Hızlı adımlarla stüdyodan içeri girdim. Yerimde durmuş ne tarafa gitmem gerektiğine karar vermeye çalışırken, yanıma uzun boylu, kaslı ve en fazla 25 gösteren bir çocuk geldi. Veya adam mı demeliyim? Ben en iyisi bir erkek diyeyim.
“Neden buradasın?”
“Ve sende neden bu kadar kabasın?” Ellerimi göğsümün altında birleştirirken, ona diklenmenin iyi olmayacağını düşünüyordum. Ama ne yapalım? Huyum kurusun.
“Ciddi misin? Bana kafa mı tutuyorsun?” dediğinde tek kaşımı kaldırdım. Cevap vermek için ağzımı açtığım sırada konuşmasıyla ağzımı geri kapamak zorunda kaldım. Hem kaba, hem edepsiz.
“Sert kızları severim.” Ukalaca gülümserken neden bu kadar itici olduğunu düşünüyordum.
“Bende kaba,itici,ukala ve edepsiz insanlardan nefret ederim.” Ah, Tanrım. Zamanımı bu aptalla boşa harcadığıma inanasım gelmiyor.
“Seni onlardan korurum.” Diyip göz kırptığında suratımı buruşturmadan edemedim. Bu sapıkları neden burada çalıştırıyorlar?
“Koruman için uzaklaşman gerekiyor. Bizzat senin.” Derken yanından geçtim ve hızlı adımlarla asansöre doğru yürümeye başladım. Arkamdan gelip hızlıca koluma yapıştığında ona dönerek bağırdım.
“Bırak beni kıç beyinli. Hem götten bir beynin var hemde sapığın tekisin!!” Hızla kolumu çektim ve birkaç adım geriledim. O anda buraya doğru koşan Paul’u gördüm.
“Brad?! Neler oluyor burada? Ne yaptığını sanıyorsun?!” Adının Brad olduğunu öğrendiğim piç kurusu benden hızla uzaklaşırken, dışımdan ona doğru bir küfür daha savurdum.
“Tanrı aşkına Paul! Şirkette ne zamandan beri sapık çalıştırıyorsunuz?!” Hızla ona çemkirirken, sinirli bakışlarıyla Brad’e döndü.
“Bu işe ihtiyacın olduğunu sanıyordum Brad? Harry’nin sevgilisini taciz etmekte ne demek oluyor? Duysa seni öldürür biliyorsun değil mi?” Az önceki hastlıklı ruh gitmiş, yerine melek gibi bir çocuk gelmişti sanki.. Bakışları şimdi o kadar masumdu ki…
“Güzel bir oyunculuk yeteneği var. Ustaca kullanıyor.”
“Ah demek buradasın?” İç sesim’e bir küfür savurup dikkatimi Paul’a verdim. İç sesimle konuşurken birşeyleri halletmiş gibi duruyorlardı.
“Son şans Brad. Bir daha istemiyorum.” Paul’un sert sesiyle hızla kafa salladı ve hızla geldiği yönde geri giderken şaşkındım.
“Cidden o neden burada?” diye bir soru kaçtı ağzımdan.
“Bak o benim uzaktan bir akrabam ve ailesi onu adam etmeye çalışıyor. Benden yardım isteyince…”
“Onu neden kovmadığını şimdi anlıyorum.” Derken gözlerimi devirmeden edememiştim.
“Onun adına özür dilerim Megan. Bazen çok kaba olabiliyor. Sana ahlaksızca davranmadı umarım.”
“Biraz. Harry konusunda ciddi miydin?”
“Sanırım, ve ona sakın bir şey söyleme. Ben nazikçe halledeceğim. Eğer saklarsam ve ortaya çıkarsa bana güveninin sarsılmasını istemiyorum. O bu konularda gerçekten hassas..” dediğinde bunu aklımın bir köşesine not ettim.
“Pekala, aslında ben buraya senden yardım istemek için geldim.” Dediğimde suratıma yavru köpek bakışlarını yerleştirmiştim.
“Mmm, hangi konuda?”
“Şu aptal anlaşmayı bozma konusunda-“
“Bak John hayatta böyle bir şey yapmaz. İmzayı attıktan sonra ise asla. Zaten benim yapabileceğim bir şey yok. John’la konuştum fakat reddedemeyeceğini söyledi.”
![](https://img.wattpad.com/cover/7289237-288-k889870.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AGAIN // h.s
Fiksi Penggemar"Ben hayattan bir umut bile beklemezken, o karşıma bir mucize çıkarmıştı."✨ #selenagomez kategorisinde #1 numara! #onedirection kategorisinde #1 numara! #harrystyles kategorisinde #1 numara! #adventure kategorisinde #1 numara! #romantic kategorisind...