23. Bölüm " Kutuyu kimin bıraktığını bulduk"

568 41 5
                                    

Multimedia: Simay

Keyifli okumalar bol bol yorum istiyorum :)

Destan'dan

Geride kalmak bana göre bir şey değildi ancak Simay ı kollarımdan alıp o lanet olasıca odaya götürmüşlerdi. Her şey dejavu gibiydi, kollarımda kanlar içinde yatan Simay. Onu kucağımda hastaneye getirmem. Tek fark bu sefer o kadına delicesine değer veriyor olmam. O zaman da onun için çok endişelenmiştim ama tanımadığınız biri için ne kadar endişelenebilirsiniz ki? Sadece üzülürsünüz ancak iş sevdiklerinize geldiğinde durum farklıdır.

Simay ı o halde gördükten sonra gözüm kararmıştı resmen. Her şey bir anda gerçekleşmişti. Onu aldığım gibi hızla Ahmet in çalıştığı hastaneye getirmiştim. Hastaneye gelene kadar çok kan kaybetmişti. O güzelim baharı andıran elbisesi kanıyla kıpkırmızı olmuştu. Bu durum daha da korkmama sebep oluyordu. Bana henüz bir açıklama yapmamışlardı. Kapının önünde bir sağa bir sola dönerken çalan telefonla irkilmiştim. Cebimden ısrarla çalan telefonumu çıkarıp açmıştım.

"Efendim"

"Abi yeni duyduk sen iyi misin?"

"Hiç iyi değilim Selim! Bunu yapan şerefsizi bulup getireceksin duydun mu? O evin etrafındaki bütün kameraları didik didik arayın. Eve kim girmiş kim çıkmış iyice izleyin! Bunun sorumlusunu bulup bana haber ver! Ölümü benim elimden olacak!"

"Tamam abi "

Başka bir şey söylemeden telefonu kapatmıştım. Böyle bir şey nasıl olabilirdi? O eve elini kolunu sallaya sallaya kim girip çıkıyordu? Aklımda ısrarla dolanan sorular kapıdan çıkan Ahmet le sesini kesmişti.

"Ahmet ne oldu iyi mi?"

"Kanamayı durdurduk ama kurşunu çıkarmamız lazım ameliyata alacağız. "

"Nasıl ama iyi değil mi?"

Kendi sesimi tanıyamıyordum o kadar çaresiz çıkıyordu ki hayatımda hiçbir zaman bu kadar çaresiz hissettiğimi hatırlamıyordum.

"Destan lütfen sakin olmaya çalış ama bu o kadar kolay bir ameliyat değil. Kurşun sırtında tehlikeli bir yerde ufak bir hareketimizde bir daha bacaklarını kullanamayabilir hatta .."

"Sus tamam devamını getirme! O zaman işini düzgün yap! Duydun mu Ahmet işini düzgün yap ve Simay oradan sağ salim çıksın. "

Bu kadar yıllık arkadaşımı göremiyordum karşımda. Simay ı kaybetme düşüncesi o kadar ağır geliyordu ki ona bir şey olursa Ahmet in yüzüne bir daha bakmazdım.
O da bu durumu anlamış olacak ki omzumu sıktı.

"Saçmalama oğlum! Simay dan bahsediyoruz! Bu kız kaç tane olay atlattı bu zamana kadar, eminim bu ameliyattan da sağ salim çıkacaktır. "

Sözleri beni yatıştırmaya yetmese de yine de başımla onayladım onu. Atlatırdı, yapardı çünkü bu Simay. Öyle kırılgan kadınlardan değil, savaşçı o. Eminim girdiği bu savaşı da atlatacaktı.

Kapının açılmasıyla sedyenin üzerinde hastane kıyafetleriyle yatan Simay ı gördüm. Yüzü bembeyaz olmuştu, sedye yanımdan geçip giderken yaptığım tek şey arkasından çaresizce bakmak olmuştu. Ahmet de yanımdan giderken adeta çökmüştüm. Nefesim daralıyordu, onu kaybetmeye dayanamazdım. Sedyenin peşinden hızla yürüdüm, ameliyathanenin önüne gelince orada kalakalmışım.
Dakikalar ölüm gibi geçerken hâlâ bir şey olduğu yoktu. Ne içeriden biri çıkıp bir şey söylüyor ne de Selim den bir haber geliyordu.

Telefonumu çıkarıp Fatih i aradım kısaca durumu anlattım. Sesinden yıkıldığı belli oluyordu. Gelmesine gerek olmadığını söylesem de gelip burada bekleyeceğini söylemişti. Ben de karşı gelememiştim, arkadaşıydı ne diyebilirdim ki!

Ateşle Dans (-18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin