14. Bölüm "ben böyle mutluyum"

531 38 12
                                    


Multimedia: Destan

Simay'dan

Böyle bir şey mümkün olamazdı ki! Olsa bile kazadan sonra nasıl hâlâ hayatta olabilirdi?

"Emin misiniz?"

"Elbette"

"Ben büyük bir kaza geçirdim, yani emin misiniz gerçekten"

"Evet, testlerinizde öyle gözüküyor"

daha fazla bir şey söylemeden çıkıp giden doktorun arkasından bakakaldım. Böyle bir şey mümkün olamazdı. Olmaması gerekiyordu, o Allah'ın belası adamdan hamile kalamazdım. Açılan kapıyla gözlerim gelen kişiyi buldu. Fatih. Daha fazla kaldıramazdım, gözlerim bana bir şey anlatmak istercesine acıyordu. Ağlamak istiyordum, hıçkıra hıçkıra. Bağıra bağıra haykırmak istiyordum, ben bu bebeği istemiyorum ki.

"Simay ?"

"Allah kahretsin! Allah kahretsin!"

"Tamam sakin ol bir çözüm bulunur elbette. "

"Allah benim belamı versin!"

"Şunu yapmayı keser misin?"

"Ben nasıl böyle bir şey yapabildim? Fatih lütfen bana yardım et lütfen ben böyle bir şeye katlanamam. Öylesine iğrenç bir adamın bebeğini filan doğuramam. Ayrıca ben evleneceğim, Destan böyle bir şeyi asla kabul etmez. "

"Sakin ol Simay. Şimdilik Destan ı düşünme. Sadece kendine odaklan, ayrıca sizinki sadece kağıt üzerinde bir evlilik olacak yani Destan bu konuya karışamaz. "

"Saçmalama Destan dan bahsediyoruz. Ayrıca insanlar bu çocuğun Destan dan olduğunu düşünecekler o zaman ne olacak. Ne diyeceğim ben?"

"Bir yolunu bulacağız"

"Bilmiyorum, bilmiyorum. Allah kahretsin!"

Fatih'in hiçbir sözü beni sakinleştirmeye yetmiyordu. Bu olamazdı buna izin veremezdim.

"Lütfen gidelim buradan"

"Tamam, ben çıkış işlemlerini hallettim zaten. "

******

O lanet olasıca yerden çıkmıştık, ama yinede mutsuzdum. Erkan denen pislik hayatımı mahvetmeye devam ediyordu. Kabul edemezdim, bu çocuğu doğurmayı kabul edemezdim. Gözlerimi camdan dışarı dikip etrafı incelemeye başladığımda Destan'ın evine gittiğimizi fark etmiştim. Şu an onun yüzüne bakacak halim yoktu. Nedenini bilmiyordum ama böyle bir şeyi ona söylemek beni delicesine korkutuyordu. Sanki onu aldatmışım gibi hissediyordum. Onunla gerçek bir ilişkimiz yoktu, ayrıca bu bebek ondan önceydi ama yine de böyle hissetmeme engel olamıyordum. Başımı camdan çekip Fatih e döndüm

"Beni o eve götürme lütfen "

"Ama Simay Destan merak eder, ayrıca etmiştir bile saat kaç oldu hâlâ eve gitmedin. Beni bir kaç kere aradı ama ben açmadım. "

"Lütfen Fatih yüzüne bakmaya cesaretim yok lütfen beni oraya götürme. "

Aldığım cevap kısa bir baş sallaması olmuştu ama bu bile yeterdi. Kafamı tekrar cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladım. Hava kararmış her yer rengarenk ışıklarla aydınlanmıştı. Bu güzel manzara bile beni mutlu etmiyordu. Kendimi çıkmaz bir sokakta gibi hissediyordum, çıkışı olmayan kapalı bir odada.

Araba yavaşladığında küçük evi görmüştüm, gizli mekanımız. Sözde gizli, Erkan şıp diye bulmuştu. Başımı arabayı park eden Fatih e çevirdim

Ateşle Dans (-18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin