23 ❤

572 30 18
                                    

Bölüm şarkısı -> Kyungsoo-Crying Out

**

Aldığım nefesler sayılı ve ben o sayılı olan nefesleri durmadan tüketiyorum. Her saniye içime çektiğim nefes benim yaşamamı sağlarken aynı zamanda ömründen bir nefes götürüyordu. Yarın yaşayacağımın bile garantisi yoktu ve ben ölmeden önce olan tüm nefeslerimi oğlum ve Baekhyunla harcamak istiyordum. Buraya gelmemizin üzerinden on gün geçmişti ve üç gün içerisinde geri dönmemiz gerekiyordu ama ne ben, ne de Taehyun geri dönmek istemiyorduk. Taehyun Baekhyun'a fazlasıyla alışmıştı. Artık biz onu görmeye gitmesek bile Taehyun telefonumu alıyor ve Baekhyun'un fotoğrafını bulup onu arıyordu. Baekhyun'da onunla uzun uzun sohbet ediyordu. Taehyun'a Baekhyun'a baba demesi gerektiğini söylüyordum yavaş yavaş ama Taehyun hemen alışacak gibi görünmüyordu.

Kafamı sol tarafa çevirip dikkatle araba süren Baekhyun'u izledim. Arada kaşlarını çatıyor, bazen bize dönüp gülümsüyordu. Tekrar kafamı Taehyun'a çevirdim. Kucağımda büzülmüş uykudan kapanan gözlerine karşı direnip ayakta durmaya çalışıyordu.

Taehyun'u koltuk altlarından kaldırıp kollarımı altından geçirdim ve kafasını göğsüme yasladım. Mayışmış gözleriyle bana bakarken saçlarına öpücük kondurdum. "Hadi uyu annecim." Minik gözleriyle bana bakarken yavaşca kapattı gözlerini. İstemsizce yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. O benim oğlumdu, babası yanımdaydı ve ben dünyanın en mutlu insanlarından biriydim. Kesinlikle karar vermiştim en yakın zamanda Junmyeonla konuşup güzelce ayrılacaktım. "Taeyeon."

Kafamı çevirip Baekhyun'a bakınca o da yoldan gözünü çekip bana döndü. Ardından boşta kalan eliyle elimi kenetleyip bana kocaman gülümsedi. "Sen dünyanın hem en iyi annesi, hem en iyi eşisin."

Dedikleri suratımda aptal bir gülümseme oluştururken 'eş' demesi şaşırmama neden olmuştu. Saşkınlığımı dışa vurmaya karar verdim. "Eş?"

"Hm..." elimi kaldırıp uzunca öptü. "Eş."

Arabayı evin biraz ötesinde durdurup bana yaklaştı. "Jieun'dan ayrılacağım sevgilim."

Aslında bunu demesi beni sevindirirken aynı zamanda yüzüm düşmüştü. "Baekhyun bunu yapmana gerek yok..."

"Taeyeon." dedi sert bir sesle ama beni anlamıyordu. "Anlamıyorsun Baekhyun. Elimde bir çocukla birden karşına çıktım. Bizim ayrılma sebebimiz zaten Jieun değil miydi? Madem her şey bu kadar kolaydı neden biz yıllarca acı çektik?"

"Amaçları Jieunla bir çocuğumun olması ve şirketin hisselerine başkalarının bulaşmamasıydı ama ne kadar denersek deneyelim Jieunla çocuğumuz olmuyor! Artık benim yapabileceğim hiçbir şey kalmadı. Evlen dediler evlendim, çocuk dediler denedim ama olmadı. Gerisi beni ilgilendiren bir şey değil. Şirket hissesinin bölünmesinden korkuyorlarsa ben hisselerimi vermeye de hazırım. Benim tek istediğim oğlum ve seninle mutlu bir hayat Taeyeon. En azından geri kalan zamanımız için."

Cevap vermedim, cevap vermekte istemedim zaten. Baekhyun'un başkasıyla yan yana olma ihtimali bile aklımı kaçırmama neden olurken Baekhyun'un bir başkasından çocuk yapmayı denemiş olma ihtimali beni mahvetmeye yetiyordu. Taehyun kucağımda kıpırdanınca Baekhyun'da bana bakmaktan vazgeçip uzandı ve kapıyı açtı. Çıkmak için yeltendiğimde kolumdan tutup dudağıma doğru yaklaşmaya başladı. Onu öpmek istiyordum ama aklıma Jieunla yapmış olduğu şeylerin hayali canlanıyordu. Bana iyice yanaştığında kafamı çevirip yanağımı öpmesine neden oldum."iyi geceler Baekhyun" Ardından arabadan inip eve doğru yürümeye başladım.

Havanın soğukluğu suratıma çarparken Taehyun'u daha da sıkı tuttum. Junmyeon'un evde olup olmadığını bilmiyordum o yüzden anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım. İçerisi karanlıktı sadece televizyonun ışığı içeriyi aydınlatıyordu. "Junmyeon?"

GEMINI // BaekYeonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin