7 ❤

419 40 7
                                    

İşe başlayalı yaklaşık bir buçuk hafta olmuştu. bu bir buçuk hafta içerisinde her anım Baekhyunla geçiyor diyebilirdim. Bana üzerine titrenilmesi gereken özel bir varlıkmışım gibi davranıyordu. Onun yardımları sayesinde işe de çok kolay alışmıştım. Tek sorunum beni grup olarak saçma sapan yerlere sürüklemeleriydi. Ben dışarı çıkmayı seven biri değildim ve durmadan beni dışarı sürüklüyorlardı. Ve evet, artık Baekhyun'da grubumuzdan biriydi.

Bu gün yine kendi kendime bir sürü abur cubur almış evde kalıp göbeğime göbek eklemek istiyordum ama yine planlarımı bozarak barda toplanma kararı almışlardı. Hayır yani bu kararlar kimden çıkıyorsa artık. Şahsen ben onaylamıyorsam gruptan biri onaylamamış oluyordu ve bunun olması saçma değil miydi? Sonuç olarak bir gruptuk ve tüm grup onaylamalıydı. 

Baekhyun ve Jongin benle Tiffany'yi bekliyordu. Bende daha fazla oyalanmamaya karar vererek aynanın karşısına geçtim. Aslında Baekhyun ve Jongin'in beni beklemesini sorun etmiyordum çünkü o kadar girip çıkıyorlardı ki artık evi benimsemişlerdi. Büyük ihtimalle içeride yayılmış, televizyon izliyorlardı. Sabah aldığım abur cuburların onlara kurban gitmemesi için dua etmekten başka yapabilecek bir şeyim yoktu. 

Önce makyajımı yapmıştım. Her zamanki gibi eyeliner, rimel sürmüştüm ama bu defa kan kırmızısı bir ruj sürmüştüm. Bakın belki yaptığım size çocukça gelecektir ama biz Baekhyunla tanışalı bir ay geçmişti ama ikimizde o kadar rahattık ki bırakın bir ayı senelerdir birbirimizi tanıyor gibiydik. O yüzden artık Baekhyun'un bana karşı bir ilgilisi varsa dışarı vursun istiyordum çünkü benim yanımda ki bu rahatlığının sebebi arkadaşlığımı sevmesi de olabilirdi. O yüzden bu gün olabildiğimce dikkat çekici olmak istiyordum.

Siyah göbeğimi hafif açıkta bırakan atletimi giyip üzerine yine onun boyutlarında bir deri ceket aldım. Altına ise kısa bir siyah şort giymiştim. Hey! Hadi ama ben size zaten siyah giyindiğimi söylemiştim. Saçlarımı da dalgalı bir şekilde serbest bırakıp, siyah topuklu ayakkabımı ayağıma geçirip aynanın karşısına geçtim. Bakın ben normalde kendimi övmem ama gerçekten çok seksi görünüyordum. Aynada kendime gülümsedikten sonra kapıya doğru gidip gülümsememi suratımdan sildim. Seksi giyiniyorsam, seksi olmalıydım.

Kapıyı açtığım an Jongin öylesine bakıp önüne döndü ama yaklaşık bir saniye sonra öyle bir hızla bana döndü ki. Şaşkınlıktan gözleri yerinden çıkacaktı. Çünkü o da beni daha önce böyle görmemişti. "T-Tae?"

Hafifçe gülümsedim. O arada Baekhyun'da bana döndü. Her tepkisini o kadar iyi inceliyordum ki. İlk önce bir kaç saniye şaşkınlıkla ayağımdan saçlarıma kadar süzdü beni. Daha sonra kaşları çatıldı ve hala bana hayranlıkla bakan Jongin'e döndü. "Önüne dön Jongin."

O arada ben gidip tekli koltuğa oturup bacak bacak üzerine attım. "Tiffany hala hazır değil mi?" 

Tam bu soruyu sorduğum an Tiffany odasından çıktı. Bordo boğazlı badisini siyah pantolonun içerisine sokmuştu. Bu kadardı. O an fazla abartmışım gibi hissettim ama ne yapabilirim? Artık bir kez yapmıştım. 

Ben hemen ayağa kalktım. "Tiffany'de geldiğine göre..." diyip kapıya doğru hareketlenirken Baekhyun kolumu tuttu. "Jongin. Siz gidin. Biz daha sonra geleceğiz."

Jongin hiçbir şey demeden kafasını salladı ve Tiffany'nin elinden tutup evden çıktı. İçimde öyle bir savaş vardı ki. Bir tarafım amacına ulaştın dese de diğer tarafım sıçtın diyordu ve emin olun sıçtın diyen tarafım daha baskındı.

Baekhyun bileğimi sımsıkı kavrayıp beni odaya çekiştirdi. Ardından fırlatır gibi beni içeriye doğru bıraktı. "Ne yapıyorsun Taeyeon?"

GEMINI // BaekYeonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin