Evde yalnız kalmıştım. Ki bu da zaten Zaynies’in koyduğu bir kuraldı. Onlar gelene kadar dışarı çıkmayacaktım. Aslında bu kural tüm hafta için geçerliydi. Pekala, sizin için başa sarıyordum.
Eve geldiğimizde Zayn, odama çıkmamı söylemişti. Bende ikiletmemiştim. Yaklaşık 1 saat sonra yanıma gelmiş, bana bas bas bağırmış ve bir daha o ‘s*k kafalı’ –evet aynen böyle söylemişti- ile konuşmayacağımı kesin bir dille belirtmişti. Daha sonra 1 hafta boyunca evde cezalı olduğumu söylediğinde “İstersen başımada bir bekçi koy! Saçmalama Zaynies! Çocuk değilim ben!” diyerek bağırmıştım ve bir güzel ağzımın payını aldıktan sonra götümün üzerine oturmuştum.
Cezamın 5. Gününde çocuklar yeni şarkılarına klip çekmek amaçlı 2 günlüğüne evden ayrılmışlardı. Haftasonu evde yalnızdım anlayacağınız. Sıkıntıdan patlayacağım diye düşünürken kapı çalmıştı. Birini bekleyip beklemediğimi düşündüm.. Kim gelmiş olabilirdi ki? Kapıyı açtığımda karşımda Rose vardı.
“Merhaba.” Dedi ve ben bir şey diyemeden içeri geçti. Gözlerimi devirerek kapıyı kapattım. Bu cadı buraya neden gelmişti ?
“Burada ne işin var?” dedim kaşlarımı kaldırarak.
“Ne yani gelemez miyim?” dedi tek kaşını kaldırarak. Nasılda kavga çıkarmak için yer arıyordu.
“Öyle demek istemedim.” Dedim sakin olmaya çalışarak. “Harry burada değil. Klip çekimleri olduğunu biliyorsun. Yani ben neden geldiğini merak ettim sadece.”
“Burada birkaç parça eşyam kalmış. Ee onları almaya geldim.” Dediğinde garip garip ona baktım. O bu eve ilk defa şu anda geliyordu. Evin yerini nerden bulduğundan bile şüpheliyim.
“Farkında mısın bilmem ama ilk defa eve geliyorsun. Burada birşeylerinin olması imkansız.” Dediğimde suratı kızardı.
“G-gelmediğimi n-nerden biliyorsun?”diye kekeleyip yukarıya çıkmıştı. Birşeyler karıştırıyordu ama umurumda da değildi. Bilgisayarımı açıp twitter’a girdim ve çocukların profillerine baktım. En son 2 gün önce paylaştıkları şeyler duruyordu. Kendi profilime girdiğimde takipçilerimin arttığını gördüm ki bu şaşılacak bir şey değildi. Beni asıl gelen tweetler güldürmüştü.
“Kızım şanslı olduğunu biliyorsun değil mi? Keyfini çıkar!”
“Arkadaş olmak istersen burdayım! Xxxx”
“Niall’ı benim için öper misin? Üşeniyorum dersen beni bulman yeterli. Kendimde yapabilirim. J) xxx”
İçlerinden en çok hoşuma gideni Rtledim ;
“İçlerinden hangini ayartmak üzeresin bilmiyorum ama gözümüz üzerinde cici kız xxx”
Bunu neden RT’lediğimi bilmeden twitter’dan çıktım. O sırada bir kırılma sesi geldi. Yanlış duymuş olabilirdim belki de.. Rose denen sevimsiz kız hala yukarıdaydı. Dayanamadım ve yavaşça yukarıya çıktım. Harry’nin odasının kapısı açıktı. Yavaşça içeri girdim. Oda tamamen boştu. Nerede bu kız? Bütün evi dolaştıysamda bir şey bulamadım. Sanırım ben bilgisayarda twittera dalmışken gitmiş olmalıydı. Aptal şey. İnsan bir haber verir.
***
Şiddetli bir öksürükle uyandım. Tanrım, odanın içi buz gibiydi ve ben kendimi çok bitkin hissediyordum. Üstelik gecenin 3’üydü. Gökyüzü koyu lacivertti ve gök şiddetli bir şekilde gürlüyordu. Ve ben korkudan altıma sıçmak üzereydim. Rüzgarın şiddeti aralık olan penceremi sonuna kadar açmıştı. Korkarak pencereyi kapattım ve perdeleri sıkıcı çektim.Üzerime hırkamı giyindim ve salona indim. Koltuğa oturmamla evin kapısı açıldı ve içeri tanımadığım biri girdi. Çığlık atarak ayağa kalktığımda o ellerini beni yakalamak için çoktan harekete geçirmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AGAIN // h.s
Fanfic"Ben hayattan bir umut bile beklemezken, o karşıma bir mucize çıkarmıştı."✨ #selenagomez kategorisinde #1 numara! #onedirection kategorisinde #1 numara! #harrystyles kategorisinde #1 numara! #adventure kategorisinde #1 numara! #romantic kategorisind...