..." dedi. Konuyu üstelemedi. Araba durduğunda Rebekah şaşkın gözlerle Kol'a baktı. "Neden burda durduk?" dedi. "Ben  susadım Bekah ayrıca New Orleans'a çok yaklaştık." dedi.

_________________________________________
LÜTFEN OKUYUN!
Diğer bölüm her yer alev alev olacak!
Biliyorum uzun süredir yazamıyorum.
önemli bir sebebim var ilham perimi kaybettim. Yazamıyorum laaa anlayış gösterin biraz pls. Arkideşler okul başladı bende normal biriyim biraz anlayış. Yazmadım diye küfür yedim bir sürü onun için bu notu bıraktım. Hoşcakalın.

The Sun LightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin