31. bölüm "finale doğru "

432 32 10
                                    


Bu bölüm finalden önceki son bölüm. Beni bu güne kadar yalnız bırakmayan arkadaşlarıma ve hikayeme beğenisini ve yorumunu eksik etmeyen #küçük hanım ailesine çok teşekkür ederim :)

Sizleri çok seviyorum bu bölüme hepinizden yorum bekliyorum. Keyifli okumalar :) :)

Simay'dan

Masal ı zorla da olsa göndermeyi başarıp kendimi odama kapatmıştım. Destan a söyleme konusunda oldukça ısrarlı olsa da bunu şu an yapamazdım. Emin bile değildik ki. Böyle bir şeyi emin olmadan anlatamazdım. En iyisi yarın sabah erkenden hastaneye gitmekti.

Yatağın kenarından kalkıp aynanın karşısına geçtim. Gerçekten mümkün olabilir miydi? İçimde minicik bir canlı taşıyor olabilir miydim? Ellerim istemsizce üzerimdeki t shirt ü sıyırıp karnımı bulduğunda bir anda elektrik çarpmış gibi hissettim. Tuhaftı, biraz ürkütücü olsa da bir o kadar da heyecan vericiydi.

Kapının yavaşça açılmasıyla hemen t shirtümü düzeltip yatağa doğru yürüdüm. Yatağa varamadan sıcacık kolların vücudumu sarmasıyla yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamamıştım.

"Özür dilerim"

Destan kendini affettirmek konusunda oldukça yetenekli olsa da bu sefer affedilmesi gereken kişi bendim. O sadece beni düşünüyordu, bense sadece kendi korkularımı. Kollarında yavaşça dönüp boynuna sarıldım.

"Esas ben özür dilerim. Saçma davrandım, korkularımın beni yönlendirmesine izin verdim. "

Derin bir nefes alan Destan boynuma sıcacık bir öpücük bıraktı.

"Benim yanımda korkmana gerek yok küçük hanım. Bunu sana daha öğretemedim mi?"

Güven saçan kollarına biraz daha sokulurken yapabildiğim tek şey o güzel kokusunu içime çekmekti.

.............

Sabahtan beri uyuduğum için bir türlü uyuyamıyordum. Sabah ı düşündükçe hızlanan kalp atışlarımda uyku konusunda hiç yardımcı olmuyordu. Oda o kadar sessizdi ki Destan 'ın, deli gibi çarpan kalbimin sesini duymaması için dua ediyordum. O kadar sıkı sarılmıştı ki dışarıdan gören birisi Destan 'ın beni öldürmek istediğini bile düşünebilirdi. Ben düşüncelerimde boğulurken Destan 'ın kolunun karnıma inmesiyle kalbim ritmini iyice bozup patlayacak gibi çarpmaya başlamıştı bile. Biliyor olabilir miydi? Belki de Masal söylemişti ona, o da benim söylememi bekliyordu. Bunu öğrenmenin tek bir yolu vardı

"Destan " heyecandan dolayı titreyen sesime rağmen beni duymuştu.
Hafif uykulu çıkan sesiyle

"Efendim, hayatım" dedi.

Nerden başlayacağımı bilemesem de

"Bebekleri sever misin?" diye söze girdim.

Bir süre ses vermeyince uyuduğunu düşünsem de hızla Destan a doğru döndürülmemle yanıldığımı anlamıştım. Pencereden vuran ışık sayesinde Destan 'ın gözlerini gayet net görebiliyordum. Tek tesellim onun benim gözlerimi göremiyor olmasıydı. Yoksa kesin bir şeyler döndüğünü anlardı.

"Bilmem hiç düşünmedim ama severim herhalde. Ne oldu ki?"

"Hiç, öylesine sordum. Peki, bir bebeğimiz olmasını ister miydin?"

"Gece gece nerden aklına geliyor bunlar küçük hanım?"

Aldığım cevap hayal kırıklığına uğramama sebep olsa da yine de soracaktım açık açık. İçim deki ağlama isteğini bastırıp titreyen sesime rağmen sorabilmiştim.

Ateşle Dans (-18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin