Bir güne Baekhyun'un sevgilisi olarak uyanmaktan daha güzel bir şey varsa Baekhyunla birlikte uyanmaktır. Dün biz Tiffany'le eve gelince Tiffany anahtarını almadığını, ben de anahtarımı Baekhyun'da bıraktığımı hatırlayınca Baekhyun'u aramıştık geldikten sonra da çok geç olduğu için onu göndermemiştik. Ben her ne kadar yatağım tek kişilik olduğundan onu salonda yatırsam da gece saçları gözüne girerek elinde yastığıyla yanıma gelmişti. Ve emin olun onu o haliyle görünce siz olsanız sizde reddedemezdiniz.
Usulca yana kayıp ona yer açmıştım zaten o da kafasını koyduğu an "İyi geceler Taengoo" deyip bana sarıldıktan sonra tekrar uykuya dalmıştı. Bende bir süre onun düzenli nefes alışverişlerini, bir saniye aralıkla atan kalbini dinlemiştim. Bir ara kollarının arasında dönüp yüzünü incelemiştim. Yüzünün yastığa koyduğu tarafı büzülmüşken dudağı komik bir şekil almıştı. Kıkırdayıp dudağına bir öpücük kondurduğumda ağzını şapırdatmıştı.
Ona dair öğrendiğim yeni bir şeyde uykusunun ağır olduğuydu. Çünkü gece boyu onunla bir bebekmiş gibi oynamıştım ama uyanmamıştı. Bende sabaha karşı pes edip yatmıştım.
Bu güne tekrar gelirsek evet dediğim gibi güne Baekhyunla uyanarak başlamak güzeldi ama başınızın ucunda sizi çığlık atarak uyandıran bir Tiffanyle uyanmak kesinlikle güzel değildi. "SİZ ŞEY Mİ YAPTINIZ!"
Baekhyun hala uyandığı şekilde etrafa salak salak bakışlar atarken sırtımı yatak başlığına yaslamak için atak yapmıştım ama çizgi filmlerde olduğu yerde koşan karakterlerden bir farkım yoktu. Bunun sebebini çözmek için kendime baktığımda bedenimin Baekhyun'un kolları ve bacakları tarafından zapt edildiğine şahit oldum.
Tiffany hala başımızda saçma sapan sorular sorarken onu umursamayarak hafifçe Baekhyun'un karnına dokundum. Tercihimin neden karından yana olduğunu sorarsanız size cevabım kollarımı hareket ettiremediğim olurdu. Baekhyun hala saf saf bakmaya devam edince fısıltı halinde konuşmaya başladım. "Sevgilim, hareket edemiyorum."
Baekhyun hala hareket etmeden saf saf bakarken gözlerimi kapatıp geri açtım. Üzgünüm sevgilim. "YAH BYUN BAEKHYUN! NEFES ALAMIYORUM."
Baekhyun transtan çıkmış gibi yataktan kalkınca uzun bir süre durup Baekhyun'u süzdüm. Daha sonra ise şöyle düşündüm ben bunu gece nasıl fark etmedim? Daha sonraysa bırakın evi, tüm mahalleyi inletecek bir kahkaha attım.
Millet inanın karşınızda sizin kazaklarınızdan birini giymiş altındaysa sadece baksır olan bir Byun Baekhyun olsaydı sizde böyle gülerdiniz. Tiffany kocaman gözleriyle Baekhyun'a bakıp hayretle sorusunu yeniledi. "Yah... Siz şey mi yaptınız?"
Baekhyun "saçmalama" diye cırlayıp bacaklarının Tiffany tarafında açıkta kalan kısımlarını eliyle kapatırken ben kahkahamı bastırmaya çalışıyordum. "Baekhyun seni eve atmışım gibi görünüyorsun"
"Ne yapsaydım Taeyeon ayıcıklı pembe polar pijamanı mı giyseydim, yoksa kot pantolonla mı yatsaydım. Zaten giydiğin polar gece boyunca kıllarımı çekti!"
"Memnun değilsen ahtapot gibi yapışmasaydın!"
Biz birbirimize bağırırken Tiffany baş ve işaret parmağıyla burun kemerini sıkıyordu. Ardından kafasını iki yana salladı. "Ben kahvaltıyı hazırlıyorum. Baekhyun sen gecesini sevgilisinin evinde geçirmiş liseli kız temalı kıyafetlerinden kurtul, Taeyeon sende yatağını topla."
Baekhyunla ikimiz aynı anda "tamaaam" dediğimizde Tiffany odadan çıktı. Ben hala yatakta oturup Baekhyun'a bakarken bana sıcacık gülümsedi. İstemsiz bir sırıtış benim yüzüme de yayılırken yatağıma yaklaşıp ayakta durdu. Ardından ben otururken sürükleyerek beni kendine çekti. Elleri saçlarımın arasında başımı yukarı kaldırıp ona bakmamı sağlıyordu. "Bu gün çok güzel uyudum" diye fısıldadı dudaklarıma doğru. 'Bende' gibi bir cevap vermektense ondan önce davranıp dudaklarını öpmeye başladım. Bu sabırsızlıkla yarına çocuğa tecavüz edecektim de neyse.
