Lexi'nin Gözünden :
(2 ay sonra)
Bu gün son sınıfın ilk günüydü ve ben çok heyecanlıydım.
Tanrım son sınıftaydım!
Geçen sene çok çabuk geçmişti. Fazla hızlı hemde.
Ama o zamanları hatırladığımda sanki eksik birşeyler vardı.
Zihnimin derinliklerine gömülü birşey. Ama hatırlayamıyordum.
Ve son 2 aydır kabuslar görüyordum. Bir adam vardı.
Bir nehrin kenarında uyanıyorum sonrasında bir adam beliriyor karşımda.
Koyu kahve saçları ve beyaz teniyle iyi bir görünüme sahip olan biri.
Uzun boylu ve ingiliz aksanına sahip.
Herneyse bu kadar kabus yeter. Biraz da okulun ilk gününe odaklanmalıyım.
Garip ama iki ay boyunca arkadaş grubumla aram açılmıştı ve okuldaki yalnız kızdım artık.
Beth zaten başka bir okula gitmişti. Candice ile hiç konuşmuyordum bir tek Grant vardı.
Kendime yeni arkadaşlar bulmalıydım.
Ama bu konuda pek iyi değildim.
Düşüncelerimden ayrılıp dakikalardır önünde beklediğim okula bir bakış attım.
"Sen ve ben dostum bu sene çok eğleneceğiz!"
Gülerek okula giriş yaptım.
Çoğu kişinin bakışları benim üzerimdeydi ama neden?
Koridorda ilerledim ve 3 senedir kullandığım beni temsil eden bir parça haline gelmiş dolabıma yöneldim.
Dolabın içine kitaplarımı koydum ve ders programlarının asılı olduğu panoları aramaya koyuldum.
Panoyu bulduğumda kalabalığı yarıp ders programlarının olduğu kağıtlara göz gezdirdim.
İşimi halletikten sonra oradan ayrılacaktım ki bir kol beni tuttu.
"Hey!" diye haykırdım ve beni tutan kişiye baktım.
Bu Grant'ti.
"Ah! Sen miydin? Tanrım seni çok özledim!" dedim ve ona sıkıca sarıldım.
O'da kollarını bana sardı ve bir müddet bekledik.
"Lexi bu kadar yeter." dedi Grant ve beni bıraktı.
"Bence de." dedim dudaklarımı büzerek.
"Nasılsın?" diye bir soru yöneltti.
"Sen olsaydın daha iyi olabilirdim! Tanrım seni iki ay boyunca görmedim! İki ay!"
"Seni özledim Lex!"
"Bende seni!" diye haykırdım. Kocaman bir kahkaha patlattı.
O sırada gelen sinir bozucu zil sesi neşeli diyaloğumuzu bölmüştü.
Grant yüzünü buruşturarak sordu,
"Dersin ne?"
"Fransızca, senin?"
"Benimde!" dedi Grant neşeyle.
"Hadi gidelim o zaman." dedim ve sınıfa doğru yol almaya başladık.
Sınıfa girdiğimizde arka sıraları taramaya başladık.
"Lanet olsun hepsi dolu!" diye mızmızlandı Grant.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Sun Light
FanfictionLexi Branson içine kapanık normal bir kızdı. Taki kasabaya o gelene kadar. Kol Mikaelson. Her istediğini elde eden her şeye sahip olan yakışıklı bir genç adam. Bencil ve duygusuz, duyguların zayıflık olduğunu düşünen mutsuz biri. Fakat bazı korkular...
