PART 2: Eve Hoşgeldin!

23.1K 694 107
                                    

“Çocuklar biz geldik.” Sesiyle salondaki konuşma sesleri kesildiğini duydum. Sanırım herkes kapıya odaklanmıştı. Çocukların suratlarına teker teker bakarak hafifçe gülümsedim. Kızarmaya başladığıma emindim ve kulaklarım deli saçması bir şekilde yanmaya başlamıştı. Ne zaman kalabalık bir ortama girsem anısı oluyordu. Böyle ortamlara hiçbir zaman alışamayacağımın bir kez daha farkına varırken yavaşça elimi kaldırıp hafifçe salladım. Liam mutlulukla bana sarıldı. Hepsini tanısamda, Liam ile yüz yüze tanışabilmiştim. Çünkü Zaynle birlikte beni ziyarete gelmişlerdi.

“Yeni evine ve aramıza hoşgeldin Çakma Malik, görmeyeli boy atmışsın sen” Dediğinde geri çekilip suratına bön bön baktım. Ilk dakikadan ağzının ortasına çakma isteğini kafamı sallayarak geri kovmaya çalıştım.

“Selam babacık, görmeyeli bi hayli yaşlanmışsın” sırıtarak ona gıcık bir bakış gönderdiğimde gülmeye başlayarak beni salona çekiştirdi. Bu arada Zaynde kapıdaki valizleri içeri koyup kapıyı kapatmıştı. Perrie’yi görünce gülümseyerek ona sarıldım. Evet, Perrie’ylede yüz yüze tanışabilmiştim çünkü Zayn onuda Trishayla tanışmaya getirmişti. Bizde bu vesileyle tanışmıştık. Hala herkesin gözü bende olduğu için fazlaca olan gerginliğim devam ediyordu ve avuç içlerim terlemeye başlamıştı. Pezz yanıma doğru hareketlendi.

“Olanları duydum, gerçekten çok üzgünüm.” Yüzümü ellerinin arasına alarak. Gerginliğimin üzerine eklenen saf hüzün beni derinden sarstı ve gözlerim anlık kapanarak bedenim kendini rahatlatmaya çalıştı.
“Hala inanamıyorum ki.” tekrar sarıldım ve sırtımı sıvazlamasına acımı paylaşmasına izin verdim. Zayn'in kenardan boğazını temizlediğini duyduğumda bakışlarımı ondan ayırdım ve Perrie mesaji alarak geri cekildiğinde gülümsüyordu. Yine de moralimi bozmamaya çalıştım. Çocuklara ilk izlenimimi melankolik bir kız olarak tanıtmayı pek istemiyordum. Belki de melankoli bağımlısı biriydim bilemiyorum ama bunu gizlemeyi tercih ettim. Perrie ile sarılmamız bittiğinde Zayn beni diğerleriyle tanıştırdı. Koltukta Liam’ın yanına geçerken, Harry biraz daha kayarak bana yer açmış ve neredeyse tüm dişlerini gösterecek şekilde gülümsemişti. Aynı şekilde karşılık vererek çekingence koltuğa oturdum. Üçlü koltukta Liam ve Harry'nin arasına yerleşmiştim ve Harry'nin kolu koltuğun sırtına yaslıydı. Kolunun iç kısmı enseme değiyordu. Zayn onlara benden bahsederken herkesin gözlerini devirdiğini gördüm. 

"Bak bırakta onu kendimiz tanıyalım olur mu? Anlattıklarını aklımızda tuttuğumuzu mu sanıyorsun, anlamıyorum ki..." Louis herkesi keyiflendirmeye çalışırken, Zayn hafifçe ona vurdu. Bana şimdiden iyi gelecek kadar keyifli hissettirmişlerdi. Sıcak karşılamaları ve beş erkeğin arasında yaşayacak olmamı önemsemeyerek keyiflerine bakıyorlardı. Kafa çocuklar oldukları ise kesindi. Fakat hepsindeki muzip tavırlar korkmamı sağlamıştı. Bu evde sağlam eşşek şakalarına kurban gideceğim korkusu içimde istikrarla yer etmeye başlamıştı

🦋

Perdelerimin çekilmesiyle tiz bir çığlık atarak  yorganı kafama kadar çektim. Biri yorganımı çekiştirmeye başlayınca pes edip bıraktım. Karşımda gıcık bir şekilde sırıtan Harry’i görünce şaşırdım.

“Neden öyle bakıyorsun Harry? Bu evde uyumak yasak mı?”

“Hayır uyumak yasak değil. Aksine insan yaşamı için önemlidir. Fakat bu saate kadar uyumanın o kadar iyi olmadığını garanti edebilirim.”

“Nesin sen? Ayaklı ansiklopedi mi?”

“Harry, Harry Styles.”

“Ah lütfen...” diye çemkirdiğimde kahkaha atarak kapıya yöneldi.

“10 dakika içinde aşağıda olmassan, yine gelirim.”

“Duşa gireceğim” diyerek yorganı ayağımla tekmeledim ve ayağa kalktım. İki dakika da tatlı uykumu bozmayı nasıl başarabilmişti, bilmiyorum. 

“Fark etmez.” Diye gülümseyerek göz kırptı. Ne sanıyordu ki şimdi? Havalı olduğunu mu? Haklıydı.

***

“Bizimle birlikte gel. Şarkıyı dinlemek için sabırsızlandığını biliyorum.” Dedi Louis saçlarımı karıştırarak. Masayı toplarken, o bir yandan plan yapıyordu.

“Ordan sonra güzel bir yemek  yiyelim, hem seni kızlarla tanıştırırız.” Diyerek devam etti.

“Kızlar?” dedim sessizce ağzımı oynatarak Harry’e.

“Eleanor ve Danielle.” Dedi Harry kulağıma fısıldayarak. Nefesi tüğlerimi diken diken ederken, karnına benden bir dirsek yedi. Bunu neden yaptığımı bilmiyorum ama yakın tavırları beni öldürüyordu. Mutfağı toparlandıktan sonra hızlıca hzırlandık ve arabaya bindik. Gideceğimiz yere vardığımızda arabanın durmasına rağmen çocukların inmediğini farkettim. Neden inmediğimizi sorucakken, camdan dışarıdaki gazetecileri gördüm. Etrafta gazeteciler fır dönüyordu. Ne olacağını beklerken, gelen korumalarla onları beklediğimizi anladım.Böylede zekiyimdir.

Herkes teker teker arabadan indiğinde ben en sona kalmıştım ki, Harry gelip bana yardım etti. Etraf sessizlik yerine gazetecilerin aptal ses, soru ve flaşlarıyla doldu. Harry elini sırtıma koymuş, beni gerek yönlendirip gerek ittiriyordu. Kapıdan çekerken yaşaran gözlerimi ellerimle sildim. Canınız cehenneme kameramanlar ve flaşları. İçeri geçtiğimizde Paul’la da tanıştım. Ardından çocuklar hiç vakit kaybetmeden kayıt odasına girip, son iş olarak kalan solalarını söylediler.

Onlar, mü-kem-mel-di-ler.

“Nasıldık bakalım Meg?” diye yanıma kuruldu Niall.

“Hayran kaldım.” Diyerek gülümsedim ve bende arkamı yasladım. Çocuklar albüm için bir kaç fikir verirken, ben konudan çok uzaktım ve canım sıkılmaya başlamıştı. Keşke hiç durmadan şarkı söyleselerdi. Onların seslerine kelimenin tam anlamıyla bayılmıştım. 

“Megan, bak kim geldi?” diyerek Louis yanında Eleanor’la geldi. Vay canına. Resimlerde gördüğümden daha güzeldi. Sanırım alışveriş arkadaşımı bulmuştum. Onunla, daha doğrusu beni tanıştırdıkları herkesle iyi geçinmek istiyordum. Arkadaş edinip, eski mutluluğuma kavuşmak için sanırım güzel dostluklar bunun için iyi bir başlangıç olabilirdi. 

“Vay canına Megan! Zayn’in anlattığından daha güzelsin.” Diyerek bana sarıldı. O gerçekten bana karşı çok sıcaktı. Uzun zamandır Trisha’dan sonra ilk defa bana bu kadar sıcak ve içten davranan insanlarla bir aradaydım. Ve onlar beni gerçekten önemsiyorlardı. Zayn çok şanslıydı.

“Teşekkür ederim. Sende öyle.” Diyerek sarılışına karşılık verdim.

“Artık yemeye gidebilir miyiz? Ben gerçekten acıktım.” Dedi Harry.

“Niall’dan beklerdim Harry, senden asla.” Diyerek gülmeye başladı Liam.

“Beni hayal kırıklığına uğratıyorsun Hazza.”

“Ne yaptım be? Acıkmakta mı suç.” Harry onlara kızdığında genişleyen burun delikleri gülümsememe neden oldu. Hepsi gülmeye başladı. Çocuklar Paul'dan yedikleri azarla ortalığı toplarken, aşağıya arabaya gittim. Harry kapıya yaslanmış etrafı izliyordu. Gazeteciler korumalar yardımıyla uzaklaştırılmışlardı.

“Hey.”

“Megan?” dedi Harry şaşırarak. “Ne oldu?”

“Bir şey olmadı. Sadece seni merak ettim.” Dedim ve söylediğim şeyle gözlerimi pörtlettim. Hayır, bunu söylememiş olayım. Tanrım, lütfen!

“Hımm..” diyerek bana baktı Harry ve gülmeye başladı.

“Ne?” diyerek onu tersledim ve arabanın içine girerek kapıyı çarptım.

Geri zekalı. 

AGAIN // h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin